Şehirler de insanlar gibidir. Onların da hafızaları vardır yaşanmışlıklara dair. Şehirlerin aynı zamanda kimlikler vardır. Bazı şehirlerin kimlik oluşum süreleri birçok ülkenin tarihinden daha eski. Şehir aynı zamanda medeniyet kavramını bağrında saklar. Medeni olan, yani Medine anlamları bahse konu mekanların farklı temsil noktalarıdır. “Bu şehr-i Stanbul ki bi mislü bahadır, Bir sengine yek-pare acem mülkü […]
Şehirler de insanlar gibidir. Onların da hafızaları vardır yaşanmışlıklara dair. Şehirlerin aynı zamanda kimlikler vardır. Bazı şehirlerin kimlik oluşum süreleri birçok ülkenin tarihinden daha eski. Şehir aynı zamanda medeniyet kavramını bağrında saklar. Medeni olan, yani Medine anlamları bahse konu mekanların farklı temsil noktalarıdır.
“Bu şehr-i Stanbul ki bi mislü bahadır, Bir sengine yek-pare acem mülkü fedadır” dizeleri İstanbul için söylenmiş efsane duygu aktarımlarıdır. İstanbul; şehirlerin sultanı, şairlerin ilham kaynağı, aşkların değişmez mekanı, komutanların sonsuz rüyaları, tarihin bizzat müşahidi, kültürün ana vatanı…
İstanbul için hangi methiyeleri dizerseniz dizin kelimeler kifatetsiz, kalemler mecalsiz kalır. Hz. Peygamberin müjdesine nail olan kaç şehir vardır şu alemde.
Kayseri ve İstanbul’un Fethi
Şehirlerin kimlikleri üzerinde çeşitli çalıştaylar, bilgi şölenleri düzenlenmektedir. Kayseri’de “Tarihi Yaşat, Şehri Yaşat” başlıklı bir bilgi şöleni düzenlendi. Kayseri’nin mimarisi, eğitimi, kültürü, ekonomisi gibi farklı özellikleri akademisyenler tarafından izleyicilerle paylaşıldı.
Programın kapanış oturumunda TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, İstanbul’un fethinin Kayseri’den başladığı bilgisini konuklarla paylaştı. Kayseri ve İstanbul’un fethi arasında ilk bakışta bir ilişki kurulamıyor olabilir.
Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin. Akşemsettin’in hocası ise Hacı Bayram-ı Veli Hazretleridir. Peki bu bilgilerle Kayseri’nin alakası nasıl kurulabilir? Burada pek de bilinmeyen bir durum aktarılmakta Sayın Arıcan tarafından.
Ankara’da kurulan Bayramiye Tarikatının kurucusu ve şeyhi Hacı Bayram-ı Veli’nin hocası ise Kayserili Somuncu Baba olarak bilinen Hamid-i Veli Hazretleridir.
Kayseri’nin kimliğini oluşturan ve hala aşılamayan bir zirve Mimar Sinan olarak ifade edildi. Koca Sinan, Selimiyesi ile hala aşılamayan ve tüm sırlarına vakıf olunamayan bir zirve şahsiyet.
Mevlana’nın Hocası Seyyid Burhanettin Hazretleri ise şehre kimliğini kazandırmada katkısı olan başka bir tarihi ve manevi şahsiyet.
Anadolu şehirlerinin her birinin farklı kimlikleri ve hafızaları bulunmaktadır. Şehirleri tek tipleştirmektense özgün yapıları ve asırlar boyu oluşan kimlikleri ile gelecek nesillere aktarmak en önemli sorumluluk olsa gerek.
Şehirleri ölümsüzleştirmenin birçok yolunun yanında her şehir için bir Ahmet Hamdi Tanpınar çıkmalı ve Beş Şehir isimli eserinde olduğu gibi şehirlerin görünen, görünmeyen, gölgede kalan ve keşfedilemeyen yönlerini gelecek kuşaklara aktarmalı.
Bu arada popüler kültürün öğütücülüğü karşısında kalıcı faaliyetlere imza atan kurum ve kişilere ihtiyaç duyulmaktadır.
Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi ve Kayseri Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa yaptıkları “Tarihi Yaşat, Şehri Yaşat” sempozyumu gibi çalışmalar takdir edilmeli ve bu çalışmalar diğer şehirler tarafından model alınmalıdır.
Kültür Bakanlığının Kültür Yolu Festivali programı gelecek yıllarda farklı formatlarda devam etmelidir. Bu tür tüm Türkiye’yi kapsayan kültür sanat programlarına şehir, medeniye gastronomi, edebiyat, tiyatro, yerel sanat sunumları, sempozyumlar dahil edilmelidir. Büyük bütçeler birkaç sanatçının sahne ücreti olarak harcanmamalıdır.