GEVURA “AMA”DAN SONRA KELAM

Bir savaşla; var oluş- yok oluşla karşı karşıyayız. Yaklaşık elli yıldır geniş kapsamlı, şiddeti ve sonuçları herkes ağır olacak bir savaşın eşiğine bu kadar yaklaşmamıştık. Kukla Yunanistan’dır ama, asıl savaş ABD, Fransa ve diğer Batılı devletler ile olacak. Silah teknolojisinin ileri seviyeleri denenecek! Bu bir temenni değil, kesinleşmiş bir durum da değil; fakat Yunanistan’ın aleni […]

Yayınlama: 26.09.2022
A+
A-

Bir savaşla; var oluş- yok oluşla karşı karşıyayız. Yaklaşık elli yıldır geniş kapsamlı, şiddeti ve sonuçları herkes ağır olacak bir savaşın eşiğine bu kadar yaklaşmamıştık.

Kukla Yunanistan’dır ama, asıl savaş ABD, Fransa ve diğer Batılı devletler ile olacak. Silah teknolojisinin ileri seviyeleri denenecek!

Bu bir temenni değil, kesinleşmiş bir durum da değil; fakat Yunanistan’ın aleni saldırgan tavrı böyle bir öngörüyü mümkün kılıyor.

Bu savaşı ABD ve Fransa da istiyor. Çünkü Türkiye’nin bölgede çıkaracağı petrol ve doğalgaz başta olmak üzere,  hidro-karbon türevlerinin miktarı çok fazla olacak. Çünkü tespit edilen rezerv Türkiye’ye bırakılmayacak kadar fazladır (!)

Düşünün! Enerjide dışarıya bağımlı olan Türkiye, kendi ihtiyacını karşılayacak, ayrıca satacak! Rusya’nın petrol ve gaz arzını azaltması ya da durdurması Avrupa için bir kaos olmaya başladı.

Avrupa’nın, Akdeniz’deki  zengin hidro – karbon yataklarına göz dikmesi, ABD’nin hem doğal kaynaklar ve hem de emperyalist hedefleri doğrultusunda savaşı göze alacakları açıktır.

Bunun yanında silah ve teknoloji alanında ilerleyen, batıya boyun eğmeyen, doğuda ittifaklar kurmaya çalışan bir ülkenin ayaga kalkması, istenmeyen bu güce erişmesi ne pahasına olursa olsun durdurulmalıdır!

Sayın Erdoğan’ın Suriye ile ilgili, “bir gece ansızın gelebiliriz” sözü ciddiye alınıyor ve onlar açısından derin kaygılar oluşturuyor. Çünkü Türkiye daha önceleri de hiç bir zaman şaka yapmamıştır.

ABD ve kimi Batı ülkelerin de ciddi varoluş endişesi başlamıştır. Bu güce erişen bir Türkiye  Rusya, Çin ve kimi müslüman ülkelerle birlikte hareket ederse; bu durum ABD’nin çöküşünü hızlandıracaktır. Zaten ABD iç savaşlara gebe bir ülkedir.

Yunanistan üzerinden taciz edilen, saldırılar  yaptırtılan Türkiye, oyunun farkındadır. Durumu sabırla, metanetle ve akılla takip etmektedir. Bunun yanında her türlü askeri, psikolojik, diplomatik karşı koyma hazırlıkları da  yapılıyor.

 Her zaman olduğu gibi, sorun yine iç muhalefin  gevurdan yana olan tavır ve söylemleridir.

Uşi, Lozan ve Paris anlaşmaları ile mecburen elden çıkan adalar, hukuksuzca ve zorbaca silahlandırılıyor, zaman zaman yük gemilermize taciz ateşleri yapılıyor , füzeleri uçaklarımıza kilitleniyor; ABD burnunuzun dibine kadar silahlanıyor.

Bu durumda, bir ülkenin iktidarı, muhalefeti, yazar çizeri hep birlikte ülke yanında olup kenetlenmezler mi?

Vatan ortak sa, savunma hep birlikte yapılmaz mı?

Nerede güçlü muhalefet sesi? Tamamen hükümete ve tabiki hedeflerinde olan Erdoğan’a yüklenmekle başlıyorlar söze.

Her zaman olduğu gibi suçlu Erdoğan’dır, dostlarımızla hep düşman etti bizi, derhal düşüreceğiz!

Ulan ülke ölüm kalım savaşı verme durumunda, ABD saldırıya hazır. Hükümete yardım etsenize! Namusunuz sayılan ülkeniz için  el birliği yapın, güç birliği gösterin, sonra  muhalefetinizi yapın.

Bu konu ne zaman gündeme gelse ilk söyledikleri: Erdoğan şurda yanlış yaptı, burda dikleşti, dostlarla düşman oldu, ülkeyi yalnız bıraktı suçlamaları…

Arkasından gevura lütfen bir kaç kelam   ediyorlar.

Batı’nın her dediğini yaparsanız elbette ki dost görünecekler. Ne zaman ki güçlenmeye başladınız, bağımsızlık ilan ettiniz, güçlenmeye başladınız ve doğal nimetlerden faydalanma yoluna gittiniz; başta komşularınız olmak üzere düşmanlarınız hızla arttı,artacak. Sebebi belli.

Ne olur! önce hükümete saydırmak yerine gevura bir şeyler deyin ve birlik gösterisinde bulunun!

Mazallah bir tehlike anında , güllük gülistanlık bir hayat hayali mi ediyorsunuz yok sa!

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.