MİL-Lİ GAZETE VE SAADET!

Hızır aleyhisselam kavgalı iki komşuyu görür, yanına birini çağırır. Benden bir tane isteme hakkın var, dile benden ne dilersen. Yalnız sana verdiğimin iki katını komşuna vereceğim dediğinde; kıskançlık, hasetlik duyguları tavan yapar, olumlu, güzel şeyler istemek yerine; benim bir gözümü , komşumun iki gözünü al der.

Direkt olarak, siyasetten ve özellikle Millî Gazete, Saadet ve tabiki Karamollaoğlu’ndan bahsetmekten imtina etmeye çalışıyorum.

Bu alanda, olumsuz bir cümle sarf ettiğiniz zaman müthiş bir direnişle, karşı suçlama ve savunmalarla karşılaşıyorsunuz.

Savunmalar; genelde matbu, ezberlenmiş, klişeleşmiş, aksine görüşlere karşı algıların kapandığı, inatçı ve diretmeci bir şekilde seyir izliyor.

Daha olumlu, itidalli savunmalar yerine; itikadi konularla  karşı atak geliştirilir. Dünya- ahiret haktan, hukuktan, kul hakkından bahisle manevi argümanlar öne sürülür.

Dedim ya, bu kesimden bahsetmek, cesaret ister. Çünkü müthiş bir direnç, karşıt savunma, duygusal sitemle, hatta zaman zaman mahkeme tehditleri ile muhatap olursunuz.

Elhamdülillah, hayatımız boyunca milli görüş ruhunun hakim olması; hatalarımız olsa da bu ruhu yaşama yönünde tüm eksiklerimize rağmen gayret ediyoruz.

“Harp hiledir” temel prensibinden hareketle, söylemlere, görüntülere; yüzeysel olarak bakarak Tayyip Erdoğan’ı bu ruhtan uzaklaşmış olarak yaftalamak haksızlıktır, vefasızlıktır, kul hakkıdır, ümmeti üzmektir.

Yüzeysel bakarak; milli görüşten uzaklaştığı söylenen bir Liderin icraatlarına bakarak değerlendirme yapmak doğru olanıdır. Bu hareket, icraata yönelik değerlendirmeden son derece uzaktır. Yüzeysel, sığ bir yaklaşımı ve suçlamayı  tercih edip sloganlar üzerinden siyaset yapmaktadırlar.

Soru şu: Yıllardır milli görüşün ana hedeflerinden birisini; imkan ölçüsünde, yapmadığı ne var bu  Liderin?

 Ağır sanayi hamlesi, milli savunma, bağımsız Türkiye, müslümanın yaşam hakkı rahatlığı, katsayı haksızlığının kaldırılması, Ayasofya’nın açılması gibi hedefler; “Milli Görüş” ün temel hedefleri arasındaydı. Bu hedefler gerçekleştirildi mi? Gerçekleştirildi.

Dua ettiniz mi? Allah razı olsun dediniz mi? Yoksa kıskançlık mı sergilediniz? Öyle ya, sizin yapmak istediğiniz ve söylem hâline getirdiğiniz hedefler bir başkası tarafından tek tek gerçekleştirilmişti.

Bunun, dayanılmaz bir kıskançlığını sergiler gibisiniz! Argümanlarınız elinizden alınınca, sağa- sola yalpaladınız ve nihayet  değerlerinize savaş açan bir partinin müşfik (!) kollarına sığındınız.

Kemmiyet olarak yetersiz olsanız da, CHP ve ortaklarının yanında, geçici süreli, güçlü bir özgür ağırlık kazandınız. Çünkü Sayın Erdoğan’ı indirmek için sizin oylarınız çok önemli.

Şimdilik, onların hedeflerine hizmet ettiğiniz için el üstünde tutuluyorsunuz. Hedeflerine  ulaştıkları anda kapı dışı edilmeniz sürpriz olmayacaktır.

Eskiden Hürriyet, Milliyet gibi tetikçi gazetelerin Milli görüşçülere yaptıklarının bir  benzerini, şimdi Millî Gazete yapıyor bu millete!

Sosyal medyaya girdiğimizde  çok iddialı haberler görüyoruz. Tıkladığımızda haberin Milli Gazete’ye ait olduğunu görüyoruz.

Daha ilerde, kurnazlıkla, bu haberleri diğer gazetelere dayandırıyorlar. Ana kaynakları Sözcü, Yeniçağ ve Korkusuz Gazeteleridir.

Burada bir korkaklık hissediyoruz. Sık sık mahkemeye başvurdukları gibi,  üzerine de bir iddia almıyorlar, dayanak gösteriyorlar.

Bu yazıyı kaleme almamıza sebep olan davranış; aynen böyle bir yöntemden kaynaklıdır.

“Nurettin Nebati’nin görevden alınacağı” haberini  görüp tıkladığımızda, Milli  Gazete’nin haberi olduğunu oluyoruz. Kaynak neresi? Korkusuz Gazetesi!

 Müslüman zan ve iftiraya yol açmaz.

 Milli Gazete, Saadet ve Karamollaoglu neden karşı kulvarda bulunuyorlar?

Pekâlâ CHP, Ak Parti’ den daha mı az   zararlı size ve davanıza? Geçmişle kıyasladığımızda; CHP’nin icraatlarını çok mu hafif buluyorsunuz?

Akıllara ziyan tutumlarınızı zorla yaptırtan mı var? Değerlerinize uzak çatının altına sığınmanıza, o evi savunmak için, ev sahiplerinden daha çok çırpınmanıza , sizi mecbur eden, bilmediğimiz bir şeyler mi var?

 Allah rızası için soruyoruz!