AHLAK VE HUKUKTA İSRAİL VE ALMANYA

Yayınlama: 09.07.2024
A+
A-

Vicdanı hür insanlar vicdan ayaklanmasını küresel çapta gerçekleştirmelidir. Vicdanın milliyeti olmaz. Vicdanın inancı olabilir ancak dini olmaz. Ama İslam dini vicdanlı olmayı yani fıtrata uygun olmayı, yaratılış kodlarına göre davranmayı emreder. Çünkü İslam’ın güne, işe, hayata ve ölüme bakış/başlangıç kodu: merhamettir. Besmeledir. Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyladır.

İsrailli asker ya da sivillerin esir/rehine düşme veya ihtimaline karşın; rehinelerin kurtarılma imkanı yoksa onların esir alanlarla birlikte öldürülmesini öngören protokol:  1986 yılında hazırlanan bu protokolün adı “Hannibal Protokolü.”  Yalnızca Yahudi olmayanları değil gerektiğinde Yahudileri bile hiçbir dini/vicdani/ahlaki/hukuki kural tanımadan öldürmeyi içeren protokol. Aksa tufanı operasyonları esnasında Siyonist yapı tarafından yüzlerce sivil ve asker İsraillinin bu protokol kapsamında öldürülmesi söz konusu.

Altın buzağıya tapan, sömürgeci ve toprak hırsızlığı yapan, acımasız silahlarla etnik temizlik yapan ve soykırım için yol haritaları oluşturan işgalci bir yapı. Filistinlileri Nakba’da evlerinden ve atalarının topraklarından kitlesel olarak süren “Öldürmeyeceksin. Çalmayacaksın. Tamah etmeyeceksin” diyen temel emirleri paramparça eden; öldüren, çalan ve tamah eden vahşi sürüler.  Siyonizm diye oluşturdukları put.  Bugün bu sahte ve içeceği kan olan put, Gazze’deki her bir üniversitenin ve hastanenin bombalanmasını; camilerin,okulların, arşivin, matbaanın yok edilmesini; yüzlerce akademisyenin, gazetecinin, şairin öldürülmesini söylüyor. En iyi Filistinli ölü Filistinli felsefesinden hareket ediyor.  Ve insan başta olmak üzere tüm canlıları öldürüyor. Ayakta olan tüm yapıları yıkıyor. İşte canavar katil yapının adını devlet olarak koyanlar aynı zamanda bu katil sürüleri için; korkunç ahlaki olmayan, bir o kadar hukuki olmayan ve adil hiç olmayan yasa tasarıları hazırlıyorlar. Kendi halklarına ve dünya kamuoyuna dayatıyorlar. Hangi ülke mi? Faşist Almanya.

Almanya’da 27 Haziran’da yeni “vatandaşlık yasası,” yürürlüğe girdi. Almanya’nın vatandaşlık kanununda, İsrail’in var olma hakkını kabul etmek şart koşuluyor. “İsrail’in var olma hakkını kabul etme” şartını: “Bu değerleri paylaşmayan, hatta bunlara aykırı davranan kişilerin Alman vatandaşı olmasına izin verilmeyecek.”

Bu yasa ahlakçılar açısından değerlendirilecek olunursa ahlaksızlık; hukukçular açısından bakılacak olursa hukuksuzluk; insan hakları açısından değerlendirilecek olunursa haksızlık; mazlumlar gözüyle görülecek olura zalimlik; alfabe edebiyat bakışıyla bakılacak olursa bu yasayı izah edecek alfabenin/yazının ve dilin henüz icat edilmediği veya yeryüzünde kullanılmadığı görülecektir.

Katil, soykırımcı, tehcirci ve işgalci; devletler sosyolojisine göre asla devlet olarak tanımlanamayacak olan bu tescilli vahşi varlık; nasıl olurda Avrupa Medeniyetinin! Taşıyıcısı rolünü üstlenen Almanya tarafından korunması yasa haline getirilir?

Düşünceye pranga. Özgürlüğe pranga. Hakikate pranga. Almanya Filistin’deki soykırımdan elini çekmelidir. Soykırıma ortak olmamalıdır. Vicdanı hür Almanlar ve Avrupa bu yasasızlığa karşı sesini yükseltmelidir. Ve bu küresel vicdan ayaklanması bu sonucu durdurulmalıdır.

İsrail, Almanya ve sessiz yığınlarla dayanışma içerisinde öldürmeye devam ediyor.

Dünya insan hakları savunucuları nerede mi?

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.