AK PARTİ VE BARDAĞIN DOLU TARAFI

Tüm yönleri ile hayatın İslamileştirilmesi noktasında hedefleri olan insanların Ak Parti’den çok beklentileri oldu. 100 yıllık bir yürüyüş süresince bir iktidar elde edilmişti. Bu iktidar terletilen ve bir memuru tarafından hakarete maruz kalan Erbakan ve onun DYP’ye muhtaç olan hükümetine benzemiyordu. Milli Görüş kadrolarının geçmişten ders alarak ve toplumun tüm kesimlerini kucaklama iddiasında bulunan ve […]

Yayınlama: 30.09.2021
A+
A-

Tüm yönleri ile hayatın İslamileştirilmesi noktasında hedefleri olan insanların Ak Parti’den çok beklentileri oldu. 100 yıllık bir yürüyüş süresince bir iktidar elde edilmişti. Bu iktidar terletilen ve bir memuru tarafından hakarete maruz kalan Erbakan ve onun DYP’ye muhtaç olan hükümetine benzemiyordu. Milli Görüş kadrolarının geçmişten ders alarak ve toplumun tüm kesimlerini kucaklama iddiasında bulunan ve Türkiye Cumhuriyetinin en uzun ömürlü hükümet dönemini oluşturan bir partidir Ak Parti. Dolayısıyla başta dindarlar olmak üzere; ahlak, adalet ve üretim beklentileri olan tüm tarafların; haklı olarak bir beklentisi vardı.

Ak Partinin doldurduğu bardak birçok yönden ele alınabilir. İç ve dış politika alanlarında başarının yakalanması. Türkiye’nin bölge de oyun kurucu ve bozucu olarak yer alması. “One minute” çıkışıyla İsrail’e karşı Müslümanlar ve mazlum halklar adına psikolojik üstünlük elde edilmesi. Sosyolojik, psikolojik ve siyasal ve küresel bir adaleti çağrıştıran; dünya 5’ten büyüktür seslenişi; ezilenlerin ve kimsesizlerin sesi olmuştur. Güvenlik konusu ve terörün bitirilmesi noktası. İmam Hatip okullarının yaygınlaştırılması. Diyanetin etkin ve görünür kılınması. Gayri safi milli hasılada artış. Katma değeri yüksek teknolojik kazanımlar. Sağlık alanında ki başarılar. Ciddi anlamda altyapı; hastaneler, havaalanları, köprüler ve yollar.Sosyal devlet rolünün ciddi anlamda yüklenilmesi. Mültecilere yönelik insani faaliyetler. Hepsinden öte dindarlara özgüven sunması çok önemlidir. Başörtüsünün toplumsallaşması. Düne kadar hizmetçilerin simgesi olan başörtüsü bürokrasinin en tepesinde bulunan hanımların da bir giyimi haline gelmiştir. E muhtıra darbe girişimine karşı onurlu duruş. 28 Şubat post-modern darbesi generallerinin ve BÇG mensuplarının rütbelerinin sökülmesi ve cezalandırılması; mazlumlar adına önemli bir kazanımdır. 

Daha 20 yıl öncesine kadar 12 yaşından küçük çocukların camiye gidip Kur’an-ı Kerim okuması yasak iken; milleti var eden değerlerin başında gelen Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin (sav) hayatının okullara seçmeli ders olarak konulması ciddi bir başarıdır.

Recep Tayyip Erdoğan yerli ve milli bir liderdir. Çocukluğu, gençliği ve sonrası bilinen birisidir. Siyasi hayatı yakinen bilinen siyasetçidir. Hayalleri, idealleri ve hedefleri de bilinen birisidir. Onun yönettiği bir Ak Parti vardır. İnsani bir hayatın yakalanması noktasında her şeyi gerçekleştirmesi de mümkün değildir. Çünkü onunda muhalifleri vardır. Düşmanları vardır. İstemeyenleri vardır. Vesayet odakları vardır. Güç odakları vardır. Yapmak isteyip de gücünün yetmedikleri vardır. 

Bu makalemde Ak Partiye bardağın dolu tarafından baktım. Bir önceki makalemde kısmen bardağın boş tarafından bakmıştım. Osmanlının son dönemi dâhil Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyolojik ve siyasi tarihini hem okuyarak hem de yaşayarak tanık olanlardan biriyim. 12 Eylül 1980 askeri darbesine tanık olmuş, 28 Şubat post modern darbesinin merkezinde varlığını sürdürmüş; yerli ve ulus ötesi vesayetin farkında; cumhuriyet tarihi boyunca insan hakları ihlallerine şahit olmuş ve dindar/mütedeyyin insanların başlarının üzerinde Demokles’in kılıcını hep hissetmiş biri olarak; Ak Partiyle birlikte elde edilen kazanımların, küçük/çıkar/nefsi hesaplar adına heba edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Yanlış yoktur demiyorum. Sütten çıkmış ak kaşık da demiyorum. Yanlışa razı olalım da demiyorum. Ehliyetli ve liyakatli insan sorununu da biliyorum. Yanlışlara direnelim ve düzeltelim. Evet, Ben İslami mahallenin bir mensubuyum. Elbette bu mahallede var olan her şey beni/mahalle sakinlerini ilgilendirir. Benim derdim isimler ve unvanlar değil. İsimler ve unvanlar hep değişkendir. Ama hak ve hakikat hep bakidir. Ben hakikat eri olmaya kendini adamış biriyim. Sözüm hakkadır haktan yana olanlaradır. Hakikat yolcularınadır. 

Vesselam…

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.