8 Mart günü tüm dünyada Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanıyor. Bizim kültürümüzde kadınlar günü diye bir gün yoktur ama Cennet anaların ayakları altındadır, siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız onların sizin üzerinizde sizin de onlar üzerinde hakkınız vardır diye emir ve tavsiyeler vardır. Bizi yoktan var eden Allah, biz sizi bir erkek ve bir dişiden […]
8 Mart günü tüm dünyada Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanıyor. Bizim kültürümüzde kadınlar günü diye bir gün yoktur ama Cennet anaların ayakları altındadır, siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız onların sizin üzerinizde sizin de onlar üzerinde hakkınız vardır diye emir ve tavsiyeler vardır.
Bizi yoktan var eden Allah, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık diyor. Ayrıca insanlar arasında kadın-erkek yaşlı-genç demeden her insanın Allah’a kulluk ederek onun emirlerini dikkate alarak hayatlarını düzenlemeyi böyle olursa öbür dünyada rahat hesap verip cennete gireceğini de bildiriyor.
Devlet başkanından bakanlara, yerel yöneticilere, vali ve kaymakamlardan bürokrat ve idarecilere, sivil toplum temsilcilerine kadar yetkililerin vatandaşlar arasında ayrım yapmadan (Kadın-erkek demeden) onlara adaletle davranma mecburiyetleri vardır.
Kadınlar ve çocuklar toplumda korunmaya muhtaç öncelikli gruplardır, bunlara yaşlıları da ekleyebiliriz.
Kadınlar ve kız çocukları Allah’ın gönderdiği ilahi dinlerde korunmaya muhtaç avantajlı insan grubu olarak değerlendirilir. Onların eğitimi, bakımı, haklarının korunması zor şartlarda (Savaş, yangın, kıtlık, çatışmalar)ön planda tutulan insan kesimidir.
Tarihin ilk yıllarından beri kadınları Allah’ın yarattığı hayatın bir parçası olarak kabullenmeyen ve uzun yıllar onun aklının olup olmadığını tartışan batı dünyası kapitalizm ve endüstrinin gelişmesi ile onları ucuz işgücü, kolay reklam aracı, fuhuş, uyuşturucu ve diğer insanlık dışı sektörlerin aracı olarak kullanmayı alışkanlık haline getirilmiştir.
Ne yazık ki ülkemizde kadın haklarının öne alındığını söyleyen zihniyet Cumhuriyetin ilk yıllarından beri (Özellikle 28 Şubat Darbe döneminde) kız çocuklarının ve kadınlarımızın inançlarına uygun şartlarda eğitim almalarına ve çalışmalarına tahammül etmemiş, onlara büyük zulüm, haksızlık ve hukuksuzluklar da bulunmuştur.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle Kayseri’de siyasi partiler, kadın dernekleri, platformlar çok sayıda programlar yaptılar. Meydanda Atatürk Anıtı’na çelenk koyanlar, basın açıklaması yapanlar, basına bildiri sunanlar, kadınlara gül dağıtanlar ve diğer etkinlikler.
Bu etkinliklerden biri de Mazlumder Kayseri Şubesi, Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği ve İHH’nın düzenlediği, Göç İdaresi İl Müdürlüğü ve Erciyes Kadın Platformunun da destek verdiği GÖÇ YOLUNDA KADIN paneliydi. Kocasinan Belediyesi seminer salonunda yapılan panel 8 Mart Salı günü saat 13.30’dan saat 17.00’ a kadar iki bölüm halinde yapıldı.
Göç İdaresi İl Müdürü Ahmet Danışman ve MazlumderKayseri Şube Başkanı olarak benimde birer selamlama konuşması yaptığımız programın ilk bölümünde Afgan Derneği Başkanı Dr. ZakıraHekmat ve Mazlumder Şube Başkan Yardımcısı Avukat Sena Özdemir, göç yolunda kadınların durumu ile ilgili konuştular.
Programın ikinci bölümünde Afganistanlı, Doğu Türkistanlı ve Suriyeli mülteci kadınlar Türkiye’ye geliş yolunda karşılaştıkları dramları, sıkıntıları gözyaşları içinde anlattılar. Salonda bulunanların ağlamalarına sebep oldular.
Söylemlerin, temennilerin, suçlamaların dışında bu benim hikayem dercesine göçmen kadınların dramının ortaya konduğu anlamlı bir program oldu doğrusu. Programa destekleri ve düzenlenmesindeki katkıları için Göç İdaresi İl Müdürlüğünü, Mazlumder Şubesini, İHH İnsani Yardım Derneğini, Erciyes Kadın Platformunu ve görev alanları tebrik ediyorum, emeklerine sağlık.
Selam ve dua ile