YKS sonuçları açıklandı, 2 milyondan fazla öğrencinin girdiği sınavda elbette sevinenden çok üzülen olacak. Türkiye’nin genç nüfusuna bağlı olarak LGS ve YKS sınavlarına başvuru bazı ülke nüfuslarından fazla olmakta. Öğrenciler ve veliler sonuçların açıklandığı birkaç gün sonuçların değerlendirmesini yapacak. Artık üniversite ve bölüm araştırmaları yapılacak. ÖSYM, açıkladığı sonuçla sosyal medyanın ve milyonlarca eğitimcinin, öğrencinin ve […]
YKS sonuçları açıklandı, 2 milyondan fazla öğrencinin girdiği sınavda elbette sevinenden çok üzülen olacak. Türkiye’nin genç nüfusuna bağlı olarak LGS ve YKS sınavlarına başvuru bazı ülke nüfuslarından fazla olmakta.
Öğrenciler ve veliler sonuçların açıklandığı birkaç gün sonuçların değerlendirmesini yapacak. Artık üniversite ve bölüm araştırmaları yapılacak. ÖSYM, açıkladığı sonuçla sosyal medyanın ve milyonlarca eğitimcinin, öğrencinin ve velinin gündeminde.
Açıklanan sonuçlar sadece öğrencilerin karneleri değil aynı zamanda okulların, eğitimcilerin ve topyekun Türk eğitim sisteminin karnesidir. Herkes ve tüm kurumlar bahane aramadan her olumsuzluğu eğitim sistemine bağlamadan, biz nerde hata yapıyoruz, ya da biz nasıl bu kadar başarılı oluyoruz sorusunun cevabına odaklanmalıdır.
Sonuçlardan kimler sorumlu?
Özellikle ortaöğretim kademesinde biraz daha ciddiyet ve sorumluluk alma vaktidir artık. Devlet hangi imkanı esirgiyor öğrencilerden ve eğitimcilerden? DYK kursları ile 25-30 kişilik sınıflarla, ücretsiz dağıtılan kitaplarla eğitim alanı belli bir kaliteyi yakaladı. Fakat ürün istenilen seviyede değil. Bu konuda “daha iyi başarılar nasıl yakalanır” temalı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Üniversite sınavı öğrencilerin 12 yıllık kazanımlarını ve deneyimlerini ölçen bir sınav. Derece yapan öğrenci kitlesine bakıldığı zaman ilköğretimden itibaren düzenli çalışan, eğitimi ciddiye alan ve eğitime emek veren öğrenci kitlesi olduğu gözükmektedir. Halen liselerde okuyan öğrenciler açıklanan sonuçları iyi analiz etmeli. Hangi derse ne kadar ve nasıl çalışılmaları gerektiğini kavramalıdır.
Sadece lise son sınıfta başlanan üniversite hazırlık süreci başarı için asla yetmeyecektir. Bir öğrenci 9 ve 10. Sınıfta müfredat ağırlıklı ve kitap okuma, kültür edinme merkezli çalışmalara yönelmelidir. YKS’nin olmazsa olmazı okuduğunu anlama ve sokak kültürünün ötesinde belli oranda akademik, belli oranda entelektüel, felsefi düşünme yeteneğinin olmasıdır.
11 ve 12. Sınıfta artık YKS, gündeme alınmalı ve okul derslerinin yanında mutlaka günlük düzenli ve sürekli programlar takip edilmelidir. 11. Sınıfı boş geçen öğrenci 12. Sınıfta istediği başarıyı elde edemez. Unutulmamalıdır ki pandemi nesli olarak ifade edilen mevcut öğrenciler, kayıpların zorluklarını yaşayacaktır.
Eğitim kurumlarının ve velilerin pandemi kayıplarının farkında olarak yıllara yayılan telafi çalışmaları yapmalıdır. Pandemi bitti belki ama eğitimdeki ve öğrenciler üzerindeki etkisi daha uzun yıllar devam edecek.
Sonuçlar Travmalara sebep olmasın
Sonuçlar açıklandı, istediği puanı alan öğrenciler de velileri de mutlu. Fakat adayların büyük çoğunluğu kendisini başarısız görmekte ve hedeflerine ulaşamamış durumda. Bu sınavlar elbette öneli fakat hayatın sonu değil. Sadece tıp, hukuk gibi alanlarda ısrar edilmemeli öğrencilerin aldığı puanlara çok nitelikli bölümler gelebilir.
Sağlık bölümleri iyi araştırılmalı ve puanlar doğrultusunda tercih edilmelidir. Yine bazı iki yıllık bölümler iş imkanı bakımından çok avantajlı. Sürecin öğrencilere baskıya dönüşmemesi gerekir. Sonuçların hayırlı olmasını diliyorum.