Cenab-ı Hakka şükürler olsun küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık, yağmur ve kar gibi yağışların azlığı sebebiyle insanların büyük endişe yaşadığı ortamda imdada yetişti. Ülkemizin büyük bir bölümünde kar, diğer bölümlerine yağmur yağışını göndererek biz aciz kullarının yüreğini serinletti. Eski Türk edebiyatında geçen sanırım Alper Tunga destanında olsa gerek kuraklık için şöyle bir tabir kullanılır. ”Tanrım […]
Cenab-ı Hakka şükürler olsun küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık, yağmur ve kar gibi yağışların azlığı sebebiyle insanların büyük endişe yaşadığı ortamda imdada yetişti.
Ülkemizin büyük bir bölümünde kar, diğer bölümlerine yağmur yağışını göndererek biz aciz kullarının yüreğini serinletti. Eski Türk edebiyatında geçen sanırım Alper Tunga destanında olsa gerek kuraklık için şöyle bir tabir kullanılır. ”Tanrım nasıl kesildi eriyen coşan sular, dağlar mı yassılandı ovalar mı delindi.” Diye.
Gerçekten de son yıllarda yağış azlığı, kuraklık ve aşırı su tüketimi sebebiyle son 50 yılda 50’den fazla gölümüz kurudu. İçme suyu barajlarımızın su seviyesi %20’lerin altına indi. Daha önce 50-100- 150 metreden temin edilen yeraltı suyu 300- 400- 600 metre ya da daha derinlerden çıkmaya başladı.Sanki bir Avşar Bozlağı türküsündeki tabirle “Güzelleri sıra vermeyen pınar’ın taşlarına baykuşlar kondu.”
Biz aciz kulların Allah’ın rahmetine zaman diye kaygılandığımız anda ocak ayında Cenabı Hak ülkemizin büyük bölümüne kar yağışını gönderdi. Daha önce kar görmeyen bölgelerimiz 30- 50- 100- 150 santimetre civarında kar yağışı gördü. Gördü de birçok şehrimiz daha önce kar yağışı görmediği için karla mücadele hazırlığı yoktu, ne yapacağını bilemez hale geldi yerel yöneticiler. Başta İstanbul olmak üzere işbilmez yöneticilerinde yaptıkları yanlışlar yüzünden rahmet, zahmete dönüştü.İnsanlar saatlerce, günlerce yollarda kaldılar. Evlerine, işyerlerine yaya gitmek, arabalarını yollarda bırakmak zorunda kaldılar.
Karla mücadele için önceden eylem planını hazırlayıp bu planı harfiyen işletip vatandaşını hizmetsiz bırakmayan bakanlıklarımızı, belediyelerimizi tebrik ediyorum, emeklerine, gönüllerine sağlık. Görevini yapmayan gerekli hizmeti gösteremeyenleri de toplumun vicdanını havale ediyorum.
Yıllar önce bir arkadaşım anlatmıştı şehirlerin küçük, belediyelerin karla mücadele araçlarının olmadığı zamanlarda olsa gerek. Mahalle sakinleri, mahallelerindeki dar sokaklar karla kaplanmış sanki dünya ile irtibatı kesilip mahalleden çıkamaz olmuşlar, yollarımızı açın diye belediye başkanına bir dilekçe vermişler. Başkan dilekçeyi almış incelemiş altına şunları yazmış “KabaYel’e havale” yani havalar ısınacak Lodos çıkacak, karları eritecek ve yollar açılacak.
Sanırım son günlerde yolları açamayan, vatandaşı mağdur eden belediyelerde olayı KabaYel’e havale ettiler.