İnsanoğlu bu dünyaya başıboş kalsın kuralsız, nizamsız, nefsine göre yaşasın diye değil Allah’a kul olsun diye yaratılmış bir varlıktır. Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz “Biz insanları ve cinleri bize kulluk etsinler diye yarattık.” Buyuruyor. Yine Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın (C C) insanı yaratırken ben bir halife yaratacağım diye meleklerine bildirdiği söyleniyor. İnsanoğlunun gerek aile gerek toplum gerek devlet […]
İnsanoğlu bu dünyaya başıboş kalsın kuralsız, nizamsız, nefsine göre yaşasın diye değil Allah’a kul olsun diye yaratılmış bir varlıktır.
Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz “Biz insanları ve cinleri bize kulluk etsinler diye yarattık.” Buyuruyor. Yine Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın (C C) insanı yaratırken ben bir halife yaratacağım diye meleklerine bildirdiği söyleniyor.
İnsanoğlunun gerek aile gerek toplum gerek devlet ve dini hayatını düzenleyen kurallar vardır. Kuralların ortak özelliği insanların fuhşiyata meyletmeden meşru ortamlarda toplum ve devlet hayatını koruması, başkalarının hakkını çiğnemeden devlete, topluma ve aileye saygı çerçevesinde hayatını devam ettirmesidir.
Bu kurallar aslında insanı disipline eden hayvanlar gibi başıboş ve içgüdü ile yaşayan değil aklıyla kuralları çiğnemeden hayatını devam ettirme becerisini insana kazandırır.
Yani insan başıboş, amaçsız bir varlık değil belli amacı olan ve düşünerek yaşayan bir varlık haline gelir. İnsanoğlu içinde hayvani (Şehevi) duygularının esiri olmaktan kurtulamayan başıboş bırakıldığında çevreye, mala ve cana zarar veren tiplerde var mıdır, elbette vardır.
İşte bu tür insanların zararlarından insanları, toplumu ve çevreyi korumak için Allah kanunlar koymuş nasihatlerde bulunmuş. Devletler de kanunlar yapmış, uygulamaya koymuş ve insanların başıboş ve nefsine göre hareket edip topluma, tabiata zarar vermesine engeller koymuş, yaptırımlar uygulamıştır.
1 -4 Haziran tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi yerleşkesinde bahar şenlikleri yapıldı. Tanıdıklarım ve çevrede yaşayanların yüksek sesli müzik ve nümayişler, sloganlarla toplum hayatının ihlal edildiği şikayetleri bana ulaştı. Ayrıca çıplaklık, sarkıntılık, içki ve uyuşturucu kullanımı şikayetlerini de aldım ve duruma müdahil olmaları için Rektörlüğü göreve davet eden basın bildirisi de yayınladık. (Gönüllü Kuruluşlar adına) Benzer şikayetler bu defa da Talas’taki paraşüt meydanı sınırları içinden geldi. Burada mahalle ortasındaki meydanda çevredeki vatandaşlar hiçe sayılarak (Hasta, öğrenci, yaşlı, işçi, memur, esnaf) Gece yarılarına kadar yüksek sesle müzik, yasak olmasına rağmen nümayiş, içki ve alkol tüketimi(Sabah meydan ve civarını görenler iyi bilir) şenlikler yapılmaya başlandı. Cümle alem biliyor ki bu tür programlar için meydanları belediyeler tahsis eder. Belediyelerinde Meydanı dolduran her türlü insanı tek tek kontrol edecek imkanı da yok.
Öyleyse belediyelerimiz, üniversitelerimiz kendilerine oy veren vatandaşların ve kendilerinin de vicdanen ve hukuken rahatsız olacağı manzaraların olacağı, başı boş kalmış insanların cirit atıp kamu ve toplum huzurunun hiçe sayıldığı bu tür programlara niçin onay verirler.
Şunu unutmayalım yeni dostlar kazanayım derken kuralları çiğneyerek gerçek dostları kaybedenler başkalarına değil kendilerine zarar verirler. Ne diyelim Allah aklımıza ve basiretimize sahip olmayı, harama alet olmaktan uzak kalmayı nasip etsin.
Selam ve dua ile