ANNELER GÜNÜNDE KADINLAR

Annelik ya da anne olmak bir ihtiyaçtır. Yalnızca duygusal değil. Ahlaki, Psikolojik, biyolojik, fiziki ve sosyolojik olarak; bir ihtiyaçtır. Bir zorunluluktur. Kadın varlık ve fıtrat olarak; yaratıcısı tarafından anne olmaya kodlanmıştır. Erkekte varlık ve fıtrat olarak, baba olmaya kodlanmıştır. İnsan erkek ve dişi olarak evrende yerini alırken; diğer tüm varlıklarda eril ve dişil olarak, varlık […]

Yayınlama: 10.05.2023
A+
A-

Annelik ya da anne olmak bir ihtiyaçtır. Yalnızca duygusal değil. Ahlaki, Psikolojik, biyolojik, fiziki ve sosyolojik olarak; bir ihtiyaçtır. Bir zorunluluktur. Kadın varlık ve fıtrat olarak; yaratıcısı tarafından anne olmaya kodlanmıştır. Erkekte varlık ve fıtrat olarak, baba olmaya kodlanmıştır. İnsan erkek ve dişi olarak evrende yerini alırken; diğer tüm varlıklarda eril ve dişil olarak, varlık aleminde yerlerini almışlardır. İnsanın anne ve baba rolünü terk etmesi; onun için yaratılan yer ve göklerin varlığını anlamsız kılacaktır. Ve kıyameti beraberinde getirecektir. Bir başka ifadeyle evrenin sürekliliği insanın üremesine bağlıdır. Bu tablo İslam ve diğer semavi inanışlar açısından bir gerçeklik olmakla beraber bilimsel olarak ta bir gerçektir. Yaşam kadın ve erkeğin anne baba rolünü üstlenmesine bağlıdır.

Ancak Batı Medeniyetini Tevrat ve İncil’i sosyal hayattan kovmuş, dini folklorik hale getirmiş; dinin egemenliğine son vermiştir.  Din yerine modernizim ve sekülerizm egemenliğini ilan etmiştir. Sekülerizm yeni bir kadın ve erkek tanımı yapmış; anne ve baba rolünü muhataplarından almıştır. Nikahı/evliliği ve çocuk sahibi olmayı yük olarak sunmuştur. Kariyer, eğlence ve rahat düşkünlüğü anne ve baba olmanın önüne geçmiştir.

Modernizm anne ve baba olmayı tüketirken; anneler ve babalar gününü küreselleştirmesi yaman bir çelişkidir. Modernizmahlakı/dini tüketirken onun tüketim mezhebi olan kapitalizm; anneler gününü tüketim ibadetine dönüştürerek; sömürü çarkını devam ettirmektedir.

Batı medeniyetinin yaşam felsefesi olan modernizm/sekülerizm kadının elinden nikahı almıştır. Nikahsız yaşamı öne çıkarmıştır. Çocuk sahibi olmayı kariyer yapmaya veya çalışmaya engel görmüştür. Koca/erkek alt edilmesi gereken bir rakiptir. Kadını reklam, eğlence ve şehvet aracı haline getirmiştir. Kadınlık onuruna aykırı işlerde çalışmaya zorlamıştır. Egemenlerin ve güç odaklarının cinsel sermayesi haline dönüştürmüştür. Koca yerine sevgiliyi, çocuk yerine köpek sahibi olmayı teşvik etmiştir. Beyaz kadın ticaretini! Yaygınlaştırmış, fuhşu pedefoli boyutuna indirmiştir. Yetmedi kadının elinden kadınlığını, erkeğin elinden erkekliğini alarak; üçüncü bir cins (lgbt) üretmiştir. Ve anneliklerini ellerinden aldığı kadınlara; anneler günü armağan etmiştir!

Son olarak; ABD’de anne ol(a)mamış Anna Jarvis adında bir kadın; kaybettiği kendi annesi için 1908 yılında başlattığı anma günü, 1914 yılında Kongre’nin onayıyla yaygınlaşmış ve bugünlere gelinmiştir. Jarvis erkeklerden nefret eden bir kadındır. Yalnızca erkeklerden değil kadınlardan da uzak, yalnız yaşamayı tercih eden; aslında klinik vaka olan birisidir. Ama anneler gününe öncülük etmiş! Batı medeniyeti.

Nikah olmayınca anne olunmuyor. Aile olmayınca anne olunmadığı gibi. Anneler gününde kadınlar annesiz kaldı/kalacak…Kadınlar gününde kadınlar anne olamayacak!

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.