DARAĞACINDAKİ MAKET

Apartmanın kalorifer dairesine gireceğim, baktım kapı girişinde bir kadın oturmuş ağlıyor… Çekip gittim. Bir saat kadar dolaştım geldim, aynı kadın aynı yerde oturuyor.

Yanına vardım “Abla brülör de arıza varmış ona bakmaya geldim, izin verirsen geçeyim.” dedim. Ayak üstü tanıştık tamirci olduğumu söyledim. O da bu apartmanda oturduğunu, kocasıyla kavga ettiğini, kafayı dinlemek için buraya indiğini söyledi.

İlk geldiğimde ağlıyordu. Şimdi ağlamıyor. Biraz konuşunca iyice sakinleşti. Kolay gelsin deyip evine gitti. Kalorifer dairesi içerisinde elektrik pano odası vardı. Benim kullanacağım malzemeler oradaydı. İşime başladım. Lisede yaz tatillerinde koltuk, kanepe döşemecisinde çalışırdım. Sünger, pamuk doldurma işini iyi yapardım. Bezden pamuktan güzel bir manken yaptım. Resmi kıyafetini giydirdim. Üç tane kalası da güzelce çatıp, urganı bağladım. Biraz uzun sürdü ama beklediğimden daha güzel oldu.

 Ben görevimi yaptım her şey hazır. Yarın ki ekip sabah erkenden gelip teslim alacak ve gereğini yapacaklar. Zaten apartmanda Meclise çok yakın. Nakliye sorunu yok. Akşam evimizin karşısındaki Bendevi Palandöken’in bakkalından bir şeyler alıyorum. Menemen yapacağım. Üniversite öğrencisi olduğumuz için bize yardımcı olur veresiye yazar ay sonunda memleketten para gelince öderiz.

O sıra bizim sokağın ilerisinde oturan toplum polisi de ekmek alıyor, bakkalla konuşuyor. Bu solcular çıldırmış 12 Eylül olmuş her taraf asker, polis kaynıyor. Bunlarda sabahleyin Meclisin önüne darağacı kurup Kenan Evren’in maketini astılar. Şapkasından apoletine kadar yapmışlar. Bizde bu olayı yapan slogan atan öğrencilerden 4 otobüs topladık diye anlatıyordu.

Karnım aç benim aklım, yapacağım menemende. Ertesi sabah gazetelere baktım, darağacında asılan Kenan Evren’den hiç bahsetmiyorlar. Sadece Meclisin önünde gösteri yapan öğrenciler gözaltına alındı. Aileler, Sıkıyönetim Komutanlığı önünde toplandılar ve fotoğraf, en önde de akşam kalorifer dairesi önünde ağlayan kadın.