ASAYİŞ BERKEMAL Mİ?

Maalesef son bir yıldır artan asayiş olayları ile kimi vatandaşlarımız cinayete kurban gidiyor, kimisi dolandırıcılara kimisi de hırsızlığa mağdur kalarak devlet büyüklerimizden köklü bir çözüm bekliyor. Bu yazımda Asayiş Berkemal deyimin kısa hikâyesiyle yazımıza geçelim. Asayiş Berkemal’in Hikâyesi Toplum da Asayiş Berkemal mi diye bir deyim vardır. Bu deyimin hikâyesi Osmanlı’ya dayanır. Osmanlı SultanıAbdulaziz’in son […]

Yayınlama: 21.01.2022
A+
A-

Maalesef son bir yıldır artan asayiş olayları ile kimi vatandaşlarımız cinayete kurban gidiyor, kimisi dolandırıcılara kimisi de hırsızlığa mağdur kalarak devlet büyüklerimizden köklü bir çözüm bekliyor. Bu yazımda Asayiş Berkemal deyimin kısa hikâyesiyle yazımıza geçelim.

Asayiş Berkemal’in Hikâyesi

Toplum da Asayiş Berkemal mi diye bir deyim vardır. Bu deyimin hikâyesi Osmanlı’ya dayanır. Osmanlı SultanıAbdulaziz’in son yıllarında, Musul ve Bağdat gibi vilayetlerinde toplum içi anarşik olaylar artar. Irak ve çevresinde yabancı devletlerin de etkisi ile iyice asayiş bozulur. Durumları İstanbul’dan gizlemeye çalışan devrin yetkilileri, Vilayet gazetesinin her baskısında şu manşeti atardı: “Saye-i asayiş, vaye-i padişahide, vilayetin her bir tarafında emn-ü asayiş berkemaldir.” (Padişahın şahane idaresi altında, vilayetimizin her tarafında asayiş ve huzur hâkimdir.)

Yine büyük olaylardan sonra ertesi gün aynı manşet verilince, bölgenin ünlü şairlerinden Kerküklü Şeyh Rıza Efendi, dayanamayıp, aşağıdaki beyti yazıp, gazeteye gönderir.

” Katl ü nehb-i eşkıyadan millet oldu peyimal,

Emn-ü asayiş yine elhamdülillah berkemal!”

(Eşkıyanın cinayet ve yağması yüzünden millet ayaklar altında kaldı.

Ama Allah’a şükür, asayiş yine de sağlanmış durumda.)

Cinayetler                                          

Ocak ayında Kayseri şehrimizde miras yüzünden Hunat’ta 3 kişi miras yüzünden öldürülmüştü. Ardından bir baba eşini ve üvey kızını öldürdüğü haberi, 18 yaşında bir Kickboscu gencin bıçaklanarak öldürülmesi ve mahkeme önünde işlenen cinayet…

Derken diğer illerimizde duyduğumuz cinayet haberleri. Ölenler toprak altına sağ kalanlar ise hapise  giderek aileler mağdur ve perişan oluyor.  Cinayetlerin hiç şüphesiz sosyolojil ve psikolojik sebepleri var. Aynı zaman da kanunlardaki caydırıcılık yeterli değil. TCK 81’de katillerin cezası belirlenmiş ama vicdanları katletmiş durumda. Katil diyor ki pişmanım, kendimi kaybettim tak ceza düşüyor. Derken paşalar gibi yatıyor ağlar gibi çıkıyor.

Peki çözüm ne olmalı?

Tek kelime ile: İDAM.

Kısa ve öz bir çağrı yapalım: İDAM İSTİYOR HALK…

Hırsızlıklar

Kayseri’de jandarma ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda kentte gerçekleştirilen 1 yıllık çalışma verileri açıklandı. Böylece çeşitli yerlerden hırsızlık yapan ve dolandırıcılık suçuna karışılan 826 olayda yakalanan bin 92 şüpheliden 91’i tutuklandı.

826 olay, 1092 şüpheli ve 91 tutuklanma.

Peki şüpheliler şimdi ne yapıyor?

Hergün duyduğumuz araba hırsızlıkları, kanalizasyon kapakları, mazgallar, bağ evlerinin açılması ve binalara girilerek yapılan hırsızlıklar. Acaba bu hırsızlar bu gücü ve cesareti nereden buluyor?

5237 Sayılı T.C.K. nın 141. Maddesinde hırsızlığın nitelikleri ve suç olma şekilleri ihtiva ediyor. Ve lakin hırsızlar açık ve net diyor ki işsizim, açım mecbur kaldım. Pişmanım Hakim Bey…

Karar: Şartlı Tahliye….

Peki Çözüm: En az 20 yıllık bir hapis olsa kaç kişi hırsızlık yapar hırsızlara sormak lazım.

Kısa ve Öz bir çağrı yapalım: Hırsızlığın tanımı netleşsin ve Caydırıcı Cezalar verilsin.

Dolandırıcılık

Artık bu ülke de her aileden birileri dolandırıcıların mağduru. Telefon, İnternet, sosyal medya, sahte para, sahte alışveriş siteleri ve telefon dolandırcılıkları. İlaveten Fetö  ve Kooperatif dolandırıcılığını da ilave edersek mağdurların tercümanı olabiliriz. Dolandırıcıların aldığı güç önce teknoloji sonra da kanunlardaki boşluklar. Örneğin internet sitesinden aldığınız bir ürün sahte ise muhatabınız yok veya olsa bile diyor ki git şikayet et…

Veya biri arıyor telefonla yaşlı bir amcayı diyor ki oğlunuz falanca mı?

Evet..

Fetö olaylarında adınız geçiyor…

Garibim canı cananı mağdur olmasın diye neyi var neyi yok ödüyor.

Derken Kooperatifler dar gelirlilerin hayallarinin hüsrana döndüğü kanuni mevzuatla paraların tahsil edildiği lakin inşaatlerin bitirilmediği umutların hüsrana uğradığı ayrı bir vakaa…

Diğer bir dolandırıcılık ise İlamsız icralar… Evinize icra tebligatı geliyor ve evde yoksunuz. Tebigat muhtarda ve itiraz süreniz  10 gün…

Muhtar da söylemeyi unuttu.

Takip kesinleşir ya eve haciz ya maaşa ya da banka da varsa hesaba….

Derken Asayiş yine Berkemal değil…

Dolandırıcılık da da yapanlar kahraman mağdurlar gariban vatandaş…

Cezası var mı?

TCK md. 158/a,b,c,d,g,h,i fıkralarında düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası, 6 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası ve 10.000 güne kadar hapis cezasıdır.

Lakin dolandırcılar şebeke oldukları için bir kişi üstlenir, diğerleri serbest kalır. Yaptıkları yanlarına kar, mağdurlar ise perişan olur.

Evet, Değerli okuyucularım!

Cinayetler, hırsızlıklar ve dolandırıcılıklar… Köklü bir düzenleme olması şart ve yapılmadığı müddetçe Zalimin zulmüyle abad olduğu mazlumun da zulme reva görüldüğü olayları hergün görmeye devam edeceğiz ve sadece vicdanız sızlayacak. Tüm siyasilere, STK’lara ve Barolara çağrım şudur ki İdam cezasını ve Ağır cezai kanunların getirilmesi için girişimlerde bulunalım ki Asayiş Berkemal olsun!!!!

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.