OKYANUSU GEÇ, DEREDE SENDELE!

Bahse konu; Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’dır. Türkiye’nin makus talihini değiştireceksin, iç ve dış güçlerle  savaşacaksın, ülkenin başına bela olan terörü bitireceksin; alt yapı, teknoloji, savunma alanında müthiş ilerleme kaydedeceksin; onurlu ve dik duruşlu bir siyaset izleyecek,  bölgede ve dünyada söz sahibi olacaksın, dünyanın dikkatlerini üzerine çeken bir ülke ve o ülkenin Lideri olacaksın… İnançlı, mütedeyyin insanların […]

Yayınlama: 19.05.2022
A+
A-

Bahse konu; Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’dır.

Türkiye’nin makus talihini değiştireceksin, iç ve dış güçlerle  savaşacaksın, ülkenin başına bela olan terörü bitireceksin; alt yapı, teknoloji, savunma alanında müthiş ilerleme kaydedeceksin; onurlu ve dik duruşlu bir siyaset izleyecek,  bölgede ve dünyada söz sahibi olacaksın, dünyanın dikkatlerini üzerine çeken bir ülke ve o ülkenin Lideri olacaksın…

İnançlı, mütedeyyin insanların yaşam haklarını; cellatların  elinden   söke söke alacaksın, başörtülülerin göz yaşlarını dindirecek, onurlarını iade edeceksin,  katsayı haksızlığını kaldıracak, her alanda inancın özgürce yaşanmasını sağlayacaksın, daha sayılmayacak nice unutulmaz hizmetlere imza atacaksın…

Buraya kadar, hepsine başüstüne diyoruz, Allah razı olsun deyip şükranlarımızı arz ediyoruz.

Şikayetimiz buradan sonra başlıyor:

Cesaretin var, tecrüben var, arkanda halk desteği, mazlumların, gariplerin duası var; zaferle sonuçlandırdığın nice mücadelelerin var!

Kim ne der, ne yapar; mevcut statüko ve kökleşmiş sistemi kökten sallamanın sonucu ne olur, itirazların dozajı ne olur; hiç birini dikkate almadan kararlılıkla ve cesaretle inandıklarını yapmak için yola koyuldun ve büyük çoğunluğunu başardın. Dıştaki mücadele de aynı şekilde devam etti.

Pekâlâ, devasa başarıların yanında, daha kolay, çözümü basit ve mümkün olan; içten, yerli bildiğimiz ve bu halk üzerinden kazanç sağlayan gıda, hizmet, emlak, temel ihtiyaç maddelerini elinde bulunduran AVM ler, stokçular, aracılar, simsarlar, karaborsacılar, kaosçular üzerinde neden etkin bir yaptırım olamıyor?

Neden istediklerini yapmakta özgür ve rahatlar? Hükümetin yaptığı vergi indirimlerini fırsata çevirip, etiket değiştiren, stokçuluk yapanlarla etkin mücadele yapılamıyor? Siz indirim yönünde adımlar attıkça, onlar işi daha da çirkinleştirip kazanca çeviriyorlar.

Dediğimiz gibi, dünyayla, iç statüko ile, terörle, geri kalmışlıkla ölümüne mücadele edip başarı sağlayacaksın; sana göre kıytırık sayılabilecek bu meselenin üstesinden gelemeyeceksin. İnsana saç – baş yoldurtan, şaşkına çeviren bir durumla karşı karşıyayız!

Okyanusları yarıp geçiyor, içerisindeki balina, köpek balığı, timsahlar, dalgalarla mücadele ediyorsun; gelip derede boğuluyorsun, hayret ki hem de nasıl!

Her şey kamuoyu önünde oluyor, hiç bir şey gizli kalmıyor; bu yüzden  dikkatli davranmak, kötü görüntü vermemek lazım.

Şatafatlı yaşam görüntüsü vermek, kurumlardaki israfın önüne geçememek; özellikle belediyelerde adama göre iş  ayarlayıp, kadro çıkarıp şişirmek gibi yanlışlara dur denilmelidir.

Çünkü, sizi ölümüne destekleyen bu halk peynir ekmek yerken, şatafatlı görüntüler sergilemek etik de değil, insani de değil, hele islami hiç değil.

Halkıyla bütünleşip halkın arasında bulunması, çözüm bulması gereken yerel yöneticilerin ve bürokratların sürekli toplantı amaçlı şehir şehir dolaşmaları, konaklama, yol, harcırah masrafları;  gereksiz ve yersiz  israflardır.

Makam arabalarına, kutlamalara, gösterilere bir dur deme vaktidir. Çok önemli olmayan durumlarda dijital sistem, internet ortamı kullanılmalıdır.

Valla çok yazık olacak! Ülke ve lideri açısından… Bu gidişe dur denilmezse   halkın tepkisi, bir anlık kızgınlığı lideri de, hükümeti de alaşağı edecektir. İstemediğimiz, duymak istemediğimiz, hak etmediğimiz bir tablo bizi de kahredecektir.

Muhalefetin iktidar olma yolunda bir gayreti, çabası, becerisi yokken; bu yanlışlar yüzünden iktidara gelme imkanına sahip olmaları bizi kahrediyor, altın tepside ikram edilecek olması çok yazık olacak!

Hadi Sayın Cumhurbaşkanı, sesimize kulak ver, henüz zaman geçmedi, fırsat var, senin açından kolay bir konudur.

İnsanımız kararlı, siz de  kararlı olun, diğerleri yanında daha kolay olan bu meseleyi çözün, bizi de üzmeyin.

Bu halkı, bu ümmeti üzme hakkınız da, lüksünüz de yoktur. Bu halkın size bir manevi emridir (!); dümeni alın elinize!

Tarihe altın harflerle adınız yazılsın, Havz-ı Kevser’in misafiri olun inşallah!

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.