BU GÜCE NASIL TESLİM OLDUNUZ?

Şunu iyice gördük ve anladık ki, bu güç, kimi dişlileri arasına aldıysa, onu öğütüyor, genini değiştiriyor, istediği şekle sokuyor ve  boyunduruk altına alıyor.

Gerektiğinde gizli kayıtlar yapıyor, sürekli bir tehdit unsuru olarak yedekte tutuyor. Geçmişte Deniz Baykal ve o zamanki MHP’li kimi üst düzey yöneticilere  uygulandığı gibi, tehditler yapma, gizli belge ve bilgileri açıklama konusunda asla tereddüt etmiyorlar.

 Onların ağına düşenler, bu tehditler karşısında her türlü yönlendirmeye yelken açıyorlar, bir robot gibi, her buyruğu yapmak zorunda kalıyorlar.

Oyunda başat aktör olarak ortaya çıkan Meral Akşener’e bir noktada ‘dur’ denildi. Altılı masada  sesi kesildi, yıktığı masaya geri getirildi, desteği sağlandı.

Sahi, iki gün sonra, ABD büyükelçiliğinin karşısındaki, Moon tarikatına bağlı Marriot Otelde yapılan görüşmede kimler vardı? Meral Akşener’e neler söylendi, neler hatırlatıldı, neler gösterildi? Yoksa, Yaşar Okuyan’ın elimde belgeler var, açıklarım dediği  belgeler baskı unsurlarının elinde de var mıydı?

 Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklandığı akşam, Akşener’in yüz hatları, sıradan vatandaş tarafından bile rahatlıkla gözleniyordu.

Düşük oy oranına rağmen, Saadet Partisi başkanı Karamollaoğlu’nun bu süreçte cansiparane gayret ve çabaları gözden kaçmıyor.

Tabanının paramparça olmasına, oy kaybına rağmen, hiç geri adım atmadan, hatta daha da sertleşen, agresifleşen, saldırganlaşan, oyunun en etkili elemanı olan Karamollaoğlu’na bu davranışı sergilettiren güçle, Akşener’e müdahale eden  güç aynı güçtür.

 Öyle bir güç ki, tüm değerlerinizi, ilkelerinizi, varoluş sebebinizi bir tarafa bırakıp bir talimat doğrultusunda hareket ediyorsunuz.

 Dininize hakaret; sizin eliniz ve dilinizle yaptırtılıyor.

 Ayasofya’nın bir kısmı turizme açılsın,

 Başörtüsü bir simgedir,

 Mecburi din dersi kalksın,

 Demirtaş ve Kavala serbest kalsın,

 Büyük yatırımlar derhal dursun…Gibi itirazlar bu liderin ağzından çıkıyor, ne garip!

Erbakan’ın kemiklerini sızlatarak, ilerlemiş yaşına rağmen, ev hepsinin yerine hapishanede yatması için mahkemeye başvuran Kılıçdaroğlu’nun adaylığı, bir mübarek kandil gecesinde, Saadet Parti binası önünden açıklanıyor; Türkiye laiktir, laik kalacak sloganları ile  inledi dört bir taraf.

 Adaylık açıklamasını yapan Karamollaoğlu’nun ses tonu yüksek, sevinçli ve heyecanlı idi.

 Oruç tutmayanlara iftar verip seccadeyi ayaklar altında çiğnetenler de bunlar ne yazık ki .

 Siz bir gücün emrine girebilirsiniz; lakin yegane güç sahibi Halik ı zülcelal’ı hesaba  katmadınız; kurduğunuz plan ve oyunlar bir bir ayaklarınıza dolaştı.

 Saadet Partisi çatırdadı, taban kaydı gitti. Geriye hezimete uğramış bir parti ve lideri kaldı. Arkalarından bir şekilde bahsedilecektir; ama nasıl?

 İyi parti zaten param parça olmuştu. Keza Deva ve Gelecek partisinden de toplu kaçışlar devam ediyor.

 Allah Yolunda, vatan , millet, ümmet, mazlumlar uğrunda yol alan, Tayyip Erdoğan bir  kez daha  Allah’ın yardımını arkasına aldı, istikamet üzere yürüyor.

Allah yolunu açık etsin. Gazası mübarek olsun!