ERDOĞAN BAŞTA, DİNE SALDIRI REVAÇTA!

Dünyada olmamızın, yaşamamızın yegane sebebi dindir, dine sahip çıkmak, onun kurallarına uyup, dinî bir hayat sürmektir.

Hayatta yaşamamız, iyiyi kötüden ayırmamız, imtihan olmamız, cenneti kazanmamız, ya da mazallah kimilerinin cehenneme girmesi dine göredir, din eksenlidir, dinin buyrukları belirleyici kriterdir.

Bu da ancak özgür irade, özgür dini yaşam ve özgür ortamla mümkün olabilir.

Yıllardır baskılar, işkenceler, engellemeler, horlamalar sonucunda belirli bir noktaya gelip, şükürler olsun , tüm bu çileler geride kaldı derken; sönmüş gibi görünen külün yeniden alevlendiğini görüyoruz.

Belirli bir süre bu kini, düşmanlığı, tahammülsüzlüğü göremedik, dengeler oturdu, barış ve huzur sağlandı zannettik.

Hakaretlerle, provakasyonlarla, karalamalarla, nefretle geçen bir dönemin kapandığını; yerini tahammülün, hoşgörünün, insanı temel hakların ve kardeşce yaşamanın aldığını düşünüyorduk, inanıyorduk.

Neredee? Ortada, sadece bizim iyi niyetimiz ve saf duygularımız  kaldı.

Belediye seçimlerinde ittifakın başarısı, Cumhurbaşkanlığı seçimine de bir umut oldu, bir ivme yakalandı, bu sayede küller üflendi, köz ateş kızartılıp yanmaya başladı.

Hiç gecikmeden, dine ve dini değerlere alenen saldırıya geçildi. Kimisi Kuran kurslarına, kimisi Hz. Adem ve Hz Havva’ya, bir başka terörist artığı kaşar, direkt Osmanlı’ya ve 15 asır önce gelen İslam dinine  fütursuzca saldırdılar.

Yetmedi, halkın oyu ile seçilen Cumhurbaşkanı’nı büyükbaş hayvana benzetme cesaretini gösterdiler.

Sürekli intikam, rövanşist duygular sergileyip söylemlerde bulunuyorlar.

 İnançlara saldırı ve tahammülsüzlüğün başını CHP ve HDP çekiyor.

CHP’ye oy verenlere diyeceğim yok. Çünkü oy verenlerin felsefeleri, yönelimleri, hedefleri açıkça belli; seküler bir hayat tarzında dinî tatile göndermek ve bir kaç dini ritüellerle yetinmek…

HDP’ye oy veren müslüman, dindar Kürtler, mollalar, meleler, aşiretler! Oy verdiğiniz insanlar dininize, değerlerinize, tarihinize açıkça saldırıyor, hakaret ediyorlar. Şövanist ve ırkçı duygularla, asabiyetle,  hamasetle; hala bu dinsiz, ateist, Marksist bir Parti’yi desteklemeye devam edecek misiniz?

Ne yazık ki, büyük bir kısmı bu partiyi desteklemeye devam ediyor. Din mi, ırk mı dediğinizde; ırkçılığın  ön plana çıktığını görüyoruz.

Bu iki partinin başını çektiği bu trene sonradan eklenip takılan kimi vagonlar da kısa sürede uyum sağladılar bu katara.

Dini hassasiyetleri olması gereken partiler, tamamen bunlar tarafından hipnotize edilmiş bir şekilde; sessiz kalıp görmemezlikten geliyor, Sayın Erdoğan’a saldırarak hedef şaşırtmaya gayret ediyorlar.

Mesela bir CHP’li, bir Hdp’li dini değerlere, tarihimize alçakça saldırırken, dindar Saadet Partisi, Davutoğlu, Babacan’ın partisinden tek bir ses çıkıyor mu?

Milliyetçi İyi Parti, neden sessiz Osmanlı’ya saldıran, reddeden bir Marksist artığının sözleri karşısında?

Geçmişte Atatürk’e sırtını dayayarak, Atatürkçülüğü kullanarak, dindarlara karşı yapılan saldırılar, yeniden sahneye koyulmaya çalışılıyor. Organize, nefretli, intikam ve kin duygulu güruh , kimi heykellere yapılan ve açıkça provokasyon olduğu  belli olan  bu saldırıları; hükümete, dindarlara karşı nefretlerini kusma aracı olarak, fırsata çevirmeye çalışıyorlar.

Pekâlâ sormayalım mı? İktidar ve kurumların çoğu yöneticileri  dinî hassasiyetli kişilerden oluşmuşken, bu saldırıyı yapanlar, yarın mazallah iktidara geldiklerinde neler yaparlar! Hiç de tahmin edilemez bir durum değildir.

 Uyanık olmazsak, kimi ekonomik sıkıntılar yüzünden bunları başa getirirsek, olacakları tahmin bile edemiyoruz!

 Diktatör dedikleri bir iktidarda bunu yapanlar, imkan ellerine geçince neler yapmazlar! Zaten ipuçlarını veriyorlar.

 Ne diyelim! Tercih sizin!