NEZAKET

Günümüzde en büyük ihtiyacımız olan şeylerden birisi de nezakettir. Resulullah (sav)’in nezaketi çağlara hitap ederek evrenselliğini de kıyamete kadar koruyacak yegâne ahlak manzumesidir. Bu yazımızda Resulullah (sav)’in örnek şahsiyetindeki nezaket örneklerini ele alacağız. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Andolsun ki Rasûlullâh’ta sizin için, Allâh’a ve âhıret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh’ı çok zikredenler için […]

Yayınlama: 28.01.2022
A+
A-

Günümüzde en büyük ihtiyacımız olan şeylerden birisi de nezakettir. Resulullah (sav)’in nezaketi çağlara hitap ederek evrenselliğini de kıyamete kadar koruyacak yegâne ahlak manzumesidir. Bu yazımızda Resulullah (sav)’in örnek şahsiyetindeki nezaket örneklerini ele alacağız.

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“Andolsun ki Rasûlullâh’ta sizin için, Allâh’a ve âhıret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh’ı çok zikredenler için bir ‘üsve-i hasene’ vardır.” (Ahzâb, 21)

O (sav)’in yüce ahlakını, şefkat, rahmet ve merhamet dolu hâlinden birkaç hususu Hz. Âişe (r.anhâ) şu şekilde tavsif eder:

“O, hiç kimseyi ayıplamaz, kötülüğe mukâbele etmez, af ve hoşgörülükle muâmele eder, kötülükten uzak kalırdı. Nefsi için bir kimseden intikâm almış değildir. Hiçbir köle ve hizmetçiyi, hattâ bir hayvanı bile incitmemiştir. Yanlış davranışları ise afvetmiştir. Bir hâcet dileyen yoksulu boş çevirdiği vâkî değildir. Yanında bir şey bulunmazsa o vakit başka…”

Evet, Resûlullah (sav) Efendimiz, hayâsı ve yüksek şahsiyeti sebebiyle kimsenin hatâsını yüzüne vurmazdı. Bir kişiden kendisine, hoşlanmadığı bir söz ulaştığında:“Filâna ne oluyor ki şöyle şöyle söylüyor” demez de, “Bazı kimselere ne oluyor ki şöyle şöyle söylüyorlar” diye nezâket gösterirdi. (EbûDâvûd, Edeb, 5/4788)

KONUŞMADA NEZÂKET

Resûlullah Efendimiz’in örnek şahsiyeti; merhamet, nezâket, zarâfet ve rikkat-i kalbiyenin zirvesini teşkil etmiştir. Kaba bir kimsenin:

“Ey Muhammed, ey Muhammed!” diye defalarca bağırmasına rağmen her defasında yumuşak bir üslûpla:

“Buyur, isteğin nedir?” diye mukâbelede bulunarak muhâtabının kabalığına karşı dâimâ nezâketle davranmışlardır. (Müslim, Nüzür,8.)

Peygamber Efendimiz:

“…Özür dilemeni gerektiren bir sözü söyleme!..” buyurmuşlardır. (İbn-i Mâce, Zühd, 15)

DİLİMİZİ ÇİRKİN LÂFIZLARDAN MUHAFAZA ETMEK

Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Müstehcen konuşmak, münâfıklıktan bir bölümdür.” (Tirmizî, Birr, 80)

“Allah katında en kötü kimse, ağzının bozukluğundan dolayı insanların kendisiyle buluşmayı ve görüşmeyi terk ettiği kimsedir.” (Buhârî, Edeb, 48)

“Kim, insanların kalbini çelmek (kendine çekmek) için kelâmın (şatafatlı) kullanılışını öğrenir, (insanları bıktırırcasına) sözü gereğinden fazla uzatırsa, Allah kıyâmet günü ondan ne farz ne nâfile hiçbir ibâdetini kabul etmez!” (EbûDâvud, Edeb, 86/5006)

 

Kötü ifâdelerin dile yerleşmesinden sakınmak lâzımdır. Dile yerleşirse kötü ifadeler direkt olarak ahlaka sirayet eder ve zamanla da o sözler normal sözler gibi dilinize sakız olur.

DAVRANIŞLARDA NEZÂKET

Enes bin Mâlik (r.a.) şöyle buyurur:

“Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’in kapıları tırnakla çalınırdı.” (Buhârî, el-Edebü’l-müfred, no: 1080)

Allah Resûlü (sav) kimsenin yüzüne dikkatle bakmazdı. Tâbiînin büyüklerinden Mücâhid bu hususta

Allah Resûlü (sav) bir Müslümanın nezâketini şöyle tasvir buyururlar:

“Mü’min bal arısına benzer. Arı; dâimâ temiz olan şeyleri yer, temiz olan şeyler ortaya koyar, temiz yerlere konar ve nâzik davrandığı için konduğu yere zarar vermez, orayı kırıp bozmaz. Düştüğünde ise kırılmaz, bozulmaz.” (Ahmed, II, 199)

En yakın arkadaşınla bile şakalaşırken zarif ol! Kaba şakadan hayvan bile hoşlanmaz.

MÜNÂKAŞAYI TERK ETMEK

Allah Resûlü (sav) şöyle buyurur:

“…Kim haklı olduğu hâlde münâkaşayı terk ederse ona cennetin ortasında bir ev bahşedilir…” (Tirmizî, Birr, 58/1993)

ÖFKEYİ YUTMAK

Allah Resûlü (sav) şöyle buyururlar:

“Gereğini yapmaya gücü yettiği halde öfkesini yutan kimsenin kalbini, Allah, emniyet ve îmânla doldurur.” (EbûDâvûd, Edeb, 3/4778)

TOPLUM İÇİNDE  NEZÂKET

İslâmî nezâketin îcâblarından biri de insanlara eziyet vermemek için âzâmî derecede hassas davranmaktır. Resûlullah (sav) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Yol üzerinde namaz kılmaktan ve oralara konaklamaktan sakının! Çünkü oralar yılanların ve yırtıcı hayvanların geçtiği yerlerdir.Yol üstüne abdest bozmaktan da sakının! Zira bu tür davranışlar kişiyi lânete mâruz bırakacak kabalıklardır.” (Ahmed, III, 305; 381)

İYİLİĞE KARŞI NEZAKET

Resûlullah (sav) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Kendisine iyilik yapılan kimse, yapana: «Allâh sana hayırlar versin!» diyerek duâ ederse, şükür borcunu pek yüksek bir şekilde îfâ etmiş olur…” (Tirmizî, Birr, 87/2035)

Evet, daha nice hadisi şeriflerde Hz. Peygamber (sav)’in nezaketini ve nezaketle ilgili hadislerini görebiliriz. İşte bizlere düşen en önemli görev Nezaket sahibi bir Peygamberin nezaketli ümmeti olabilmek için gayret etmek. Söz, fiil ve davranışlarımızla nezaketi yaşayarak örnek olmamız gerekmektedir. Bugün örnek olacağımız evlatlarımız ve gençliğimiz yarının geleceği, anneleri ve babaları olacaktır. Rabbimiz bizleri Resulullah (sav)’in yüce ahlakı ve nezaketiyle hemhal olan kullarından eylesin. Âmin

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.