Şehrimiz Kayseri, Anadolu’nun kadim kentlerinden biri. Kültepe’den başlayıp bugün yaşadığımız şehir merkezine kadar sayısız insanlık mirasını bağrında barındıran bir şehrimiz var. Keşke mümkün olabilse de Cumhuriyetin ilk yıllarından sonra eski şehre hiç dokunulmasaydı. Roma, Bizans, Selçuklu, Danişmentli, Osmanlı eserleri orijinal haliyle muhafaza edilebilse idi. Son 30 yıla yakındır özellikle belediyelerimizin gayretleri ile tarih ve kültür […]
Şehrimiz Kayseri, Anadolu’nun kadim kentlerinden biri. Kültepe’den başlayıp bugün yaşadığımız şehir merkezine kadar sayısız insanlık mirasını bağrında barındıran bir şehrimiz var.
Keşke mümkün olabilse de Cumhuriyetin ilk yıllarından sonra eski şehre hiç dokunulmasaydı. Roma, Bizans, Selçuklu, Danişmentli, Osmanlı eserleri orijinal haliyle muhafaza edilebilse idi.
Son 30 yıla yakındır özellikle belediyelerimizin gayretleri ile tarih ve kültür mirasımız olan eserlerimiz ayağa kaldırılmaya, etrafı açılarak gün yüzüne çıkarılmaya, kültür yolu ile birbirine bağlanıp insanlığın hizmetine sunulmaya, geçmişe vefa borcumuz ödenmeye başladı. Emek veren tüm belediye yetkililerimize teşekkür ediyorum. Vakıflar Bölge Müdürlüğümüze de elbette.
Bununla birlikte insanlığa kazandırılması gereken kenarda,gözden ırak, mahsun bekleyen miraslarımız da göz atılmayı, restore edilerek hayata kazandırılmayı bekliyor.
Bunlardan
Hatuniye Medresesi
Camiikebir ile İnönü Caddesi arasındaki güzelim tarih mirası bu medrese ne yazık ki Cumhuriyetin ilk yıllarında şahıslara satılmış, şu anda üzerinde kiralık yazıyor bir an önce valilik, belediye iş birliği ile kamulaştırılıp kültür hizmetine sunulmayı bekleyen bir eser.
Hoca Hasan Medresesi
Düvenönü’nden Hastane Caddesi’ne girişte soldaki Hoca Hasan Camisi karşısında, ana cadde üzerindeki binaların arkasında garip kalmış, restore edilmeyi, kültür ve eğitime kazandırılmayı bekleyen mahsun bir tarih hazinesi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kocasinan Belediyemiz ve valiliğimizin ilgisini, sahipliğini bekliyor.
Gülük Hamamı
DüvenönüMeydanının Erciyes istikametinde Gülük Caminin hemen önünde ağaçlar arasında kalmış, restore edilip kültür hayatımıza kazandırılmayı bekleyen garip,mahsun bir kültür hazinemiz. Valilik, Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Melikgazi Belediyesinin himmetini, sahipliğini bekliyor.
Bunlar gün yüzüne çıkarılıp, sahiplenilip şehrimizin insanımızın hizmetine kazandırılmayı bekleyen tarih ve kültür miraslarımızdan bazıları.
Bunların yanında
Seyyid Burhanettin Türbesi ve çevresinin bir Mevlana, bir Eyüp Sultan Türbeleri ve çevresi gibi düzenlenerek kültürümüze kazandırılması elzem ve öncelikli hizmetler arasında bulunuyor.
Bunların yanında günümüze gelecek olursak Sivas Caddesi’nde İl Müftülüğü müştemilatı içinde bulunan müftülük camiinde abdesthane ve şadırvanın bulunmaması acil müdahale edilmeyi bekleyen bir hizmettir. Müftülüğümüz mü, belediyemiz mi kim el atar onu kendileri bilir. Başlangıçta bu konuda yapılan yanlışı düzeltmenin zamanı daha fazla geçmemeli.
Cumhuriyet Meydanı’ndaki güzelim Bürüngüz camimizde bayanların ( Özellikle engelli, yaşlı, hasta) rahat namaz kılacakları ortam ihtiyacı, geceleri tuvalet ve abdest alma ihtiyaçları da müftülük ve belediyelerimizin ilgisini bekleyen acil hizmetlerdir.
Ne diyordu din önderlerimiz “İnsanın hayırlısı insana hayrı dokunadır.” Biz de bir sorumlu vatandaş olarak gördüğümüz, toplumun ihtiyacı olan bazı hizmet alanlarını dilimizin döndüğünce hatırlatmaya çalıştık. İnşallah ilgililerle karşılık bulur.
Selam ve dua ile