YÜKSELEN ÜLKE TÜRKİYE

Günümüze kadar ulaşan tarihi eselere baktığımızda Anadolu uygarlıklarını, Roma-Bizans’ı saymasak bir çoğunun Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi mimarisi olduğunu görürüz.

Ancak 2000’li yıllardan sonra yapılan yapılar geçmişin izlerini taşımakla beraber yeni tarz mimari şekillerini de ortaya çıkarmıştır. İşte biz bu yeni mimari döneme MADE İN TÜRKİYE dönemi diyoruz.

1980 li yıllarda TRT ekranlarında gördüğümüz,çocukken izlediğimiz çizgi filimler,sinamalar ve dizilerin çoğu yabancı menşeliydi. Bunlara reklamlardaki şampuanları hatta tuvalet kağıtlarını da ekleyebiliriz. Daha yeni yeni bunlardan kurtulduk, kurtuluyoruz.

Hamd olsun sanata ve sanatçıya değer veren edebiyat sevdalısı,kültürel yozlaşmanın karşısında duran, milli ve manevi değerlere önem veren bir başkanımız/reisi cumhurumuz/ var. Bunu her yıl verilen cumhurbaşkanlığı kültür sanat büyük ödül törenlerinde görüyoruz/görmekteyiz.

Şu yakın zamanda özellikle TRT’nin yerli dizileri, yerli çizgi filimleri, yerli sinamaları büyük ilgi görüyor. Hâsılı oyuncular yerli yapımcı ve yönetmenlerde yerli olunca ortaya MADE İN TÜRKİYE markalı sanat ve kültür ortaya çıkıyor.

Bir başka güzellik bütün il ve ilçelerimizde eğitim ve kültür adına çok güzel hizmetler yapılıyor olması. Kadın ve gençlik merkezleri başta olmak üzere konferans salonları,spor tesisleri, stadyumlar, millet bahçeleri milli kütüphaneler, yapılan köprüler, duble yollar,ihalar,sihalar, teknofest yarışmaları, temelleri yeni atılan yerli TOOG otomobil ve daha bir çok eser bunlardan bir kaçı. Yine bunun güzel örneklerinden biride İstanbul’da yapımıtamamlanan Taksim cami ve kısa bir süre önce açılışı yapılan AKM’dir. (Atatürk kültür merkezi). İşte tüm bunları yapanlar Anadolu’nun öz evlatlarıdır. Gördüğümüz her bir eser bize adeta ben MADE İN TÜRKİYE markasıyım diyor.

Bütün bu değişim ve dönüşümlere baktığımızda Türkiye’nin bir yükseliş içinde olduğunu,giderek yıldızının parladığını söyleyebiliriz. Bu Takdire şayan ve gurur duyulacak bir şeydir.

Yeter mi elbette ki hayır! Bu ivmenin her yıl katlanarak devam etmesi gerek. Betonlaşmış şehirler inşa etmek hüner olsa da asıl hüner milli ve manevi değerlerine sahip tarih ve kültür bilinciyle yetişen bir gençlik yetiştirmektir.Alt yapı üst yapı bittiyse artık gönüllere girme,gençlerle, çocuklarla kucaklaşma zamanı gelmiş demektir.Diğerleri gibi bunu da başarmalıyız.

Kim ne derse desin hiç çekinmeden, hiç korkmadan artık devir Türk”ün devridir, MADE İN TÜRKİYE DEVRİ’dir, diyebiliriz