Bir zamanların milli görüş gelenekli, islam davalı, ezilen, horlanan, dışlanan, baskı uygulanan, hakları ellerinden alınan, gözü yaşlı, ağzı dualı, haktan adaletten, mazlumdan yana olan,müslümanların hatta tüm insanlığın kurtuluşu için mücadele eden bir ümmetin partisiydi… Heyecanlı, kararlı, ümitli, çizgisinden sapmayan kişilerin yönettiği ve desteklediği bir partiydi. Aktı, apaktı, tertemizdi, kirlenmemişti, bozulmamıştı. Kendilerine reva görülen […]
Bir zamanların milli görüş gelenekli, islam davalı, ezilen, horlanan, dışlanan, baskı uygulanan, hakları ellerinden alınan, gözü yaşlı, ağzı dualı, haktan adaletten, mazlumdan yana olan,müslümanların hatta tüm insanlığın kurtuluşu için mücadele eden bir ümmetin partisiydi…
Heyecanlı, kararlı, ümitli, çizgisinden sapmayan kişilerin yönettiği ve desteklediği bir partiydi.
Aktı, apaktı, tertemizdi, kirlenmemişti,
bozulmamıştı.
Kendilerine reva görülen haksız muamelelere rağmen; affedici, hoşgörülü, eşitliği uygulayan, adaletten sapmayan, kibri, kini, egoyu elinin tersiyle itmiş, mütevazı dava adamlarının oluşturduğu bir oluşumdu.
Epey bir süre bu hedefler doğrultusunda ilerlendi, hayli mesafeler de alındı.
“One minute” lar, “dünya beşten büyükler”, “iki yüzlü davranmalar” bu zamanda haykırıldı, zalimlerin suratına balyoz gibi vuruldu.
Milli harp sanayi, yüzde seksene varan yerli üretim, sağlık sistemi düzenlemesi, yollar, köprüler, tüneller, aynı zaman içerisinde gerçekleşti.
İnançlar konusundaki baskılar ortadan kaldırıldı, inancının gereğinin yaşanması konusunda ; insanlara geniş imkanlar tanındı. Katsayı haksızlığı ortadan kaldırıldı.
Ayasofya açıldı, dünyaya meydan okundu, Taksim Camii yapıldı, yerlerde sürünen müslüman gururu tekrar ayağa kaldırıldı..
Pkk belini doğrultamaz hale geldi, Fetö terör örgütü büyük oranda etkisiz hâle getirildi.
Dış güçlerle her türlü mücadele edilirken, içteki Fetö darbe girişimi geri püskürtüldü.
Saymakla bitiremediğimiz bu başarıları bir yere kaydediyoruz, başta Sayın Cumhurbaşkanı’mız olmak üzere minnetlerimizi bildiriyoruz, yedi cetlerine dua ediyoruz.
Bizzat sayın Erdoğan’ın ifade ettiği gibi, zamanla sus pus olanlar, gizlenenler, sinenler; Cumhurbaşkanı’mızı yalnız bırakanlar dikkatlerden kaçmamıştır.
Ne olduysa, kırılma noktasından sonra oldu. Bu davanın cefasında, mücadelesinde, dikenli yollarında ayak izleri olmayanlar; harmanlara gelip baldan, kaymaktan, sefadan faydalanma yarışına girdiler.
Bir şekilde dış müdahale başarılı oldu. Dava sahipleri bir bir kenarlara itilirken, yani dağdakiler gelip bağdakileri kovarken, dramatik bir şekilde küstürmelerle beraber çizgiden evrilmeler ve sapmalar meydana geldi.
Dediğimiz gibi Sayın Erdoğan ve bir takım dava adamlarında kararlılık devam etmiş, hedef istikametinde ilerleme devam etmiştir.
Gerek ülke yönetimi, gerekse büyük bir parti’nin idare edilmesi hayli zor olmaktadır.
Sonradan gelmeler; nasıl oluyor da bu partide milletvekili, belediye başkanı, idareci, yönetici oluyorlar? Hayret ve şaşkınlıkla izliyoruz.
Bu halka, bu tabana yıllarca uygulanan onur kırıcı, torpilli, aşağılayıcı uygulamalar; ne yazık ki hala bizim bildiğimiz (! ) bu partinin kimi milletvekili, kimi belediye başkanı, kimi idarecileri tarafından aynı şekilde uygulanmaya devam etmektedir.
En nefret ettiğimiz, iğrendigimiz ” Ben filanım, sen de kimsin, ver adını, ben filanın akrabasıyım, seni sürdürürüm, hadi oradan” gibi alçakça söz ve davranışları bu Parti içerisindeki dağdan gelen yabanilerin tekrar ettirmesi saç baş yoldurtuyor, kahrediyor.
Koskoca bir dava partisi bu hale düşemezdi, başkalarına benzemezdi, benzeyemezdi!
Tüm bunlara rağmen bu partiyi ve davasına bağlı samimi yöneticileri tukaka mı edecegiz? Partiyi terk mi edeceğiz? Fırsatçı muhalefetle bir olup vurun abalıya mı diyeceğiz?
Yapılan onca hizmeti bir kalemde silecek miyiz?
Elbette ki hayır, davamıza ve Ak Parti’ye daha çok sahip çıkacağız, dağdan gelenler geri dağlarına gidecekler, bağdakiler bağlarına tekrar gelecekler, hatalar telafi edilecek.
Mazallah bu hal devam ederse, büyük bir umut suya düşmüş olur, tren devrilmiş, fırsat bir daha gelmemek üzere bu limanı terkeder gider.
Hadi hep beraber seferberlik ilan edelim, davamıza sahip çıkalım, küçük kırgınlıkları ve kavgaları bir tarafa bırakalım, kenetlenelim.
Aksi taktirde vebal ağır olur.