BİR ERDOĞAN VAR BİR DE BEN !

Sayın Cumhurbaşkanı  yalnız mücadele ediyor, bir avuç insan da  O’nunla beraber cansiparane çalışıyor, çabalıyor.

Ne yazık ki, durum hiç iç açıcı değil.Seçim yaklaşıyor ama, parti üzerine ölü toprağı serpilmiş.

Dıştan saldırılar, içten bin bir türlü entrikalar, ittifaklar, planlar oyunlar ortaya konuyor, buna karşın Ak Parti kademelerinde yaprak kımıldamıyor.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın sık sık vurguladığı kibir, tepeden bakma, küçümseme  tavırları maalesef devam ediyor.

Bu davranış biçimi özellikle kimi atanmışlar tarafından uygulanmaya konuyor ne yazık ki!

Ak Parti iktidarının başlarında ve ortalarında bu tutum kırılmış, halka daha şefkatli yaklaşım tarzı uygulanmış, millet devlet bütünleşmesi ve sıcaklığı sağlanmıştı.

Özellikle yerel yönetimlerde kimi yöneticilerin davranışları çirkin bulunup, halkın devletten soğumasına, Ak Parti’ye güveninin azalmasına neden oluyor.

Seçilmiş yerel yöneticiler de gerçek alemden uzaklarda kanat açıyorlar. Kendilerine çizdikleri rotada seyrü sefer edip kurdukları  ortamda kulaç atıyorlar .

Maalesef bencilleşme, kendini gündemde tutma, palyatif işlerle günü kurtarma, sosyal âlemin şov odalarında görünme çaba ve gayreti dikkatleri çekmektedir.

Halka temas edemeyen, halk arasında dolaşmayan/ dolaşamayan milletvekilleri de  gözden kaçmıyor.

 Dedik ya, şurada seçime az bir zaman kaldı, herkes birleşiyor, çalışıyor, çabalıyor, matematiğin tüm denklemlerini ve sihirbazın tüm numaralarını ortaya koyuyorlar. Niçin? Erdoğan’ı mağlup etmek için!

Sayın Cumhurbaşkanı  tüm teşkilatı ve atanmış kadroyu ve yerel yöneticileri  altı şiddetinde bir depremle silkelemelidir. En uygun şiddet 6’dır. Daha aşağısının tesiri az olur, daha yükseği ise yıkımlara sebebiyet  verir.

Etrafıma baktığımda, bir Tayyip Bey’i, bir de kendimi samimi ve kaygılı buluyorum. Erdoğan çabalıyor çalışıyor; ne yazık ki alttan prangalar vurulmaya çalışılıyor.

 Herkes kendi çıkarına bir hesap peşinde koşuyor.

Bu arada,  her zaman söylediğimiz gibi, gece gündüz çalışıp hizmet edenlerin hakkını teslim etmek gerekir. Zaten onlar konumuzun dışındadır.

 Ah Cumhurbaşkanı ah! Eskiden külfete talip olanlar, şimdi nimeti hedefliyorlar.

 Tüm bunlara rağmen, bana Allah yeter, yeter ki hasbi olalım, samimi olalım, doğru yolda kalalım, Rızay-ı İlahiye talip olalım ; bu bize yeter yeter inancında olduğunu biliyoruz

 Hep beraber ağır bir imtihan içerisindeyiz, bu bir gerçek!