CÜBBELİ AHMET’İ KINIYORUM

Değerli okuyucularım! Milletçe zor zamanlardan geçiyoruz. Acılarımızı hafifletmeye, umutlarımızı diri tutmaya devam ediyoruz. Allah’a gönülden bağlı müminler olarak inancımız odur ki bu sıkıntı bulutları, ilahi rahmet rüzgârlarıyla dağılacaktır. Hayır ve bereket kapıları dua, kardeşlik ve dayanışma anahtarıyla açılacaktır. Gönüllerimiz, huzur ve sekînete kavuşacaktır. İman dolu yüreklerimiz, selamet bulacaktır inşallah. Zira müminlerin velisi ve yardımcısı Yüce […]

Yayınlama: 14.03.2023
A+
A-

Değerli okuyucularım!

Milletçe zor zamanlardan geçiyoruz. Acılarımızı hafifletmeye, umutlarımızı diri tutmaya devam ediyoruz. Allah’a gönülden bağlı müminler olarak inancımız odur ki bu sıkıntı bulutları, ilahi rahmet rüzgârlarıyla dağılacaktır. Hayır ve bereket kapıları dua, kardeşlik ve dayanışma anahtarıyla açılacaktır. Gönüllerimiz, huzur ve sekînete kavuşacaktır. İman dolu yüreklerimiz, selamet bulacaktır inşallah. Zira müminlerin velisi ve yardımcısı Yüce Allah’tır.

Yaşadığımız depremlerin yaralarını sarmaya çalıştığımız şu günlerde güven ve huzur kaynağı olmaya, zorluk ve meşakkatler karşısında birbirimize tutunmaya çalışmaya ihtiyacımız olduğu bugünlerde deprem ile ilgili açıklamalar toplumumuzda ciddi endişelere yol açmaktadır. Bir de bu açıklamaları yapanlar toplum nezdinde bilinen birileri olunca bu endişeler kat ve kat artmaktadır.

Malumunuz toplumda Cübbeli Ahmet olarak bilinen ve İsmail Ağa Cemaati’nde önemli bir yere sahip olan bu zat deprem ile ilgili bir açıklamada bulunarak ilgi odağı olmayı başardı. En basitinden 13 yaşında olan oğlumun ve 84 yaşında olan dedemin uykusunu kaçırmayı başardı. Kendisine şahsım adına hakkımı helal etmediğimi ve şiddetle kınadığımı beyan ederim.

Peki açıklamasını sizlere kısaca aktardıktan sonra Cübbeli Ahmet’i tövbeye davet edeceğim.

Kendilerine bağlı bir dernekten bir şahsın rüyasına istinaden açıklama ihtiyacı duyan Cübbeli Ahmet şu ifadeleri kullanıyor:

Mart ayının 14’ünü 15’ine bağlayan gecenin önemli olduğunu vurgulayan Ahmet Hoca, bu konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Rumi takvimine göre ilk Çarşamba olduğuna değinen Ahmet Hoca, takvime bakarak tespit yaptığını aktardı. Senede iki Çarşamba’ya dikkat çektiklerini vurgulayan Ahmet Hoca, “Dualar yazıyoruz. Ben senede iki kez bu günleri size aktarıyorum. Muhammed Mustafa Şenkiti Hazretleri kitabında çok acayip ilimler koymuş. Burada Mart’ın ilk Çarşambasını işaret ediyor. Zaten Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gün için senelerdir anlatıyorum. Mart önümüzde şu an. Bu sene 14 Mart’ı 15 Mart’a bağlayan geceye dikkat edelim.” “Ne olur ne biter? İstanbul özelinde olmayabilir. Taşrada olabilir. Bir musibet olabilir” dedi.

Rüya ile uyarma ihtiyacı duyan Cübbeli Ahmet akabinde gaybi bir haber vererek tweeter hesabında 1 yıllık musibetlerden korunacak dua diye (https://www.cubbeliahmethoca.com.tr/tr/basinduyuru/bir-senelik-belalardan-korunmak-icin-rumi-takvime-gore-mart-ayi-nin-ilk-carsamba-gecesi-okunacaklar) insanları dua etmeye davet ediyor. Okunursanız bir yıl boyunca musibetlerden korunursunuz ifadesi insanları teşvik ediyor. Ama bugün Göksun sabah 4.7 şiddetinde olan depremde duaları okuyan birisi okudum ama deprem oldu diye veryansın ediyor.

Moritanya’dan Muhammed Mustafa Şenkıti’nin kitabında acayip ilimler var ve Mart’ın ilk Çarşamba’sı diyerek Rumi takvime göre bu Çarşamba’yı yarına işaret ediyor. İstanbul’da olanlara müjde veriyor rahat olsunlar diye. İstanbul’un özelinde olmayacakmış taşrada olabilirmiş, bir musibet olurmuş vs. 

Evet bunları diyen Cübbeli ilaveten Astrolog ve Gökbilimci değilmiş altını çizerek söylüyor. Hatta Astrologların kendisinden duyup söylediğini iddia ediyor…

Cübbeli Ahmet’in bu açıklamalarının hem dini yönden hem de sosyal yönden çok ciddi sıkıntıları ve toplumda tahribatı olmaktadır. Özellikle gaybi bir haberle tahminde bulunması insanı küfre götürür. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de “De ki: “Allah’tan başka göklerde olsun yerde olsun hiç kimse gaybı bilemez.”(Neml:65)

 Ağzından çıkanı kulağı duyan Cübbeli Ahmet yine ilgi odağı olmayı başarmıştır. Milletin uykularını kaçırmış, insanlarımızı tedirgin etmiştir. Hakka girmiş ve gaybi haberlerle evliyacılık yapma cüretinde bulunmuştur. Güya rumi takvim hesapları ile artçı sallantıların yaşandığı bugünlerde Rabbimiz Muhafaza eylesin olası bir depremde keramet göstermiş olacaktır. Ki jeologlar da deprem fay hatları üzerinden ihtimaller dahilinde insanlarımızı aydınlatmaktadır.

Ey Cübbeli Ahmet!

Tövbe et, insanlarımızdan özür dile…

Helallik iste, çok insanın hakkına girdin. Uykuları kaçırdın, parası olmayan insanları borçlandırıp adaklar kestirttin. Şu duaları yapın 1 yıl boyunca musibetlerden korunursunuz dedin. Adak kesen insan veya o duaları okuyan insanlarımızın başına bir musibet gelse Allah (cc)’ya olan inancı sarsılmaz mı?

Ey Cübbeli Ahmet!

Mümin, söz ve davranışıyla bir güven insanıdır. Kardeşlerine emniyette olduklarını hissettiren bir iman kalesidir.  Gücünün yettiği oranda her şeyden ve herkesten sorumlu olduğunun bilincindedir. Bizler inanırız ki, iman güvendir. Mümin, güvenen ve güvenilendir.

Kâinat insana, insan da birbirine emanettir. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin de insanların canları ve mallarını kendisine karşı emniyette bildikleri kişidir.”  Onun içindir ki güven zedeleyici davranışlarda bulunmak, sözler söylemek ve tahminler ile varsayımlarla kaos oluşturmak ağır bir vebal, büyük bir günahtır.

Değerli okuyucularım!

Yaşadığımız depremlerin yaralarını sarmaya çalıştığımız şu günlerde güven ve huzur kaynağı olmaya devam edelim. Zorluk ve meşakkatler karşısında birbirimiz için sağlam ve güvenli bir liman olalım. Dertli gönüllere derman, mahzun yüreklere sevinç taşıyalım. Aramızdaki şefkat, merhamet ve muhabbetle, zihinlerimiz ve gönüllerimiz inşirah bulsun. Unutmayalım ki Allah’a dayanır ve güvenirsek, kardeşlerimize karşı güven ve emanet bilincini kuşanırsak, Rabbimizin inayet ve yardımı bizimle beraber olacaktır.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.