ÇÖZÜME YÖNELMEK !

İnsanoğlunun öğrenmesi gereken en ciddi meselelerden biriside düşüncelerini ve tavrını değiştirdiğinde yaşamının da değişeceği gerçeğidir.

Çoğunlukla hayat akışımız içerisinde, ne zaman kötü bir haber veya sıkıntılı, zor bir insanla karşılaşsak yahut iç dünyamızda ciddi bir hezeyanla baş başa kalsak çoğumuzun davranışlarını bize sıkıntı verecek alışkanlıklarımız belirler.

Oysa, yapmamız gereken önyargı ve alışkanlıklarımızla zaman zaman yüzleşebilmek olmalıdır. Yaşadığımız bir takım olaylar, bizi istemeden sıkıntıya sokar ve gerginlik yaşatır.

Huzursuz olduğumuz, sinirlendiğimiz ve rahatsız edildiğimiz zamanlar, gösterdiğimiz sıradışı tepkilerimiz bizi hayal kırıklığına uğratmakla kalmaz, gerçek anlamda istediğimiz şeyleri elde etme noktasında önümüzde adeta set olurlar.   

Dolayısıyla fotoğrafın tamamını görmemizi engellemiş olurlar. Fotoğrafın tamamını göremeyince objektif kriterler de karar vermemizde doğal olarak zor olacaktır.   

Sürekli bir biçimde olumsuzluk üzerine odaklanıp kalırsak bize olumlu boyutlarda yardımcı olmak isteyenleri de üzeriz ve kırarız.    Böyle bir perspektifte hayatımızı iniş-çıkış hezeyanının çok olduğu bir sarmalda idare ederiz.

Heyecanlı bir biçimde çeşitli problemleri çözme telaşı içerisinde boğuşurken, yaptığımız şey sorunları çetrefilli hale getirmekten başka bir şeye yaramaz.    Yaşadığımız birçok olay bize sanki dünyanın sonuymuş gibi göründüğü için, tüm hayatımızı peşi-peşine gelen sözde sıkıntılar ve açmazlarla boğuşarak sürdürürüz.

Belirli bir süre sonra yaşadıklarımızı gerçekmiş gibi algılanmaya başlarız.    Adeta halüsinasyonlar görürüz. Aslında ihmal ettiğimiz nokta, problemlerimize olan bakış açımızın başımıza gelenleri ne oranda seri ve çabuk bir biçimde çözdüğümüzle hangi oranda ilgili olduğudur.

 İnanıyorum ki sizlerde belirli süre içerisinde, yaşama ve yaşadıklarınıza daha soğukkanlı bir biçimde tepki verme anlayışını öğrendikçe içinde bulunduğunuz ana kadar “çözülmez” olarak gördüğünüz problemler sizin için daha çözüme yakın ve çözülebilir boyuta geldiğini göreceksiniz.

Dolayısıyla gerçek anlamda sizi sıkıntıya sokan en ciddi problemler bile aşılabilir bir noktada yerlerini alacaklardır. Oysa yaşadığımız dünyaya ve çevremize daha farklı bakmanın başka bir yolu daha vardır.

Çok daha akla yatkın olan bu yeni yol hem yaşamınızı kolaylaştırır hem de sizleri daha uyumlu hale getirir.

Bakış açımızı değiştirmek olaylara farklı pencerelerden bakmak bizlere çok daha doyurucu ve tatmin edici bir hayat sağlar. Elbette kusursuz bir hayat idame etmek imkansızdır.

Hayatın bizlere sunduğu olumlu, güzel şeylere odaklanmak, hayata pozitif açıdan bakmak birçok sıkıntıyı kolaylıkla aşmamızı sağlayacaktır.  

 Zaman zaman problemlere kuru bir inatla ve tüm gücümüzle direnmek yerine yeri ve zamanı geldiğinde “ucunu biraz bırakmayı öğrenmek” yaşamımızı çok daha kolay ve akıcı hale getirecektir.   

Hedefimiz, huzurlu ve sağduyulu, aklını kullanabilen bir insan hale geline gelmek olmalıdır.    Bir şeyleri gerçekten bilmek ancak onu anlamakla mümkün olur