SAVUNMA DESTEĞİ GELİRE GÖRE UYGULANSIN

Savunma,bir ülkenin toprak bütünlüğü ve millet bütünlüğü ile güvenliğini sağlamak için vazgeçilemez, olmazsa olmaz çalışmalardır.

Geçmişten bugüne devletler gerek dışarıdan gerekse ülke içinden gelmesi muhtemel saldırı ve tehlikelere karşı silahlı ordular ve güvenlik elemanları oluşturmuşlar ve bunları her an göreve hazır halde bulundurmuşlardır.

Osmanlı devletimizin yıkılmasından sonra yerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletimiz döneminde de dışarıdan gelecek saldırı ve tehlikelere karşı silahlı kuvvetler (TSK) hazır hale getirilmiş. İçten gelecek karışıklık ve asayişsizliğe karşı jandarma ve emniyet teşkilatı hazırlanmış ve her zaman göreve hazır halde donatılmıştır.

Bununla birlikte ne yazık ki 2000’li yıllara kadar gerek ordumuzun gerekse jandarma ve emniyet güçlerimizin ihtiyacı olan silah ve mühimmatı az bir miktar dışında dış ülkelerden temin etmek zorunda kalmışız.

Gerek 1974 yılında yapılan Kıbrıs harekatından sonra (ABD bize silah ambargosu uyguladı) dahası ödediğimiz siparişini verdiğimiz siparişlerimizi teslim etmedi gerekse 1984’te başlayan PKK ile mücadele sırasında İsrail’in demode olmuş insansız hava araçlarını bize satması, devamlı arıza yapan İHA ve SİHA’larıbizi gerek dışarıya karşı caydırıcılık gerekse iç güvenliği sağlama konusunda oldukça zorluklar yaşamamıza sebep oldu.

2000’li yıllardan sonra başlayan savunmada milli hamleler dönemi hamdolsun savunma ihtiyacımız olan mühimmatta %80’lere varan yerli üretim ayrıca ihracatta silah ve mühimmatın ileri bir noktaya gelmesi dostlarımıza moral verirken düşmanlarımızı da kaygılandırmaya başladı.

Savunma ve güvenlik imkanlarını daha da ileri noktaya taşıma adına olsa gerek TBMM’ye bir teklif sunuldu. Teklife göre kredi kartı kullanıcılarından (Limiti 100.000 TL’yi aşanlardan) 750 TL savunma fonuna yardım kesilmesi öngörüldü.

Eğer teklif kabul edilse idi epey bir imkan savunma harcamalarına aktarılacak ve belki de savunmada yerlilik oranı %80’ler yerine %100’lere ulaşabilecekti.

Sanırım karşı çıkmalar olduğu için TBMM’ye gelen teklif geri çekildi ve görüşülme durumu olmadı. Böylece savunma fonu da gelmesi beklenen önemli bir kaynaktan mahrum kaldı.

Keşke diyorum olay milletimize doğru anlatılabilseydi. İktidar ve muhalefet bu konuda ön yargısız görüşebilseler de az geliri olandan az çok geliri olandan çok olmak üzere her vatandaştan gücü oranında bir destek talebi içeren bir teklif TBMM’ye sunulsa idi sanırım çok hayırlı bir işe imza atılmış olacaktı.

Sonunda savunma ve savunmanın gelişmesi dosta güven düşmana korku salmasından iktidarıyla muhalefeti ile tüm siyasiler ve milletimiz fayda görecekti.

Yine de vakit geçmiş değil iktidar ve muhalefet yetkilileri bir araya gelip bu konuda yeni bir düzenleme yapıp meclisten geçirip uygulamaya koyabilirler. Biz de katkı sağlayıp hayırlı olsun deriz inşallah.