BENİ MUTLU OLMAYA ÇAĞIRIRKEN ALLAH’I YOK SAYMAK

Bir müslüman olarak, inancım gereği dünyaya, Allah (cc) tarafından gönderildim, sorumluluklarım var, sonunda hesap verme durumum olacak.

Allah’ın dinine bağlı olarak, emir ve yasaklarına uygun bir hayat sürmek temel görevimizdir. Bu emir ve yasaklara uyup uymamama sonucunda ya cennet veya cehennem var karşılık olarak.

Cennetin güzelliğine, cehennemin irkiltici kötülüğüne iman etmiş, cenneti kazanmak için çırpınan müslümanlarız.

Öyleyse Allah’ın emirlerine uyup, yasaklarından kaçmak, dostlarına dost, düşmanlarına düşman olmak durumundayız.

Yıllar önce genelev patroniçesine devlet tarafından ödül verilip saygınlık gösterildiği zaman; bu iğrenç  ticareti eleştirdiğimizde, devlete vergi veriyor cevabını alıyorduk.

Ülkeye turist gelsin, para bıraksın düşüncesi ile dünyanın her tarafından gelen ahlaksız, sapık, sapkın kişilere her yerimizi açtık, dinî, kültürü ahlaki, edebî hiç dikkate almadık . Gençliğin etkilenmesini hiç önemsemedik.

Gelenleri saygın kişiler kabul ettik.

Yeter ki para gelsin!

Allah’ın yasakladığı bir içki üreticisinin, Efes Pilsen Basket Takımı’nın başarılarını kutladık yıllarca.

Kadın voleybol  takımının Avrupa kupalarındaki başarılarını kutladık.Giyim kuşamdaki  sınırsız özgürlügü, davranışlardaki şımarıklığı, kimilerinin verdiği ahlaksız mesajları normal gördük, bunlarla gururlandık.

Galip gelen futbolcuların sabaha kadar içkili, kadınlı kutlamalarını, helal olsun mantığı ile karşıladık ve destek verdik.

Faizsiz ekonomik girişimleri, ilk başta başarısız görüp, faizli sistemi, mesela merkez bankası eliyle politika faizinin % 30 lara çıkarılmasını  başarı kabul ettik, sevinçle karşıladık.

Kimi zaman , yeter ki aynı ırktan olalım; başka ırktan müslüman birine tercih ettik.

Elbette ki  yakınlara, kendi ırkına öncelik tanınır, yakınlık duyulur; din kardeşliği ise  dinimizin emridir.

Bu durumda , bir tarafta her şeyi yarattığına inandığımız bir Allah ve O’nun mukaddes Kitabı var, emir, yasakları, hesap degünü var; diğer taraftan Allah’a ve  kitabına isyan var ve bizim bu isyanı gurur olarak algılayıp sevinmemiz isteniyor!

Mazallah, Yaratıcı karşısında, yapay tanrı (!) buyruklarına uymamız isteniyor.

Yok kardeşim, her ne kadar günahkar kullar olsakta, sizin dayatmalarınızı elimizin tersi ile itiyor, Mevla’ya sığınıp O’nun safında yer alıyoruz.

Not: Hayatını kaybeden Azerbaycan’lı milletvekili Ganire Paşayeva’ya Allah’tan rahmet dilerken, Ermeni bir vekille tartışmasında ” Bizim dinimiz çocukları, yaşlıları, suçsuzları öldürmeyi emretmiyor; Eğer emretseydi Azerbaycan topraklarında bir tane ermeniyi sağ bırakmazdık”  sözü iman ve inancının gücünün kanıtıdır.