KURSÜDEN BAĞIRAN YENİ YETMELER!

Yaklaşık kırk- kırkbeş sene öncesinden denenen, epeydir  baş vurulmayan, hatibin coşkulu ve yüksek tonlu kürsü  konuşmaları yeniden ivme kazandı; bol miktarda, sosyal medyada rastlıyoruz.
Eski yıllarda Şevki Yılmaz, Timurtaş Uçar, İmdat Kaya gibi kürsü vaizleri  çok yüksek ses getirmişti.
Fetö örgüt Liderinin kürsü şovları çok profesyonelce idi.
Kürsüde, salonlarda, mitinglerde bir zaman  belki gerekli olan bağırmalı, coşkulu nutuklar günümüzde faydadan çok zarar getirir.
Çağımızda dikte ettirici, bağlık- çağlıklı, yüksek volyümlü, bol nükteli, jest ve mimik destekli vaazlar, konuşmalar faydalı bir yöntem değildir.
Hatta bu tür davranışlar nefret doğurur, antipatik gelir, kimileri için duygusal haz verirse de; çoğu için itici  olmaktadır.
Günümüz tebliğ metodu ikna, ikili diyalog, sosyal etkinlik, sosyal yaşam ve  pozitif ilimlere vakıf olmakla mümkün olabilmektedir.
Son zamanlarda sosyal medyada gördüğümüz; kürsüdeki sakalı yeni çıkmış, sarıklı- cübbeli yeni yetme genç hatiplerin   vaaz yönteminin faydasız olduğu kanaatindeyiz. Biraz ilgi, biraz destek, biraz iltifat, arkandayız, yürü be sloganları karşısında daha bir coşuyorlar, bağırıyorlar, meydan okuyorlar.
Kim bu tür  konuşmalara destek veriyorsa yanlış yapıyordur. Bağırmak la- çağırmakla bir yere varamazsınız; hele bu sosyal medya, internet çağında.
Evet düz, ezbere dayanan eğitim almış olabilirsiniz. Toplumun sosyolojik yapısını, gençlerin psikolojisini, sosyal hayatı  bilmeden, bu konuda eğitim almadan, donanımlı olmadan mesafe almanız, faydalı olmanız imkansızdır.
Bu gençlerin sesini duymaktan rahatsız değiliz; ama faydasız bulduğumuz bu  tavrı tasvip etmiyoruz.
Bireysel tebliğlerle  mesafe almak mümkün değil. Sorgulayan, itirazcı gençleri ikna edici, onlara ulaşma yollarını sağlayabilen etkinlikler; başta spor olmak üzere sosyal aktiviteler yapabilenler tebliğ için en uygun ortamı  ve şartları yakalamış olacaklardır.
Kendi kabuğunuza çekilmeniz, sadece yanınıza gelenlerle muhatap olmanız demektir ki; bu da kendiniz çalın, kendiniz oynayın sözünü akla getiriyor.
Sloganlarla olmaz, olmadı, olmayacak da.
Bu hatipleri koruyan bir kitle de var ki; uyarı, ikaz amaçlı  uyarıları bertaraf ediyorlar. İtiraza fırsat vermiyorlar, itiraz etmeye de cesaret edilemiyor.
 İslam’ın özüne uygun metodlara sarılın, pohpohlamalara gelip bulutlarda uçmayın!
 İslâm; yaşanılarak, güzel lisanla anlatılarak, istişare ile, yardımlaşma ile, gönül alma, gönüller yapma ile yaşatılan bir dindir, gönül kırmak ile değil!