Bir bilge derki: “Küçük bir iyilik verilen çoğu paradan iyidir” Her ne kadar kar,kış olsa da COVİT-19 hastalığı gündemdeki yerini korumaya haber bültenlerindeki ilk sırayı almaya devam ediyor.Adına Covit 19 dedikleri Korona hastalığı başlayalı iki yıl olmuştu. Nihayet bizim kapıyı da çalmış, bana da musallat olmuştu. Sadece ben olsam neyse! Eşim ve çocuklarım da hastalanmıştı. […]
Bir bilge derki: “Küçük bir iyilik verilen çoğu paradan iyidir”
Her ne kadar kar,kış olsa da COVİT-19 hastalığı gündemdeki yerini korumaya haber bültenlerindeki ilk sırayı almaya devam ediyor.Adına Covit 19 dedikleri Korona hastalığı başlayalı iki yıl olmuştu.
Nihayet bizim kapıyı da çalmış, bana da musallat olmuştu. Sadece ben olsam neyse! Eşim ve çocuklarım da hastalanmıştı. Kimimiz temaslı kimimiz pozitif idik. Benim durum ağırlaşınca şehir hastanesine kaldırılmıştım.Eksik olmasınlar bu süreçte arayanım, soranım, telefon açan, mesaj yazanlarım çok olmuştu.Bunlardan biride Halil hocamdı. Kendisine ilgi ve alakasından dolayı teşekkür ediyorum.
Halil hocam; bir şeye ihtiyacımın olup olmadığını sormuş bende olursa söylerim demiştim.Çok sürmedi bir kaç gün sonra bir liste yazıp zahmet olmazsa şunları alırsan/aldırabilirsen sevinirim demiştim.Halil hocam alış verişi yapmış üstüne birde KAYSERİ MANTISI ve çorba yaptırarak bizim çocuklara götürmüş.
Peki kimdi bu Halil hoca?
Halil hocamı ben uzun geçen kış gecelerinde yaptığı Kuranı Kerim,meal ve tefsir sohbetlerinden tanımıştım.
Bahsettiğim mümtaz şahsiyet Erciyes ilahiyat mezunu,Yeşilhisar doğumlu, şimdilerde çocuklarımıza (DİKAB) Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi veren,daha önceleri bir kaç lisede müdürlük yapmış olan bu kıymetli hocamız, HALİL YÖRÜK idi.
İnsanın konumu yaşı ne olursa olsun mutlaka öğreneceği bir şeyler vardır.
Halil hocam sıkmadan yormadan, yorulmadan tatlı üslubuyla anlatırdı. Bu sayede hem öğrenir hem de uzun geçen kış gecelerini değerlendirmiş olurduk.
Hastalığım yaklaşık bir ay sürmüştü. Halil hocama ilk görüşmemde teşekkür edip yaptığı masrafları ödemek istediğimde bana unutamayacağım bir anı bırakmıştı. Âdeta ders niteliğinde olup Kuran’ın infak,isâr,komşuluk ve yardımlaşmanın önemini yeniden hatırlatmıştı.
“Koy onu cebine. Bir başak misali bire on alacağım varken senin verdiğin yetmez,sen ödeyemezsin” !!!
Aman Allah’ım!Ne diyeceğimi şaşırmıştım.Israrcı olduysam da kabul etmedi.Kendisine bir şiirimden alıntı yaparak teşekkür etmiştim.Yâ üstad! Veren el üstündür daima alan elden Bu düsturu bilmeyen malı tez gider elden..
Evet sevgili dostlar! İyilik yapmak her kişinin kârı değildir. İyilik bir erdemdir. İnsanı yücelten de iyilikleridir. Unutmayalım ki iyilik daima kazandırır.Bizleri kurtaracak olanda gizli ya da açıktan yaptığımız yapacağımız iyiliklerdir.
Büyükler derki yer ve gök ayakta duruyorsa yapılan dualar ile adaletli ve iyi insanlar hürmetinedir.
İnsanların iyi olduğuna şahitlik etmek için illada musalla taşını beklemeye gerek yoktur.
Yaşam felsefenizin iyilik olması dileği ile…