ÇIĞLIĞIN NEDENİ KÂRDAN ZARAR!

 Ak Parti iktidarının ekonomik yönden en sıkıntılı dönemi yaşanıyor. Sıkıntılı dönem derken; yaklaşık yirmi yılın ekonomik durumu ile kıyaslamasından bahsediyoruz.
  Belirli ekonomik seviyeyi yakalayan, bir nevi rahat yaşama  alışmış halkın ekonomik kayıpları sonucunda ortaya çıkan bir feverandan bahsediyoruz.
 Mevcut dünya konjonktürü, süregelen pandemi, savaşlar, dünya ile beraber bizi de etkilerken; özellikle ABD tarafından direkt olarak yakın geçmişte ülkemize uygulanan ekonomik darbe ve yaptırım girişimleri; bunun yanında terör, Suriye, Libya, Doğu Akdeniz, Irak gibi bölgelerdeki, bizzat müdahil olduğumuz, mücadele ve savaşların da  ekonomik sıkıntıyı yaşamamıza direkt etkileri vardır  
 Halkın yaşam standartlarına henüz bir yansıması görülmemesine rağmen teknoloji, savunma, uzay çalışmalarında, petrol ve doğalgaz aramalarında büyük mesafeler kat ettiğimiz, somut   sonuçlara vardığımız, kısa bir süre sonra bunların katkılarını ve yaşamımıza etkilerini göreceğiz.
  Dünya ölçeğindeki bu makro hamleler, işin gerçek yüzünü bilen yetkililerimizi ve vatandaşlarımızı  ümitlendirirken, art niyetli, ihanete meyilli , içimizden birileri tarafından eleştiriye, karalamaya ve dezenformasyona tabi tutulmaktadır.
  Bunun yanında,bu hamleler dış ülkelerde, özellikle  Bat’ıda dikkatle ve ilgiyle takip ediliyor. Kimi savunmaya ihtiyacı olan ülkeler; bizden savunma silahları alıyorlar.
 Dediğimiz gibi, geçmişe kıyasla bir kısım ekonomik zorluklar var; bunun nedenlerini de izah etmeye gayret ettik.
  Zor şartlar altında yaşama mücadelesi veren, maddi yönden  alt tabakayı oluşturan milyonlarca ailenin olduğu bir gerçek.
  Buna karşın, yaşlılık maaşı, kömür, elektrik, doğalgaz yardımları, yaşlı ve hasta bakımı gibi yardımlarla, elden geldiğince bu kesime yardımcı olan bir hükümet var.
  Ayrıca dinimizin ve geleneklerimizin zekât, sadaka, infak, yardımlaşma, paylaşma gibi gayr- i resmi sistemleri çalışmaktadır.
 Buna ilaveten vakıf, dernek ve diğer  sosyal kurumlar vasıtası ile de yardımlar yapılarak, bu kesimin ekonomik sıkıntı altında ezilmesi önlenmektedir.
 Asıl sıkıntı; küçük esnaf, memur, işçi, çiftçilerden oluşan kesimde olmaktadır. Alt tabaka gibi yardım almazlar, statüleri yardım almayı zorlaştırır. Bu kesimden  sıkıntı  içerisinde olanlara da elbette yardımcı olunmalıdır. Çünkü bu kesim, ihtiyaçlarını dışa yansıtamazlar, isteyemezler, gizlemeye çalışırlar.Onur, gurur meselesi yaparlar.
  Asıl feveran eden, bağırıp- çağıran, sesi çıkan, çığlık yapan; bu kesimin diğerlerine göre durumları daha iyi olanlarıdır.
 Geçmişte tanınan imkanlarla, evlerini, arabalarını aldılar, tatillerini yaptılar; eşleri ile beraber çalışanlar ikinci evin taksitlerini ödüyorlar, çocuklarına iyi yerlerde eğitim vermeye çalışıyorlardı.
 Belirli imkanların tadına varanların, mevcut şartlardan dolayı rahattan, tabiri caizse kârdan zararları söz konusudur. Bunun  için de hoşnut değildirler, şikayetçidirler.
  Gönül ister ki herkes daha iyi imkânlar içerisinde yaşasın!
 Şükürler olsun, açlıktan ölecek bir ülkede yaşamıyoruz. Öğün sayısını azaltmakla, meyve sayısını bire indirmekle, etsiz yemek yemekle, yaz sebze ve meyvelerine ara vermekle  hastalanmayız, ölmeyiz.
  Bir kaç adım öteye  gittiğimiz özel araçlardan inip toplu taşıtlara binmek hiçte zor olmasa gerek!
 Geçen yıllardan kalan giysilerimizi, ayakkabılarımızı  giymekle bir şey kaybetmeyiz.
 Oturma grubunu değiştirmeyi, boya, badanayı, halıyı bir iki yıl ertelemek bir şey kaybettirmez.
 Daha üst gruptaki vatandaşların geçimleri ile ilgili bir şey söylemeye gerek yok; herkes biliyor.
  Sabredelim, tahammül edelim, nefsimizin isteklerine gem vuralım.
 Daha güzel günlerin geleceğinden şüpheniz olmasın! Allah bizimledir.
Göstergeler bu yöndedir.