Camiler ve din görevlileri haftası etkinlikleri kapsamında Kayseri il müftüsü sayın Durmuş AYVAZ personelle tanışmak ve bir dizi etkinliklerde bulunmak üzere Yeşilhisar’ageldi. İlçe müftüsü Feyzullah ÇALIŞKAN misafirini yeni yapılan Diyanet Gençlik Merkezinde ağırladı. İl müftüsü Durmuş AYVAZ kısaca kendini tanıttıktan sonra din görevlilerine yönelik bazı öneri ve tavsiyelerde bulundu.
Özellikle kurumsal olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çok eski olduğunu diğer bir ifadeyle Cumhuriyetle yaşıt olduğuna dikkat çekerek din görevlisinin her kapıyı çalmasını, gelmeyene gidilmesini, kendini yenilemesinin zorunlu olduğunu ifade etti.
Günümüzün iletişim aracının internet ve akıllı telefonlar olduğunu bunlardan kaçınılmasının zor olduğunu, din görevlisinin yerinde ve zamanında etkili kullanmasının topluma fayda vereceğini aynı şekilde diyanet dijital ve sosyal medya platformlarının takip edilmesinin birliktelik açısından camiamız adına güzel olacağını söyledi.
35 yıllık özverili çalışma ve tecrübe sayesinde bu aşamaya geldiğini hiç bir şeyin tesadüfen olmadığını, Kayseri’ye gelmeden evvel hep Osmanlı başkentlerinde, şehzadeler şehrinde (Bursa, İstanbul, Amasya gibi) şehirlerde görev aldığını ilk kez Selçuklu şehri olan bir şehirde-Kayseri de görev yapacağını ifade etti.
Bu kadim şehre gelmeden Kayseri hakkında kitap okuduğunu araştırma yaparak buraya geldiğini,Kayseri’yle özdeşleşen Erciyes, alp erenler içerikli bir şiir yazdığını söyledi. Şiirini bizimle de paylaştı.
Samimi ve sohbet havasında geçen konuşmasını görev yaptığı yıllar içerisinde imam hatip ve kuran kursu hocalarıyla yaşadığı bir kaç anekdotunu anlatarak sürdürdü.
Bunlardan ilki: Bursa da görev yaptığı dönemlerde herkes bayram iznine çıksada kendisi ailesiyle beraber çık(a)madığını bunu fırsata çevirerek mahalledeki garip gurabayı, fakir fukarayı gezdiğini, karşısına çıkanlardan ilkinin derme çatma bir evde oturan, içer gezer olduğu bilinen bir kişin olduğunu söyledi. Adamın ilk sözü “vay be! bugün bayram… Ve Allah müftüyü ayağıma gönderdi” demesi olmuş. Esasen adam hem latife yapmış hem de gerçeği dile getirmiş. Bayramlaşma faslından sonra adamcağız tüpe ihtiyacının olduğunu söylemiş. Müftü bey, bizzat bu isteğin yerine getirmenin mutluluğuyla oradan ayrılmış.
Burada bir parantez açarak :’Arkadaşlar! Kimin ne derdi var kimin ne şikâyeti var bilemezsin? Gitmek lazım sormak lazım. Her kapıya her hastaya her ihtiyara ulaşmak lazım. Hepimiz sadece cami cemaatinden değil bütün mahallemizden sorumluyuz’ diyerek mesajlarını sürdürdü.
Bir başka anısı ise Amasya müftülüğü yaptığı sıralarda. Köyün birinde imam hatip ile kuran kursu öğreticisi olan karı koca hakkında. Bu iki görevli beş altı yıl çalışır, sonunda tayin istemek üzere müftü beyin kapısını çalarlar. Müftü bey, biraz da tepkilerini ölçmek adına: Bu köy seni günde iki üç vakit idare etti. Sen bu sayede üniversiteni bitirdin. Bu köye bir vefa borcun olması gerekmez mi? diye uyarıda bulunur. Bu mesajdan sonra karı koca köyden ayrılmak yerine kapı kapı gezerler. sabah namazlarında hiç cemaati olmayan camide sayı 25′ e ulaşır. Sabah namazı buluşmaları yapılır. Müftü bey davet edilir. Bu azimli çalışmalar takdire şayandır. Herkes mutlu olmuştur.
Sonuç olarak yeni ve yenilikçi vizyonuyla Kayseri il müftüsü olarak atanan müftümüze yeniden hoş geldiniz, diyoruz. Yapacağı her hayırlı işte Rabbim ekibiyle beraber kolaylıklar versin.