Bir milletin geleceğinin yön levhaları geçmişinde gizlidir. Dünya medeniyetine yön veren lider ve öncü milletlerin varlığı herkesin malumudur. Türk milleti, sahip olduğu milli değerleriyle ve sonradan İslamiyet’i kabul ettikten sonra tanışacağı manevi değerleriyle dünyanın gidişatına bir dönem damgasını vurmuş asil, aziz, kahraman ve lider millettir. Türk milleti, Osmanlı devletinin son dönemlerinde çok büyük savaşlar vermek […]
Bir milletin geleceğinin yön levhaları geçmişinde gizlidir. Dünya medeniyetine yön veren lider ve öncü milletlerin varlığı herkesin malumudur. Türk milleti, sahip olduğu milli değerleriyle ve sonradan İslamiyet’i kabul ettikten sonra tanışacağı manevi değerleriyle dünyanın gidişatına bir dönem damgasını vurmuş asil, aziz, kahraman ve lider millettir.
Türk milleti, Osmanlı devletinin son dönemlerinde çok büyük savaşlar vermek zorunda kalmış, İslam’ın sancağını ve Türk illetinin bağımsızlığını, Anadolu’nun ebediyen Türk yurdu olmasını savunmuş ve destansı zaferlere imza atmıştır.
Çanakkale Savaşları, sadece Türk milletinin değil Osmanlı milletlerinin ve İslam toplumunun mücadele ettiği savaşlar arasındadır. Çanakkale Savaşı, emperyal güçlerin çarpışmalarına, dünyanın yüzlerce milletinin şuurlu, şuursuz bir araya gelmelerine neden olmuş ve yaklaşık 550 bin insanın hayatına mal olmuş bir savaştır.
Herkes Dünya Gözü İle Çanakkale’yi Görmeli
Çanakkale ülkemizin en batısında yer alan illerimizdendir. Çanakkale Savaşlarının yaşandığı yarımada ve cepheler, tarihin en canlı şahitleridir. Okulların kapanmasına az bir süre kala öğrencilerin Çanakkale ziyaretleri artmaktadır. Bu ziyaretler milli şuurun kazanılmasında başat rol oynamaktadır.
Anadolu’nun her bölgesinde ziyaret edilecek önemli noktalar vardır elbette. Fakat tüm öğrencilerin Çanakkale cephelerini ziyaret etmeleri, ecdadın yaptığı hisarların ve kalelerin, tabyaların, mevzilerin, tünellerin bizzat ziyaret edilmesi milli şuur ve tarih farkındalığı bakımından önemlidir.
Çanakkale Savaşı’nın geçtiği tüm mekânların ve olayların tüm öğrencilere aktarılması devlet politikası haline getirilmelidir. Kültür Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve devletin ilgili kurumları 12 yılık eğitim sürecinde mutlaka her öğrenciyi Çanakkale’ye götürmelidir.
Şehitler anıtı, Conkbayırı, Kanlıdere, Arıburnu gibi bölgeler öğrencilere mutlaka yerinde anlatılmalıdır. Burada rehberlere büyük iş düşmektedir. Her şeyden önce rehberler yaptığı işleri günlük sıradan bir iş gibi değil, adeta her an yeniden yaşıyormuşçasına içten, diri ve enerjik bir şekilde anlatmalıdır.
Belediyeler Çanakkale Ziyaretinin Neresinde?
Belediyeler artık sadece kanalizasyon, yol, su, bina yapmıyor. Hayatın her alanında faaliyet gösteren belediyeler, öğrencilerin bu bölgelere gelmeleri için imkânlarını seferber etmelidir. Ziyaretimiz sırasında İstanbul ilçe belediyelerinden birkaçının öğrencileri Çanakkale’ye getirdiklerine şahit olduk.
Fakat bu ziyaretler bazen partili insanların turistik gezilerine de dönüşme riski taşımaktadır. Şehitlik bölgesinde bulunanlardan bazıları aynı insanların defalarca bu organizasyonlarla ziyaretler gerçekleştirdiğini ifade ettiler.
Burada önemli olan tüm öğrencilerin, gençlerin ecdatlarının kahramanlıklarını görmeleri, popüler kültürün unutturuculuğuna inat tarihlerini yerinde öğrenmeleridir.
İnanç ve Tarih Turizmi Daha da Canlanmalıdır.
Anadolu, her bakımdan mümbit bir coğrafyadır. Konya, Şanlıurfa, Kayseri, İstanbul, Bursa, Mardin, Çanakkale, Trabzon, İzmir… Bu ve daha sayamadığımız onlarca şehrimiz inancın, medeniyetin, tarihin, doğanın, sağlık turizminin önde gelen şehirleri konumundadır.
Toplumsal bilincin harekete geçirilmesiyle toplumsal hafızanın tazelenmesi, mazi ve ati bağlantısının kurulması, gelecek tasavvurunun genç beyinlere nakşedilmesi ülkemizin istikbali açısından son derece önemlidir.