HAYATIN İÇİNDEN

Yıllar insana çok şey kazandırıyor.   

– ⁠Tecrübeler doyumsuz hazzı da beraberinde getiriyor. Yıllar geride kaldıkça, insan hayatın tanımını farklı boyutlarda anlamanın huzurunu yaşıyor.     

– ⁠Hayatı farklı boyutları ile yaşarken ve kavrarken, hemen her gün kendi kendime adını “hayatın içinden” koyduğum bir oyun oynarım.     

– ⁠O an itibari ile canımı sıkan konu her ne ise özellikle bunun önemli olduğuna inanma hatasını yaptığım için, bu oyunu oynama ihtiyacı hissettim.      Bu oyunu oynamak için yapmanız gereken tek şey, hali hazırda canınızı sıkan şey her ne ise, bunu şimdi değil de, ilereleyen bir zaman da olduğunu hayal etmek.      Sonra lütfen kendi kendinize sorun;    “Bu durum gerçekten de bunu benim hissettiğim ölçü de önemli mi?”    Çok sınırlı bir ihtimalle böyle olabilir, ama çoğu zaman hiç de düşündüğünüz kadar önemli değildir.     

– ⁠Çevrenizdeki insanlarla, arkadaşlarınızla bir tartışma olsun, yapmanız gerekeni o anda yapmamış olmanız olsun, gitmeniz-yetişmeniz gereken yere zamanında yetişemememiş olun, büyük bir ihtimalle bu saydıklarım çok da umurunuzda olmayacaktır.      Tüm bunlar, yaşam akışınızı hiç de derinden etkilemeyecek küçük ayrıntılar olmaktan öteye geçemeyecektir elbette…      Her ne kadar “hayatın içinden” adını verdiğim oyun tüm problemlerinizi çözmese de , size yepyeni bir bakış açısı kazandıracaktır.     

– ⁠Uzun yıllar boyu çok ciddiye aldığım birçok şeye şimdiki bakış açımla bakıp değerlendirince, zaman zaman tebessüm etmeden yapamıyorum.     

– ⁠Yıllarca hoyratça, basit şeylere odaklanıp, kolayca harcadığım enerjimi, şimdilerde daha ciddi konulara topluma faydalı olmaya, doğa ile ilgili meselelere ve yeni bilgiler edinmeye ayırıyorum.      Yılların verdiği tecrübe ile farklı bakış açılarından dolayı, olayları ve insanları değerlendirmeyi öğrendikçe, yaratıcı düşünebilmek için yeterli güce ve iradeye sahip olabiliyorum.      Lütfen, sahip olduğumuz şeylerin değerini bilelim.   

– ⁠Bir eyleme, bir işe başlarken, kendi kendinize şu soruyu yöneltiniz “altı ay sonra, iki yıl sonra, on yıl sonra bunun, bu yaptığımın, düşündüğümün, üzüldüğümün, takıldığımın bir önemi olacak mı?”