Ekonomik sıkıntıların olduğu kesin. Yakın tarihin hiç bir döneminde, günümüzdeki gibi alım gücünün düştüğüne rastlamadık. Beş Nisan kararlarında, yazar kasa fırlatmalarında, Anayasa kitapçığı atmalarında bile, bu günkü gibi alım gücü zorlaşmamıştı. Ekonomi zora düşmüştü; ama orta hayat seviyesinde bir kişi, misafirine bir kilo et alıp ikram edebiliyordu. Mevcut şartlarda memurlara, kamu işçilerine verilen ücretler […]
Ekonomik sıkıntıların olduğu kesin. Yakın tarihin hiç bir döneminde, günümüzdeki gibi alım gücünün düştüğüne rastlamadık.
Beş Nisan kararlarında, yazar kasa fırlatmalarında, Anayasa kitapçığı atmalarında bile, bu günkü gibi alım gücü zorlaşmamıştı.
Ekonomi zora düşmüştü; ama orta hayat seviyesinde bir kişi, misafirine bir kilo et alıp ikram edebiliyordu.
Mevcut şartlarda memurlara, kamu işçilerine verilen ücretler ilk bakışta yeterli gibi görünüyor.
Bu kesimin hasbelkader evi var, borcu yoksa, bu maaşla normal bir geçim sürdürebilir.
Evi olmayan, borcu olan, şehirlerde yaşayanların, bu ücretlerle yaşaması çok zordur.
Daha küçük yerlerde, mesela ilçeler de bile ev kiraları on bin TL yi bulmuş durumdadır. Küçük yerlerde bile bu şartlarda durum sıkıntılıdır.
SSK ve Bağkur emeklilerinin aldığı ücretten bahsetmeye gerek yok!
Hükümetin deprem, pandemi, Rusya- Ukrayna savaşı gibi gerekçeleri elhak doğrudur.
Sorun: Artırılan her ücret sonrasında başta gıda, temizlik, temel ihtiyaç maddelerine gelen zamlardır. Şiddetli bir direnç gösteriliyor ve direnmeye devam ediyorlar.
Ne yazık ki , bunlara verilen cezalar caydırıcı olmaktan çok uzak!
Madem ortada defacto bir durum var; o halde bu zor şartları hafifletecek önlemler almak durumundayız.
İnsanoğlu, her zorlu süreci anlatabilecek dayanıklılık ve kabiliyettedir, çözüm üretecek yeteneğe sahiptir.
Böylece zorlukları hafifletme yoluna gidebiliriz bir süreye kadar.
Toplumun psikolojisini bozan ; her gün artan akaryakıt fiyatlarıdır.
Hadi hep beraber kontakları evde bırakalım, kısa mesafelere yürüyelim. Dolmuşları ve toplu taşıtları kullanalım.
Aynı istikamette çalışanlar ortak masrafla tek bir arabada gidip gelelim, bisiklet kullanmayı yaygınlaştıralım.
En azından belirli süre bu özveriye katlanalım.
Katlanmada zorluk sebebi; epey bir süredir rahat, yormayan, zorlamayan bir hayat tarzına alışmış olmamızdır.
Birdenbire böyle bir geçişi yapmak kolay olmuyor.
Ağlayıp sizlamaktan, şikayet etmekten, kaygılı ve stresli bir hayat sürmektense, imkân ölçüsünde çareler bulmak zorundayız.
Kolay mı? Zor:ama başka çare de yok!