6. toplu Sözleşme Görüşmelerinde ilk aşama tamamlandı. Gelinen noktada hükümetin memurlara teklif ettiği oransal zam miktarı sahanın tepkisiyle karşılaştı. Gerçekleşen enflasyon ile önerilen zam miktarı arasında neredeyse iki kat fark var. Hükümet memurlara ve memur emeklilerine 2022 yılı için yüzde 6+5 zam teklifinde bulundu. Son yıllarda toplu sözleşme görüşmelerinde yapılan ücret artışları enflasyonun çok altında […]
6. toplu Sözleşme Görüşmelerinde ilk aşama tamamlandı. Gelinen noktada hükümetin memurlara teklif ettiği oransal zam miktarı sahanın tepkisiyle karşılaştı. Gerçekleşen enflasyon ile önerilen zam miktarı arasında neredeyse iki kat fark var. Hükümet memurlara ve memur emeklilerine 2022 yılı için yüzde 6+5 zam teklifinde bulundu.
Son yıllarda toplu sözleşme görüşmelerinde yapılan ücret artışları enflasyonun çok altında kaldı. Hükümet sürekli enflasyon farkı vermek zorunda kaldı. Esasında devletin ilgili birimleri 2022 ve 2023 yıllarında çıkacak muhtemel enflasyon rakamlarını tahmin ediyordur. Sadece bu gerçekçi tahmin üzerinden gidilerek zam oranı belirlense bile önerilen zammın çok üzerinde bir rakam ortaya çıkar.
Hükümet memur maaş artışlarında teklifini revize edebilir. Bir iki puan artışla yeni bir zam oranı önerebilir. Fakat görünen o ki sendikaların istediği yıllık yüzde 21’lik orana ulaşma ihtimali düşük gözüküyor. Bu durumda sendikaların eylemleri gündeme gelecek ve memurlar meydanlara inecek.
Toplu Sözleşeme Görüşmelerinde kamu çalışanlarının kronik problemlerinden birkaçının çözüme kavuşması sahayı rahatlatabilir. Mesela 3600 meselesi ve vergi dilimi meselesi bu toplu sözleşme döneminde çözüme kavuşturulmalı. Zira 3600 Ek Gösterge vaadini Sayın Cumhurbaşkanı yıllar önce kamu çalışanlarına müjde olarak vermişti. Ortada bir vaat var ve bu vaadin gerçekleşmesini bekleyen milyonlar var.
Yine kamu çalışanları hükümetin verdiği zammın ikinci bölümünü alamıyor. Vergi dilimi meselesi hemen her memurun itiraz ettiği bir husus. Genel beklenti vergi diliminin yüzde 15 ile sabitlenmesi. Aksi takdirde verilen oransal zammın ikinci altı ayı verilen miktar doğrudan vergi olarak kesilmektedir.
Meslek gruplarını kendi alanlarıyla ilgili önemli problem noktaları da bulunmaktadır. Sınıf öğretmenlerinin maaş karşılığı 18 saat derse girme zorunluluğu, kariyer basamakları sisteminin tıkanmış durumu, sözleşmeli istihdam modelinin ortaya çıkardığı sorunlar, görevde yükselme ve iş barışını zaman zaman bozan yer değiştirme sistemi masada olmalı.
Sorun çok fazla fakat süre çok kısa. Esasında toplu sözleşme görüşmelerinin sistematiğinde problemler var. Sayın Bakan Vedat Bilgin, kamu işleyişini bilen ve tecrübesiyle olaylara hakim bir kişiliğe sahip. Belki de yıllardır birike birike kocaman sorunlara dönüşen müzakere edilmesi gereken konular bu görüşmelerde ayrıntılı bir şekilde ele alınır ve sahanın görüşme masasına olan güveni tesis edilmiş olur.
Ülkenin durumu gerçekten de istenilen seviyede iyi olmayabilir. Bu konuda zaten memurlar ve tüm ülke halkı gerekli fedakarlığı yapmaktadır. Her toplu sözleşme görüşmeleri ülkenin o anki durumuna feda edilmemelidir. Sorunlar öncelik sırasına göre çözülmeli, oransal zam teklifleri gerçekleşen enflasyonun üstünde olmalıdır.
Gerçekleşen enflasyon rakamlarının gerçek enflasyon oranını yansıtmadığı ile ilgili halihazırda güven problemi varken bu güvensizliği artıracak tavırlar yönetenler ile yönetilenler arasında mesafelerin artmasına neden olabilir.
Ülkenin uzlaşmaya ihtiyacı var, kamu işveren heyeti artık masayı öncelemelidir.