Babam Mahmut Gülsoy, köy enstitüsü mezunu idi. Beş sınıfı bir okutur aynı zamanda da okulun müstahdemi, öğretmeni ve müdürüydü. Milli bayramlarda köylüleri günler önce törene hazırlar, marşları ezberletir, kadın erkek boy hizasına dizer, yürüyüş kararı saydırır. Kendisi başta, ağzında düdük; “sol, sağ ,sol arada bir ayak değiştir!” der törene hazırlar. Bayram günü köy halkı giyebildiği […]
Babam Mahmut Gülsoy, köy enstitüsü mezunu idi. Beş sınıfı bir okutur aynı zamanda da okulun müstahdemi, öğretmeni ve müdürüydü. Milli bayramlarda köylüleri günler önce törene hazırlar, marşları ezberletir, kadın erkek boy hizasına dizer, yürüyüş kararı saydırır. Kendisi başta, ağzında düdük; “sol, sağ ,sol arada bir ayak değiştir!” der törene hazırlar. Bayram günü köy halkı giyebildiği en yeni, en temiz giysisini giyer, ellerinde bayraklar, boy sırasına göre hiza mesafe alırlar babam başta, köyün etrafı marşlarla dolaşılır…
Sonra meydana gelinir. Kürsü, bayrak, Atatürk büstü, büyük bataryalı gramofon…
Öğrenciler şiir okur, köylüler konuşma yapar.
En son babam kürsüye çıkıp, günün mana ve önemini belirtir. Sonunda çuval yarışı, kaşıkla yumurta taşıma, yoğurt yeme yarışı yapılır ve tören biter.
Yaz tatilin de babam okulun çatısını çatar, duvarını örer, boya badana yapar halk da imece usulü yanında çalışır…
Aynı zamanda sağlık memurluğu yapar, tek bir şırınga, tek iğne kaynatır kaynatır kullanır. Çok güzel mandolin çalar. Evimiz okula bitişik, iki odalı lojman. Müfettiş gelir, günlerce bizde kalır ben ve kardeşlerimle aynı yatakta yatar, bizimle yer içer. Annem çamaşırlarını yıkar, gömleklerini kolalar, içerisinde kömür yaktığı ütüyle elbiseleri ütüler.
Babam Kur’an-ı Kerim meali’ni saklı gizli, İstanbul’dan getirtir bize okuturdu. Sanırım yazarı Elmalılı Hamdi idi…İmamlar duyunca kızarlardı, “Türkçe okumak günah!” derlerdi.
Bir Ramazan da imam yoktu, teravih namazını bir ay babam kıldırmıştı. Evimizdeki kitapların arasında; Ziya Gökalp ve Nihal Atsız gibi yazarların Türklük, milliyetçilik, ülkücülük ve bozkurtların dirilişi gibi eserleri vardı.
Ben ve kardeşlerim düzenli okurduk. Babam Halk partiliydi, kamuoyunda da; “SOLCU MAHMUT HOCA” diye bilinirdi…