Milli Eğitim Bakanlığı bir dizi değişiklikle 2023-2023 eğitim öğretim yılına başladı. Bilindiği üzere MEB, 1 milyon 2 yüz bin öğretmen ve 20 milyon öğrenciyi etkileyen kararlar almaktadır. Milli Eğitim politikaları kendi geleneğini oluşturamamış, sürekli değişikliklere maruz kalmış, hükümet politikası yerine “Bakan” politikası hakim olmuş bir bakanlık olarak değerlendirilmektedir. Bu yıl Prof. Dr. Yusuf Tekin göreve […]
Milli Eğitim Bakanlığı bir dizi değişiklikle 2023-2023 eğitim öğretim yılına başladı. Bilindiği üzere MEB, 1 milyon 2 yüz bin öğretmen ve 20 milyon öğrenciyi etkileyen kararlar almaktadır. Milli Eğitim politikaları kendi geleneğini oluşturamamış, sürekli değişikliklere maruz kalmış, hükümet politikası yerine “Bakan” politikası hakim olmuş bir bakanlık olarak değerlendirilmektedir.
Bu yıl Prof. Dr. Yusuf Tekin göreve başladıktan sonra öğretmenlerin ataletini üzerlerinden atacak uygulamalara imza attı. Öğretmenler Odası Buluşmaları ile farklı illerde öğretmen -Bakan buluşmaları gerçekleştirdi ve öğretmenler bu uygulamayı çok sevdi. Sayın Bakan aldığı notları zaman geçirmeden hayata geçirdi, eş durumu atamaları, zorunlu hizmet yükümlülüğünün kaldırılması gibi sahayı rahatlatacak kararlar aldı.
Yine 4 Eylül’de EBA üzerinden Sayın Bakan, Yardımcıları ile birlikte öğretmenlere seslendiği konuşması öğretmenlerin memur değil bir paydaş olarak görüldüğünün göstergesi olarak algılandı. Artık emreden, üsten bakan, iletişim kapılarını sıkı sıkıya kapatan, devletin kudretini kendi kudreti olarak gören ve gösteren idareci tipi karşılık bulmamaktadır. Sayın Yusuf Tekin’in işe öğretmeni sürece dahil ederek başlaması çok yerinde olmuştur. Sayın Bakan’a teşekkür ediyoruz.
Öğrencileri ilgilendiren birçok değişiklik yapıldı. Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği değişti. Liselerde sınıfta kalma uygulaması başladı. Lise eğitimi zorunlu olmalı mı, tartışması yapılırken 6 zayıfı olan öğrencinin sınıf tekrarına kalması ve lise hayatı boyunca bir defa sınıf tekrarı olması çok yerinde olmuştur. Bu değişiklik, çalışmak isteyen öğrencinin hakkını korumuş, öğretmenin ders anlatma ve verimli olma dirayetini güçlendirmiş, piyasanın ara eleman ihtiyacına katkı sağlamış olacaktır.
Devamsızlıkla ilgili yapılan değişiklik okulun öğrenim ve eğitim merkezi olma vasfını kuvvetlendirmiştir.10 gün özürsüz, 20 gün özürlü toplam 30 gün devamsızlık yapabilecek öğrenciler. Devamsızlık yapan öğrencilerin ve başarısız olan öğrencilerin takibi ve önlem alınması yönündeki kararlar eğitimin niteliğini artıracaktır.
Açık lise Türkiye’nin en büyük lisesi olma yolunda ilerlerken Bakanlık sürece el koydu. Örgün eğitim tüm öğrencilerin dahil olduğu bir alandır. Son yıllarda lise son sınıf öğrencileri açık liseye geçmek sureti ile YKS’ye hazırlanmaktaydı. Bu durum esasında bir ihtiyaca binaen ortaya çıkmış bir durumdu. Alınan kararla açık liseye geçişlerin önüne geçildi fakat lise son sınıfın üniversiteye hazırlık formatına dönüştürülmesi gündeme alınmalıdır.
Fiiliyatta birçok okulda 12. Sınıf müfredata bağlı kalınmayan daha esnek bir yıl olarak planlanmaktadır. Zira sıralama sınavının acımasızca uygulandığı ÖSYM sisteminde öğrencileri sınav hazırlık sürecinden uzak tutmak mümkün değildir.
Öğrencilerin sınıflara cep telefonu ile giremeyecek olması okul mahremiyeti, derslere katılımın artması, sosyal medyadan uzaklaşması yönünden çok yerinde bir karar olmuştur. Netice itibarıyla alınan kararlar ve yapılan değişiklikler öğretmenleri memnun etmiştir ve eğitimin niteliğine katkı sağlayacaktır. Kapsamlı bir müfredat değişikliği ihtiyacı hala ortada durmaktadır.