TARAFLI, YANLI, ŞARTLI YAZIYORMUŞUM!

  Acizane  yazılarımızı dikkatle takip edip okuyan bir takipçi kitlemiz var. Öncelikle hepsine teşekkür ederiz.   Genelde tepkiler; ya hiç okuduğunu hissettirmeden sessiz kalmak veya özelden mesaj yazmak veya telefon açarak dile getirmek şeklinde oluyor.Tepkisini  belli etmeyenler de kendi ortamlarında, arkadaş meclislerinde eleştirel olarak dile getiriyorlar.   En çok da ön yargılı, taraflı, dar açıdan, […]

Yayınlama: 22.12.2021
A+
A-

  Acizane  yazılarımızı dikkatle takip edip okuyan bir takipçi kitlemiz var. Öncelikle hepsine teşekkür ederiz.
  Genelde tepkiler; ya hiç okuduğunu hissettirmeden sessiz kalmak veya özelden mesaj yazmak veya telefon açarak dile getirmek şeklinde oluyor.Tepkisini
 belli etmeyenler de kendi ortamlarında, arkadaş meclislerinde eleştirel olarak dile getiriyorlar.
  En çok da ön yargılı, taraflı, dar açıdan, şartlanmış olarak; biraz da sert yazdığımızı söylüyorlar.
 Olumlu, olumsuz, ön yargılı yorumlar yapsalar bile, bu yazımızı ve şahsımızı dikkate aldıkları manasına geliyor.
  Nasıl taraflı olmayalım? Nasıl kuzu gibi olalım? Neden inandıklarımızı, gördüklerimizi, gözlemlediklerimizi ve bildiklerimizi eğilmeden, ve İnatlaşmadan ifade etmeyelim?
 Sinik, sönük, tepkisiz, vurdumduymaz bir birey , insanlık görevini yapmıyordur ve başka canlılardan farksız bir konumdadır.
  Öncelikle bahsedelim ki, Sayın Erdoğan’ın politikalarını genel anlamda destekleyen bir şahıs olarak; doğru yaptığı her icraata sınırsız destek verir, yanlış yaptıklarına da imkanımız ölçüsünde tepkimizi koyar ve yanlışı ifade ederiz.
  Bu tür bir davranışta en büyük gücümüz; dinimiz, maneviyatımız, davamız, ülkemiz, bayrağımız gibi değerlerimizi ön plana almamız, menfeat ve çıkar beklentimizin olmamasından ileri geliyor.
  Taraflı ve yanlı olmamızın diğer en büyük nedeni de; muhalefetin eleştiriye dayanan, altı doldurulmayan, çözüm odaklı olmayan davranışlardır.
  Sen eğer ki, bir tek doğruya bile doğru diyemezsen, gerçekleri örtbas etmeye çalışırsan, doğruları eğip büker, negatif algı oluşturursan, hele hele bu hareketiniz, ülkemizin, çocuklarımızın geleceklerini etkilerse; biz de karşınızda bir kale olur, gerçekleri yüzünüze haykırırız.
Mesela, ülkemizde beşyüz elli milyar metreküp doğal gaz bulunur; karaya yüz altmış sekiz kilometre açıklarda, ikibin ikiyuz mt. deniz, iki bin mt. kara olmak üzere toplam dört bin iki yüz metre derinlikte bulunur. Tüm gelişmiş ülkelerde bile 7-10 yıllık bir sürede işletime alınabilir. 
  Bizde evlere  ilk gaz verme  aşaması 2023’ün ilk yarısında gerçekleşecek. Enerji ve tabi kaynaklar Bakanı bunu net olarak açıkladı.
  Gaz müjdesi alınır alınmaz muhalefet itirazlara ve dalga geçmeye başladı. Hani, gaz niye ucuzlamadı! Neden kullanmıyoruz! gibi alaycı eleştiriler insafsızca devam ediyor.Hatta, vazgeçin, çıkartamazsınz, rantabl olmaz bile dediler.
 Günümüzün iki pik yapmış eleştirisi: Madem döviz yükselişini durdurma ve düşürme imkanı vardı; Sayın Erdoğan neden bu kadar bekledi, neden önceden hamle yapmadı?
 Bir diğeri: Neden faizi düşürürken, bu konuda çok kesin ve katı tavır koyarken; TL mevduatına kur garantisi vermek suretiyle faizi hem yükseltti, hem de iddialı olduğu faizi örtülü bir şekilde uygulamaya koydu!
Şurası da iyi bilinmelidir ki; bu hamle  sonucunda kur yükselmeyecek, TL mevduatına, kura bağlı ödeme yapılmayacak tır, ihtimaller ve beklentiler bu yöndedir. Aksi durumda fark ödenecek ve tedbirler alınacaktır.
 Bu hamleyi uluslararası çevreler, finans  kuruluşları, ekonomi medyaları olumlu ve şaşkınlıkla karşılarken, içten gelen bu acımasız ve inatçı itirazcıların bu davranışları tamamen kıskançlıktan ileri geliyor.
 Hükümetin ve Erdoğan’ın iktidardan düşürülmesi için, bir adım daha yaklaşmışken, elden kaçan bu fırsatın acısı çok büyük ve derin olmuştur.
  Ekonomide sadece iç kurallarınız yok, global bir dünyada dış bağlantılarınız vardır. Bu yüzden serbest piyasa ekonomisinden ve
 politikasından vaz geçemezsiniz.
  Neden şimdi? Öncelikle bu şartlarda , böyle bir sistemde çok sayıda riskler barınmakatdır. Atılacak adımlarda, usül, yöntem, uygun şartlar ve aşamalar dikkate alınmak durumundadır.
Döviz yükselmesine  ilk aşama müdahalesi  Merkez Bankasının döviz satışı, hükümetin faiz indirmesi şeklinde olmuştur.
  Şartlar gözlenmiş, yollar denenmiş, gidişat takip edilmiş. Ne zaman ki bu kur yükselişi, fiyat artışları, zamların  önü alınamamış, bu andan sonra en etkili ve riskli hamle yapılmıştır.
  Cesur, altı doldurulan,  büyük risk taşıyan, güven veren kararlı bu hamle  başarılı olmuş ve ülke insanımız derin bir nefes almıştır.
 Doğal olarak halkımızda; acaba kurlar yeniden yükselir mi  diye haklı bir endişe vardır.
  Hükümet akıllı, inandırıcı ve mantıklı izahatlarla konuya hakimdir.
Dış finans ve çevrelerde, kimi bağımsız uzmanlarca hayretle ve ibretle karşılanan bu denklemsel hamleye, içteki müzmin ve kinli muhalefetin itiraz ve sert direnişi hiç bir saygıyı ve dikkate almayı hak etmiyor.
‌  İşte bu yüzden taraflıyız, devletimizin, ülkemizin yanındayız.
‌Bizi eleştirirken bir de bu açıdan bakın, at gözlüğünüzü çıkarın da.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.