Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetli yıkıcı depremin üzerinden 10 gün geçti. Acılarımız,feryatlarımız, üzüntülerimiz, ümidimiz, sevincimiz devam ediyor. Başta Kahramanmaraş Elbistan ve Pazarcık olmak üzere Adıyaman, Gaziantep, Hatay ve Osmaniye’de büyük yıkımlara sebep olan Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana ve Kilis’te daha az yıkıma sebep olan depremde bugüne kadar 40 bine yakın insanımız […]
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetli yıkıcı depremin üzerinden 10 gün geçti. Acılarımız,feryatlarımız, üzüntülerimiz, ümidimiz, sevincimiz devam ediyor.
Başta Kahramanmaraş Elbistan ve Pazarcık olmak üzere Adıyaman, Gaziantep, Hatay ve Osmaniye’de büyük yıkımlara sebep olan Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana ve Kilis’te daha az yıkıma sebep olan depremde bugüne kadar 40 bine yakın insanımız hayatını kaybetti. 100 binden fazla insanımız yaralandı, on binlerce insanımız da sağ olarak kurtarıldı.
Depremin şiddetinden otoyollarımız, demiryollarımız, arazilerimiz ve tarım alanlarımızda büyük zarara uğradı. Tahmini rakamlara göre 13,5 milyon insanımızı etkileyen deprem, bölgeye komşu olan Kayseri, Niğde, Sivas, Elazığ, Erzincan, Mardin gibi komşu illerde de panik, korku ve kısmende olsa hasarlara sebep oldu. Ülkemizin güneyindeki Suriye topraklarında da deprem büyük yıkımlara sebep oldu. Şu ana kadar bu bölgede ölenlerin sayısı 5000’i geçmiş bulunuyor.
Depremin meydana geldiği andan itibaren Türkiye devlet, sivil toplum ve halk olarak deprem bölgesinde yardıma koştu. Bir kısmı arama kurtarma bir kısmı aşevleri kurarak insanlarımızın beslenme ihtiyaçlarını karşılama bir kısmı yolları tamir etme bir kısmı çadırlar kurarak elbise, battaniye, yatak yorgan dağıtarak insanlarımızı bölgedeki dondurucu soğuktan korumanın çabası içine girdiler.
İlk bir hafta içinde ülkemizin tümünden valilikler, belediyeler, ticaret, sanayi ve diğer odalar, iş adamları grupları, insani yardım kurumları ve fert fert insanımız bölgeye yardım malzemesi yağdırdı. Öyle bir noktaya gelindi ki deprem bölgesinde bazı kalemler dışında yardım malzemesine ihtiyaç duyulmaz hale geldi.
Geç de olsa ordunun da arama kurtarma, yardım çalışmalarına katılması ile işimiz daha da kolaylaşmaya umutlarımız daha da yeşermeye başladı. Artık şuna kesin olarak inandık. Bizler devlet ve millet el ele gönül gönüle verirsek bu yaramızı da kısa sürede sararız.
Devlet aldığı bir kararla deprem bölgesinden ayrılmak isteyen vatandaşları tespit ettiği bazı illere taşımaya ve oralarda ikametlerini sağlayıp ihtiyaçlarını karşılamaya karar verdi ve tahliyeleri başlattı.
Bu karara razı olmayan depremzede vatandaşlarımız kendi imkanları ile komşu illere taşınmayı tercih ettiler. Bu illerden biri de Kahramanmaraş’a komşu olan Kayseri oldu.
Kendi imkanları ile Kayseri’ye gelen bazı depremzedelerden buradaki akrabalarının yanına sığınanlar olduğu gibi ev tutarak hayata tutunmaya çalışanlar da oldu.
Bir kısmı da Kredi Yurtlar Kurumu, Diyanet Vakfı yurtları, üniversitelerin yurtları ve özel yurtlara yerleşmeye başladılar ve oralarda ihtiyaçları karşılanarak misafir ediliyorlar. Bu insanlar AFAD il müdürlüğünden belge alarak misafirliğe kabul ediliyorlar. AFAD il müdürlüğü şehrin epey dışında Argıncık bölgesinde, insanların oraya ulaşması oldukça zor ve zahmetli,üstelik işlem sırasında yüzlerce insan uzun süre kuyrukta beklemek zorunda kalıyorlar.
Keşke diyorum Kayseri valiliğimiz, sivil toplumun kendilerine iletilen AFAD’ın şehir terminali ve cumhuriyet meydanında büro açma teklifini dikkate değer bulsa, sivil toplumun telefonlarına dönüş yapma zahmetine katlansa idi sivil toplumla Kayseri’ye gelen depremzedelere yardım konusunu istişare etmeyi düşünebilse idi sanırım çekilen bazı zahmetlerin üstesinden gelebilirdi.
Halen devam etmekte olan deprem yaralarının sarılması ve şehrimize gelen depremzedelerin misafir edilip ihtiyaçlarının karşılanması konusunda fedakarca gayretleri için belediyelerimizi oda ve borsalarımızı,Kızılay, İHH, Verenel, Darülaceze Vakfı, Yardımeli, İyilikder, Hasene, Ribat, Şefkatder, Fakir ve Muhtaçlara Yardım Derneği, Erciyes Feneri Derneği, Hayrat Derneği, İnsan Vakfı, Diyanet Vakfı, Mazlumder ve diğer sivil toplum kurumlarımızı, şeker fabrikamızı, organize sanayi başkanlıklarımızı ve hayırsever halkımızı tebrik ediyorum.
Şimdi yaraları sarma, yanlışları kenara yazıp unutmadan güzellik ve fedakarlıkları öne çıkarma vaktidirdiyorum. Rabbim milletimize, insanımıza, devletimize, insanlığa bir daha böyle bir acı göstermesin. Ölenlerimize rahmet yaralılarımıza acil şifalar, milletimize başsağlığı diliyorum.
Selam ve dua ile