Sosyal medyayı ilk açtığımızda hemen her gün bir iki tanıdık vefat haberi alıyoruz. Arkasından da ruhumuzun derinliklerine kadar işleyen, o yanık sesli müezzinin okuduğu sâlâ . minarelerden yankılanıyor. Essalâtu vesselâmu… Filanca mahalleden filan… Cenazesi…Allah rahmet eylesin… Bir çoğu tanıdık. Ya bizden yaşlı, ya akran, ya genç veya çocuk. Biz müslümanlar olarak Kuran’da, ayetin hatırlatmasını dikkate […]
Sosyal medyayı ilk açtığımızda hemen her gün bir iki tanıdık vefat haberi alıyoruz.
Arkasından da ruhumuzun derinliklerine kadar işleyen, o yanık sesli müezzinin okuduğu sâlâ . minarelerden yankılanıyor.
Essalâtu vesselâmu… Filanca mahalleden filan… Cenazesi…Allah rahmet eylesin…
Bir çoğu tanıdık. Ya bizden yaşlı, ya akran, ya genç veya çocuk.
Biz müslümanlar olarak Kuran’da, ayetin hatırlatmasını dikkate alırız. “Ecelleri geldiği vakit, ne bir an ertelenir veya öne alınır”.
Yaygın bir algının aksine, sadece yaşlı olanlar ölmüyor, her yaştan ölümler gerçekleşiyor.
Ölüm sebepleri de muhtelif oluyor; hastalık, kaza, kalp krizi, cinayet vb.
Tüm bunlar birer sebep olup, ecelin Allah tarafından taktir edildiği, yaşa başa bakmadan ölümün gerçekleşeceği sıfır ihtimalsiz bir hakikattir.
Gidenler için ciğerler parçalanır, kor ateşte yanılır, ağlanır, sızlanır; ama asla Yaratıcı’ya isyan edilmez.
Veren de O, alan da. Hikmetinden sual sorulmaz, inanç bunu gerektirir.
Herkese bir süre taktir edilmiş ve ona göre ahireti kazanabilmek için sorular sorulup sınava tabi tutulmuşlardır.
Elbette ki bazılarının imtihanları ağır olabilir; ama asıl ve ebedi alem için büyük kazançlar olur.
Her gün sağımızdan, solumuzdan tanıdık, akraba, komşulardan göçüp gidenler varken; nedir bu dünya hırsı, nedir bu mal biriktirme, makam elde etme çırpınışı?
Nedir hak yeme, haksızlık etme, çalma, vurma, kırma, savaşma , saldırganlaşma çabaları?
Sonunda, her şey boş, hiç bir şey için değmezmiş, hayat çok kısaymış, gafil avlandık diyeceğiz.
Bu dünyada hiç bir iş yapılmasın demiyoruz; tam tersine en iyisi, en güzeli, en seviyelisi yapılsın, makamlara geçilsin.
Şartımız helalinden, hakkıyla kazanılsın, yenilsin, içilsin, Allah rızası için yapılsın, insanlığa ve vatana hizmet için yapılsın.Böyle olursa ne âlâ! Gelecek nesillere güzel eserler bırakmak, arkasından sayısız dualar almak..
O halde, yeniden bir resetlenmeye, hayatın amacını gözden geçirmeye, pişman olmayacak işlere imza atmamız hususunda etkili bir karar vermeye ihtiyacımız vardır.
Hadi bakalım!