Bundan böyle okullar açılmadan bir kaç haftalığına tatil yapma- izine çıkma kararı aldım. Geçen yıl Tarsus, Mersin,Erdemli gezisi yapmıştık.Bu sene Kozaklı ve Nevşehir’e gidelim istedik. Kozaklı’ya bu yıl ikinci gidişimiz olacaktı. Ailece gideceğimiz için gitmeden rezervasyon yaptırmıştık. Kozaklı küçük şirin bir ilçe.Ama Nevşehir’e de en uzak olan ilçe. Kozaklı’yı ön plana çıkaran ise sıcak suların, […]
Bundan böyle okullar açılmadan bir kaç haftalığına tatil yapma- izine çıkma kararı aldım.
Geçen yıl Tarsus, Mersin,Erdemli gezisi yapmıştık.Bu sene Kozaklı ve Nevşehir’e gidelim istedik.
Kozaklı’ya bu yıl ikinci gidişimiz olacaktı. Ailece gideceğimiz için gitmeden rezervasyon yaptırmıştık. Kozaklı küçük şirin bir ilçe.Ama Nevşehir’e de en uzak olan ilçe.
Kozaklı’yı ön plana çıkaran ise sıcak suların, kaplıcaların, otel ve havuzların bol olması.Bu bağlamda ilçe hastanesi bünyesinde büyük önem arz eden fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi yapılmış.İlçe bu yönüyle de sağlık turizmine hizmet veriyor diyebiliriz.
Benim asıl anlatmak istediğim mevzu ise havuzda bir beyefendi ile tanışmamız oldu. Bu zat aslen Acı göl/Karapınar’dan olup Konya ilahiyat mezunu Abdulkadir Yılmaz bey idi. Benden üçdört yaş büyüktü. MEB’de öğretmen. Diyanet camiasına yakın, mütedeyyin biri olduğu için de rahat konuşabildik. Abdulkadir bey, başından geçen bir kaç ibretlik olayı anlatıverdi. Bir bakıma tecrübe paylaşımı yaptı.
Dün ne idik bugün ne olduk? gibi öz eleştiride bulundu. Hem fikir olduğum noktalar olduğu gibi katılmadığım noktalar da oldu.
Havuzda bir ara başından geçen ilginç bir anısını paylaştı.Anlattığına göre “28 şubatın yaşanıldığı yıllarmış. Hacıbektaş ilçesinde bir okula yeni görevlendirilmiş. Derslere girerken selam vererek giriyormuş. Bir gün bir öğrencisi yaratılıştan soru sormuş. O da anlayabilecekleri şekilde izah etmiş.Önce okul müdürü sonra ilçe MEB müdürü sorguya çekmişler.Meğer selamla derse girmesi bazılarını rahatsız etmiş.Üstelik tüm anlattıkları çarpıtılarak konuyu Alevi karşıtıymış gibi lanse etmişler. Bir bakıma hakkında kara propaganda yapmışlar. Sonuç mâlum:görev yerim değiştirildi” diyor.
Peki ya şimdi nasıl?diye sordum. ‘Hangi okula gidersen git selam verebiliyorsun Din konusunda çok rahat konuşabilyorsun’ dedi.Müfredata konulan Siyeri Nebi, Temel dini bilgiler gibi derslerinin yerinde olduğunu söyledi.
Diğer yandan öz eleştiri yaparak herkesin özellikle dindar muhafazakar kesimin nimet ve bolluk içinde olduğunu, refah seviyesinin yükseldiğini söyledi. Ancak bunun bir rehavete dönüştüğünü bununda bir sonucunun olacağını üzülerek ifade etti.
Konuyu bir ara İstanbul sözleşmesine getirerek: Türk erkeğini pasifize ettiğini, kendi evinden aylarca uzaklaştırıldığını, şikayetlerde kadının beyanının esas alındığını,bu anlaşmanın LGBT’liler başta olmak üzere kadınları cesaretlendirdiğini, aile mefhumunuza büyük zararvererek boşanmaları artırdığını, söz konusu sözleşmenin iptalinin doğru bir karar olduğunu söyledi.
Son bir soru daha sordum. Gündemde Ekonomik haberler var. Bu gelişmeleri nasıl okumalı nasıl değerlendirmeliyiz? Abdulkadir bey,toplumun her kesimi bu sıkıntıları az yada çok hissediyor. Kimi kızılcık şerbeti içse de haline şükrediyor kimi de ne kadar verirsen ver nefsi doymak bilmiyor.Alım gücündeki fiyat artışları bizleri etkilediği gibi asıl yönetenleri yani hükümeti derinden etkiliyor. Ancak bu etkiyi vatandaşa hissettirmek istemiyorlar.
Bu sorunu da 2023’ün baharında çözmek istiyorlar.Umarım yeniden millete rahat nefes aldırırlar.Yoksa kendileri kaybeder.
Kıymetli dostlar! Ömrümde ilk defa gördüğüm bir eğitimci ile 5-10 dakikalığına da olsa havuzda gündemdeki konuları değerlendirme fırsatı bulduk.
Nasıl ki dövizin nabzı İstanbul Tahtakale de atıyorsa ülke gündemi de konuşulması için kendine yeni alanlar yeni sahalar açıyor. Elbetteki konuşmak lazım,toplumun nabzını ölçmek lazım.Tabi konuşmak yetmez. Çözüm üretmek gerek. Tahammül etmek gerek.
Bazen de yurttaş olarak denetlemek, sormak,sorgulamak gerek. Sizlere tavsiyem bu şirin ilçeyi-KOZAKLI’yı görün derim.
Kalın sağlıcakla!