TABULAR EL YAKIYOR, DOKUNMA YANARSIN!

 İki kesim de tabulardan besleniyor: Birinci kesim Atatürk’e sığınıp  dokunulmaz, eleştirilemez, itiraz edilemez bir zırha sığınıp, her türlü  menfeata, çıkara, güce, imkana sahip olmak isteyen kesim. Dikkat ederseniz son zamanlarda ünlü olmak isteyen, reyting yapmak isteyen, gündem olmak isteyen çapsız ya da çaptan düşmüş kimi sanatçı müsveddeleri  Türk halkının iradesine, dini değerlerine, yaşam biçimlerine alenen, […]

Yayınlama: 16.06.2023
A+
A-

 İki kesim de tabulardan besleniyor:

Birinci kesim Atatürk’e sığınıp  dokunulmaz, eleştirilemez, itiraz edilemez bir zırha sığınıp, her türlü  menfeata, çıkara, güce, imkana sahip olmak isteyen kesim.

Dikkat ederseniz son zamanlarda ünlü olmak isteyen, reyting yapmak isteyen, gündem olmak isteyen çapsız ya da çaptan düşmüş kimi sanatçı müsveddeleri  Türk halkının iradesine, dini değerlerine, yaşam biçimlerine alenen, kin dolu bir şekilde saldırıp gündem oluyorlar. Azıcık bir tepki, eleştiri karşısında derhal Atatürk’e sığınıp kalkan olarak kullanıyorlar.

İkinci kesim de, başta Diyanet olmak üzere İslami kurumlar, cemaatler, sendikalar, kanaat önderleri ve yüzeysel donanımlı, yönlendirilen kimi halk kesimlerinden oluşmaktadır.

Daha baştan söyleyelim ki, Allah’u Teala indirdiği kitabı Kuran’ı Kerim’i kıyamete kadar koruyacağını  bildirmiştir. Yani Kuran’ın lafızlarını ortadan kaldırmak imkansızdır.

 Asıl sorun; bu kesimin de dokunulmaz, eleştirilemez bir tabuya sığınmış olmasıdır.

 Yanlış yapıyorlar, düz gidiyorlar, yırtamıyor, kıramıyorlar.

 Devasa Kuran kursu binaları, camiler, yurtlar inşa ediliyor, görkemli açılışlar yapılıyor. Basın açıklamaları, gazete haberleri, tv, sosyal medya görüntüleri servis ediliyor.

 Mesela, Kuran kursları konusunda bir müfredat, bir format değişikliğine gidilemiyor. Konunun tam ehemmiyetini kavrayamamış belirli bir halk kesimi, her türlü yardımı yapıyor. Devasa binalar gösteriliyor bunlara. Yardım yapan halk da sevap kazanmanın büyük mutluluğunu yaşıyor.

 Keşke kurslar, yurtlar, camiler süssüz, sade, boyasız olsaydı da, namaza gelen cemaat sayısı artsaydı, gençler safları doldurabilselerdi.  Keşke o camiler yüksek erdemde, fazilette ruhlarla dolsaydı.

 Kuran kurslarında sürekli bina, müştemilat genişletme, büyütme çabası vardır.

 Kuranı öğrenen, ezber yapan, hafız olan  çocuklarımız tek kanatlı uçurulmaya çalışılıyor. Kuran kursları sadece Kuran’ın öğretildiği, ezberletildiği bir yer olarak kalmamalı.

 Bu arada öğretilen, verilmeye çalışılan  ilmihal, siyer, İslam tarihi, dualar ve genel İslami ahlak konuları yüzeysel kalıyor.

 Çocukların, gençlerin bir ateş çemberi içerisine düşürüldüğü, düşürülmeye devam ettiği bir zamanda kurslarda, camilerde ne gibi faaliyetler var?

 Hafız olmak, sureler ezberlemek konuyu çözmüyor, tamamlamıyor.

Kuran kursları sadece fakir, kırsal kesimin çocuklarının sığınacağı bir yer olmaktan çıkarılmalıdır.

 Geçmişte fakir, gariban köylü ya da  varoş çocuklarının imam-hatip liselerine gitmesi de benzer bir durumdu.

 Çocuğumuz en azından imam olur, ya da öldüğümüzde arkamızdan bir fatiha okur niyetiyle, bu okullara kaydedildi bu çocuklar.

 Ya da lise çağında başarılı, donanımlı çocukların ilk bir kaç tercihi ilahiyatlar olmamıştır. Oysa dinî tedrisatın hem dini, hem pozitif ilimler, hem tarih alanında İyi eğitim almış , yetişmiş, psikolojileri  ve maneviyatları  gelişmiş gençlere ihtiyacı vardır.

 Kuran kursların da acilen reforma ihtiyaç vardır. Zorlama yerine sevdirme; ceza yerine ödül, teşvik sistemine geçilmelidir. Kuran öğrenimi yanında diğer pozitif ilimler de verilmelidir.

  Dayatma yerine, ikna yöntemi geliştirilmeli. Spor, sosyal aktiviteler, geziler, kültürel faaliyetler, teknoloji ile haşır neşir olmalıdırlar.

 DONANIMLI, ÖZGÜVENLİ, MEDENİ CESARETLİ, HER İKİ YÖNDEN DE DONANIMLI ÖĞRENCİLER YETİŞTİRİLMELİDİR.

 Yöneticiler, görevliler eleştiri ve öneriye açık olmalıdırlar. Her eleştiriye ve öneriye art niyetli gözüyle bakmamak lazımdır.

 Hele bir Diyanet Tv programları var ki, ibretlik! Suya, sabuna dokunmayan, günün şartlarının gerisinde, gençleri hedeflemeyen bir kurum!

 Devam ederseniz bu düz  yürümeye; gençlerin ateizme, deizme, lgbt sapkınlığına hızlıca kayışlarını seyredersiniz.

 Vebalini hiçbirimiz kaldıramayız.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.