KENDİN OLABİLMEK !

Genç yazar içinde yaşadığı dönemin kendisi açısından ; sıkıcı , yetersiz , , tatsız – tuzsuz geldiği hususunda belirli bir kanıya varmaya başlamış . Gerçekten de neredeyse giderek hayatı melankolik bir hal alıyordu . Tüm gayret ve çabasına rağmen tersine gidişi düzeltmiyordu !

Sonunda bir doktora gidip muayene olmuş . Ancak doktor genç yazarda fiziksel bir probleme rastlayamamış . Kendisine söyleyeceği şeyleri bir gün boyunca uygulayacak olursa düzeleceğini belirtmiş . Genç yazara çocukluğunda mutlu olduğu bir yere  gidip yazacağı formülü uygulaması gerektiğini belirtmiş .

Doktor yazara yanına yiyecek ve içecek alabileceğini ancak kimse ile konuşmamasını , haber dinlememesini , internete girmemesini ve telefonunu kapalı tutmasını tembihlemiş . Peşinden dört reçete yazmış , bunları saat dokuz , an iki , on beş ve on sekizde sırası ile açmasını tembih etmiş !

Genç yazar şaşkın bir biçimde doktora , “ şaka yapıyorsunuz galiba “ diye sormuş . Doktor “ elbette ciddiyim “ diye cevap vermiş .

Genç  Yazar ertesi sabah çocukluğunda beri en çok hoşlandığı sahile gidip saat tam dokuzda doktorun kendisine verdiği reçetelerden ilkini açmış . Reçetede “  üç saat boyunca dikkatle dinleyiniz “ yazıyormuş .

 Genç  Yazar bir an doktorun deli olup – olmadığı konusunda şüpheye düşmüş ve ne pahasına olursa olsun doktora söz verdiğini ve reçeteye uyması gerektiğini hatırlamış !

Etrafı sakin bir biçimde sessizce dinlerken ; havanın dinginliğini , cıvıl – cıvıl kuşların seslerini ve denizin – dalgalarının çırpınışını hissetmiş . Bir düre sonra çocukluk – gençlik günlerinde denizin kendisine verdiği keyfi – huzuru – katkıları hatırlamış ! Sabırı  – saygıyı – sevgiyi – paylaşımı karşılıklı bağlılığı hissetmeye başlamış ! Git gide tüm benliği huzur dolmuş !

Saat tam on ikide ikinci reçeteyi açmış . Reçetede “ geriye doğru uzanır mısın? “ yazıyormuş . Bir an bakışları geçmişe uzanırken “ nereye uzanabilirim “ diye kendi kendine sormuş ! Çocukluğuna , gençliğine o mutlu , huzurlu günlerine yeniden dönme arzusu içini ısıtmaya – yakmaya başlamış !

Öğleden sonra saat üçte üçüncü reçeteyi açmış , bu kez doktorun tavsiyesi “ Hedeflerini inceler misin?“ yazıyormuş . Genç Yazar ne istediğini düşünmeye çalışmış ! Öncelikle ; başarı , şan , şöhret , ün , güvenilirlik , kabul görme …  sonra hayal edipte gerçekleştiremediği her şey için bir gerekçe bulmuş ! Bir süre sonra beyninde bir şimşek çakmış ve belirlediği hedeflerin yeterince iyi olmadığını , belki de yaşamındaki durağanlığın ve bunalımlarının nedeninin bu durum olduğuna karar vermiş .

Hedeflerin yeniden gözden geçirip , geçmişteki , başarılı – mutlu anlarını hatırlamış ve aradığı sorunun cevabını bulmuş ! “ Hedeflerini yanlış belirleyen insan için hiç bir şey doğru olamaz ki ! “ demiş . Akşamüstü saat tam altıda son reçeteyi de açmış ve derhal yerine getirmiş ! Reçetede “ korkularını- endişelerini – şüphelerini sahildeki kuma yaz ! “ deniliyormuş !

Genç Yazar hemen eline bir sopa alıp dizlerinin üzerine çömelmiş ve tüm korkularını – kaygılarını – huzursuzluklarını sahildeki kumların üzerine yazmış ! Sonsa biraz geri çekilip bakmış ve yavaş – yavaş yükselen , kabaran suların kumun tüm yüzeyini kapladığını ; kaygılarını – korkularını – endişelerini silip – süpürdüğünü görmüş …   

Dostum  inanıyorum ki , sen akıllı bir insansın . Farkında mısın ? Kaygılarını – endişelerini  – korkularını kuma yazarsan ve gerekli disiplini – kararlılığı – sabırı ortaya koyarsan sonunda başarılı olup hedeflerine bir bir ulaşacaksın !

 Bu konuda kendinden şüphe etmemeni istiyorum ! Sen istersen her şeyi başarabilirsin ! Ve lütfen şimdi yerinden kalk inanarak hedefine doğru yürümeye başla ! Yarınlar bugünden çok daha güzel olacak …