Sosyal medya sayesinde, dünyanın en uzak noktasındaki hayvanlar alemi, hatta Afrika’nın en ücra köşelerinde ki kabilelerin yaşantısı hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Bizon sürüsüne saldıran kurtlar, kovalamaya başlıyorlar. Bir bizon , diğerini ani bir boynuz darbesi ile yıkıyor ve kurtlara yem ediyor. Bir başka hayvanın hayatını bitirme yetkisini ve gücünü nereden alıyorsun? Oysa, düşen bir üyelerini […]
Sosyal medya sayesinde, dünyanın en uzak noktasındaki hayvanlar alemi, hatta Afrika’nın en ücra köşelerinde ki kabilelerin yaşantısı hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz.
Bizon sürüsüne saldıran kurtlar, kovalamaya başlıyorlar. Bir bizon , diğerini ani bir boynuz darbesi ile yıkıyor ve kurtlara yem ediyor.
Bir başka hayvanın hayatını bitirme yetkisini ve gücünü nereden alıyorsun? Oysa, düşen bir üyelerini ayağa kaldırmaları, kurtların elinden almak için hep birlikte mücadele etmeleri gerekirdi.
Yüzlerce bufalo sürüsüne tek bir aslan saldırıyor, bir tanesini yere yıkıyor.
Her bir boynuzu silah görevi yapan bufolalar epey bir süre bu durumu izliyorlar.
Zamanla, boynuzları ile aslanın dişleri arasına boğazını kaptırmış hemcinslerini dürtmeye başlıyorlar.
Oysa bir boynuz darbesi aslanı öldürebilirdi; bunu yapmıyorlar. Nihayet zaman sonra aslana müdahale edip kovalıyorlar.
Neden, bir sonraki sıra sana geleceğine göre; daha baştan aslana müdahale etmediler?
En önemlisi de; madem seyrettiniz, şoka giren hayvan ölsün ve aslanlara gıda olsun! Ne yaptılar? Ağır yaralı bir anda aslanı kovup, hayvana ağır işkenceler çektirdiler..
Bizonun davranışı gibi, altta kalanın canı çıksın, bana değmeyen yılan bin yaşasın, ben yanacağıma o yansın gibi düşünce ve davranışlar insani değil, İslami hiç değildir.
Biz yerine ben, bizim olsun yerine benim olsun, hepsi olsun; empati yerine bencillik öncüllemesi günümüz insanının en temel sorunudur.
Böyle bir ortamda bireysellik ön planda; dayanışma, kaynaşma, huzur, sosyal yaşamdan, güçlü aile ve toplumlardan bahsetmek imkansızdır.
Kardeşiniz, komşunuz, arkadaşınız veya herhangi bir insan tehlikeye maruz kaldığında anında, etkili müdahalede bulunup, daha baştan önlem alınmalı, koruma sağlanmalıdır.
En acımasız ve onursuz olan davranış da; epey göz yumup, kişi düştükten, hırpalandıktan, darbe aldıktan sonra yardım eder gibi gözükmek, sahiplenme rolüne soyunmaktır.
Dahil olduğu dinin öğretilerinden uzak durmak asıl sorunu teşkil ediyor. Eğer dinin temel prensiplerinden haberdar olunabilseydi, bu tür yanlışlar arasında bocalama olmayacaktı.
Mesela, “Hucurat Süresi” öğrenilip içselleştirilseydi müminler arasında böyle bir durum ortaya çıkmayacaktı.
” Müminler kardeştir, kardeşlerinizin arasını düzeltin ki merhamet edilesiniz ” ayeti bile meseleyi kökten çözmüş oluyor.
Peygamber Efendimiz’in (sav) hadis-i şerifleri de konuyu zirveye taşıyor.
“Müslümanlar bir binanın tuğlaları gibidir. Bir tarağın dişleri gibi eşittirler. Müslüman kardeşini düşmana teslim etmez. Kim kardeşinin sıkıntısını giderirse, Allah Teala kıyamet günü onun sıkıntısını giderir ” gibi çok sayıda hadis konunun önemini ortaya koyuyor, meselere noktasal neşter vuruyor.
Öncelikle yeniden silkelenip Allah ve Resulü’nün uyarılarına tabi olmak, daha geniş açıdan ufka bakmak insanlığın kurtuluşu olacaktır.