Miraç Kültür Merkezi; İslami, milli ve manevi değerler eksenli bir çalışmanın adıdır. Toplumsal ihya, ıslah ve değişim çalışmalarına 1994 yılında Miraç İslami Yükselişin Adı isimli bir dergi çıkararak başlamıştır. 2000 yılına kadar faaliyetini sürdüren dergi yerini; Miraç Kültür Merkezine bırakarak Sivil Toplum Kuruluşu (STK) olarak bugünlere kadar gelmiştir. İsmindende anlaşılacağı gibi eğitim ve kültürel bir […]
Miraç Kültür Merkezi; İslami, milli ve manevi değerler eksenli bir çalışmanın adıdır. Toplumsal ihya, ıslah ve değişim çalışmalarına 1994 yılında Miraç İslami Yükselişin Adı isimli bir dergi çıkararak başlamıştır. 2000 yılına kadar faaliyetini sürdüren dergi yerini; Miraç Kültür Merkezine bırakarak Sivil Toplum Kuruluşu (STK) olarak bugünlere kadar gelmiştir.
İsmindende anlaşılacağı gibi eğitim ve kültürel bir tüzüğe sahip olan Miraç Kültür Merkezi; nitelikli Müslüman/insan yetişmesine katkıda bulunmak üzere toplumsal ilişkilerini sürdürmektedir. Bu çerçevede faaliyetlerine devam etmektedir.
Miraç’ın kırmızı çizgileri vardır. Bunlar; Bayrak, Ezan ve Vatandır. Bu 3 değere ya da birine kim ne adına olursa olsun olumsuz bir söz söyleyecek ve hal ortaya koyacak olursa haddini aşmış olacaktır. İlişki kurulmayacak ve asla muhatap kabul edilmeyecektir.
Miraç Kültür Merkezi’nin İslami anlayışı Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygamberin Sünneti, İcma ve Kıyas üzerine şekillenmektedir. İlmi anlayışı, tarihe bakışı ve sahabe anlayışı ve olayları yorum tekniği; Ehli Sünnet ilim/usulü geleneği çerçevesindedir.
Son yıllarda ortaya çıkan var olan ve kabul görmüş islami geleneği /usul/metodolojiyi (Usulü Tefsir; Usulü Hadis, Usulü Fıkıh, Akaid) dikkate almayan; senkretik yaklaşımların kabulü söz konusu değildir. Senkretik kelimesi Türkçe’de anayoldan ayrılan “zıt ilkelerin bir araya gelmesiyle oluşan, karma (özellikle din)” anlamına gelir. Özellikle teolojide ve din mitolojisinde başta birbirinden farklı olan geleneklerin birleştirilmesi ve kıyaslanmasına yönelik olan, bir duruşu savunan hareket ve görüşlerdir; Senkretizm.
Senkretizmin Türkiye izdüşümü olarak Mustafa Öztürk, Mustafa İslamoğlu ve Mehmet Okuyan’ın isimleri sayılabilir. Pakistanlı düşünür Fazlurrahman’da bu kapsamda değerlendirilmektedir.Bâtıni karakterli Fetö ve İskender Evrenesoğlu gibi; Kur’an ve sünnete muhalif tarikat yapılanmaları da bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Ayrıca tarihte konuşulmuş, tartışılmış ve tarihin raflarına kaldırılmış konuların; tarihin tozlu raflarından indirilerek ana gündem haline getirilmesi kabul edilebilecek bir şey değildir. Türkiye’de Müslümanların çözülmesi gereken öncelikli birçok sorunu varken; yeni bir tespit/buluş gibi gündem oluşturulması; gündem saptırmak ve zaman israfı olarak kabul edilmektedir.
Miraç kültür merkezi İslami gelenek içerisinde tevarüs etmiş ilim ve ilim dallarına bağlılığını sürdürmektedir. İnanç, tefsir, fıkıh, Hadis, tarih ve tasavvuf gibi ilim dallarının varlığını kabul etmektedir. Bu ilim dallarının anlaşılmasında Ehli Sünnetin usulünü/yöntemini/metodolojisini takip etmektedir.
Ayrıca düşünmenin farz olduğunu bu konuda; ahlak, adalet ve üretim eksenli bir dünyanın inşası için; statik değil dinamik bir Müslüman/insan tipini öne çıkarır.