İstanbul Nişantaşı’nda yeni bir pazar açılmış. Adı “Eski Sevgililer Pazarı”. Kısa sürede şehir şehir yayılırsa hiç şaşırmayın. Bir sokak röportajında doğu şivesiyle konuşan bir bey efendiye sormuşlardı. Sevgililer günü nedir, Siz hiç sevgilinize çiçek aldınız mı? Adam, dobra dobur cevap veriyor. “Vallahi yoh,almamışımdır.Bizim hanımlar kendisi çiçek” Evlenecek gençler eskiden bıyıkları terlemeden yaş 18-20 olunca evlenirmiş. […]
İstanbul Nişantaşı’nda yeni bir pazar açılmış.
Adı “Eski Sevgililer Pazarı”. Kısa sürede şehir şehir yayılırsa hiç şaşırmayın.
Bir sokak röportajında doğu şivesiyle konuşan bir bey efendiye sormuşlardı. Sevgililer günü nedir, Siz hiç sevgilinize çiçek aldınız mı? Adam, dobra dobur cevap veriyor. “Vallahi yoh,almamışımdır.Bizim hanımlar kendisi çiçek”
Evlenecek gençler eskiden bıyıkları terlemeden yaş 18-20 olunca evlenirmiş. Ya şimdi? Bu yaş 30- 35’lere çıkmış durumda. Yani gençler gerçek manada eş/sevgili bulmakta zorlanıyor.
Bir gün Kayseri Şehir Hastanesinde sıramın gelmesini bekliyordum. Salon hınca hınç dolu. Çoğu benim gibi ayakta. Sırtımı yasladığım kapı pervazlarının önüne çömeldim. Böyle yerlerde tanışmak ülke gündemini değerlendirmek kolay oluyor. Yanı başımda bir teyze tekerlekli sandalyede çağrılmasını bekliyor. Bir ara bana dönerek “Abi, bildik tanıdık iyi bir kız yok mu? iki oğlum kaldı evlenecek “dedi.
Ayak üstü kendine dünür arayan bu “yaralı teyze” Yemliha mahallesindenmiş. Bir oğlu 28 yaşında olup hastanede çalışıyormuş. Diğer oğlu da 25’inde olup DSİ’de imiş.
“Everecem ama kız bulamıyorum” sözünü sık sık duyar olduk. Herkes dertli. Evet,bu gençlerimiz maalesef bu yıl da“sevgililer gününe sevgilisiz giriyor”. Bunun vebalinin günahının olduğunu unutmayalım. İstemezuuuk deyip cüzi iradeyi devre dışı bırakarak her şeyi kadere atmak doğru değil.
***
Bu nasıl sevgi, nasıl sevgili ki nikah akdiyle birliktelikler azalmış?TÜİK verilerine göre boşanmalar artmış.
Allah aşkına biz hangi sevgiliden bahsediyoruz?
Kim bu sevgili?
Evdeki eşimiz mi yoksa gençlerin arkadaşım, sevgilim deyip flört ettikleri mi?
“Biri helal, diğeri haram”. İşte medeni Avrupa bizi buna alıştırmaya çalışıyor.
Sevgililer günü iyi güzelde, kim icat etti diye sormazlar mı adama? Hemen söyleyeyim bizi de farkında olmadan çarkında döndüren kapitalist sistem. Mağaza zincirlerinin saadeti uğruna harcanan yüzbinler, hatta milyoncuklar.
Yine TUİK verilerine göre 2023’te huzur evleri ve hapishaneler hariç tek başına yaşayanların sayısı 5.2 milyonu aşmış durumda. Hal böyle iken bizler neyin kutlamasını yapacağız?
Büyük ailelerin yerini çekirdek aileler almış durumda. Şehirleşme ve iş hayatı herkesi çalışmaya itmiş. Bir arada yaşayan aileler tek başına yaşar olmuş. Bunun için 1+1evlerin satışında artış var. Sorarım size temelinde sevgi olan sevgili olan aile kurumları neden 1+1 evlere mahkum edilsin? Bireyler neden yalnızlığa terk edilsin. Demek ki 14 şubat herkes için aynı anlamı ifade etmiyor.
Lafın kısası sevgilisi olanlar hayat pahalılığı nedeniyle geçinmekte zorlanırken, olmayanlar ise yeni bir sevgili bulmanın hayalindeler. Diğer taraftan hastane köşelerinde, fabrikalarda, gurbette, nöbette olup ta sevgililer gününe sevgilisiz girenler var.Bunları da hafızamızın bir köşesine not edelim.
İlle de bir hediye almamız icap ediyorsa bunun “nebevi sünnete uygun olduğunu sadece 14 Şubata indirgemenin yanlış olduğunu bilelim. Bilelim ki sonu “izim'” le biten bütün sistemlerin ekmeğine yağ sürmeyelim.