GENÇLİĞİN İMANINI SANATLA ÇALDILAR!

 Hala müslümanlar arasında cahilce sürdürülen katı tabular vardır.  Bir yöntem önerseniz; derhal mahalle baskısı devreye girer ve  cami düşmanı ilan edilirsiniz.  Camimize yardım! Kaçıncı camiye? Bir köyde üçüncü camiye. Güzel, ihtiyaç var mı? Kaç cemaat var? Görevlilerin bu konuda bir endişesi , bir çabası var mı?  Bir gün bir görevli caminin çinilerini, minberin sanatını, kapıların […]

Yayınlama: 28.08.2023
A+
A-

 Hala müslümanlar arasında cahilce sürdürülen katı tabular vardır.
 Bir yöntem önerseniz; derhal mahalle baskısı devreye girer ve  cami düşmanı ilan edilirsiniz.
 Camimize yardım! Kaçıncı camiye? Bir köyde üçüncü camiye. Güzel, ihtiyaç var mı? Kaç cemaat var? Görevlilerin bu konuda bir endişesi , bir çabası var mı?
 Bir gün bir görevli caminin çinilerini, minberin sanatını, kapıların maun ağacından yapıldığını, halıların özel dokutulduğunu, ses sistemini falan iş adamının karşıladığını anlatıyordu.
Kubbede hafif sızıntı var, havaların ısınmasıyla onu da çözeceğiz inşallah. Camiler bizim ve sahip çıkmalıyız. Elhak, doğru.
Keşke duvarlar sıvasız, minber sade, kapı kavak ağacından olsaydı da, cemaat doldursaydı camiyi!
 Bu camiler bizim diyen kaç kişi camiye, cemaate geliyor?
 Başarı ölçüsü, doldurulan ruhla doğru orantılıdır. Gençleri çekebilmekle, dinamik ve aktif bir sirkülasyonla anlam kazanır.
Keşke caminin kapısına harcanan masraf ve çaba ,  gençleri camiye çekebilmek için yapılsaydı.
Müslümanlar; keşke fazladan yapacakları bir kaç cami yerine bir kaç sanat, kültür merkezi, sinema salonları açabilselerdi.
 Gençliğin imanını buralarda çaldılar/ çalmaya devam ediyorlar.
Madem buralar çok etkili, cazibe merkezi, gençler için tuzak alanları, dinsizlik ve Allahsızlık aşılama merkezi; o hâlde derhal bu alanlara el atılması gerekiyor.
Camiye getiremiyorsun, gittikleri yerlerde ulaşın onlara!
Hala sanata sırt dönmüş, inatlaşan, format değiştiremiyen  inançlı bir kesim var karşımızda.
Bir kaç küçük atılımlar oldu, sanatçılar yetişti; ama devede kulak misali.
 Geçenlerde sayın Cumhurbaşkanı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlü’ğüne Tamer Karadağlı’yı atadı; yer yerinden oynadı.
Mevcut köklü, paslı, çöreklenmiş, köşe başını tutmuş çoğu ateist, din ve maneviyat düşmanı sanatçılar (!) Karadağlı’ya isyan bayrağı kaldırdılar
 Yalaka, gerici(!) olduğundan dem vurdular; bilgisiz ve yetersiz olduğunu söylediler.
 Yaşını almış, şiddetli muhalif, dinazor bir sanatçı olan Orhan Aydın, bu atamayı kabullenemiyor, gericilerin sanattan anlamadığını, bu alanda yeterli sanatçılarının olmadığını, yetişmiş kadrolarının kendi gibi düşünenlerden olduğunu söyleyerek bu halkı aşağılamış oldu.
 Bu arada Tamer Karadağlı ne kadar milliyetçi, ne kadar maneviyatçı?
Yıllarca devam eden ” Çocuklar Duymasın” dizisi ile, Müslüman Türk aile yapısını nasıl darmadağın ettiğini hepimiz biliyoruz.
 Cumhurbaşkanı, kötünün içinden seçmek zorunda kalıyor. Yok kardeşim, yok işte! Yetişmiş dindar sanatçılarımız yok.
 Derhal bu alana el atılmazsa bu gençliği tamamıyla kaybedeceğiz.
Açacağınız kültür, sanat merkezlerinde sanata, sinemaya, şiire, tiyatroya manevî hava katacaksınız. Eğlenen gençler, manevîyat iklimine sahip olacak , mesajlarınız güzel bir şeklide genç dimağlara enjekte edilecek!
Geç kalınmadan inat bırakılmalı, direnç kırılmalı, sonuç almaya gayret edilmelidir.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.