Asıl mekanı göller, su birikintileri olan timsahlar zamanı çok iyi ayarlamak zorundadırlar. Göç eden bufola sürüsü, senede bir iki kere su içmek için bu göletlere uğramak zorundadır. Bu günleri iple ve sabırla bekleyen timsahın zamanı iyi ayarlaması gerekir. Önünde iki seçenek var: Ya fırsat geldi deyip şartları ve konumu çok fazla hesaba katmadan, ava hemen […]
Asıl mekanı göller, su birikintileri olan timsahlar zamanı çok iyi ayarlamak zorundadırlar.
Göç eden bufola sürüsü, senede bir iki kere su içmek için bu göletlere uğramak zorundadır.
Bu günleri iple ve sabırla bekleyen timsahın zamanı iyi ayarlaması gerekir. Önünde iki seçenek var: Ya fırsat geldi deyip şartları ve konumu çok fazla hesaba katmadan, ava hemen saldıracak veya sabırla bekleyip avı yüzde yüz yakalayabilecek bir pozisyona gelmesini sağlayacak.
İlk aşamada atağa geçmesi durumunda bufolanın kurtulma şansı hayli yüksek; ama biraz daha bekleyince belki av uzaklaşacak, beklentiler boşa gidecek.
Sabırlı olup yüzde yüz yakalama garantili pozisyon en idealidir; ama ileriki zamanda mevcut pozisyondan daha zor bir pozisyon gelir mi kaygısı da var.
Aslında yıllardır süregelen bu mücadele ve yöntemleri timsahlar tarafından kodlanmıştır.
Derler ya; avucumun içerisinde bir kuş var; sıksam ölecek, gevşetsem uçacak…
Hayat ve mücadeleyi özetleyen bir deyimdir.
Geçmiş deneyimler, tecrübeler, istatistikler hesaba katılarak davranış şekli ve zamanına karar verilmelidir.
Bu arada, inanan biri için kısmet, nasip, hayırlısı, taktir gibi yüce Yaratıcı’nın kül iradesi asla göz ardı edilmemelidir.
Bize düşen; kula ait olan cüz’i iradeyi sonuna kadar verimli kullanmaya gayret gösterip Allah’ın külli iradesinin hizmetine sunmaktır.