Mevcut dünya şartlarında ekonomisi iyi, gelir düzeyleri yüksek, teknolojileri ileri derecede olan devlet ve topluluklar, cesurca müslümanlara savaş açıyor, canlarını ortaya koyuyorlar. Yani dünyada iyi yaşantıları olanlar, bu rahatlığı bırakıp başka ülkelere savaş açıyor, oraları gasp ediyor, gerekirse ölüyorlar. Savaşmaya da seve seve gidiyorlar. Mesela, dünyanın her yerinde yaşayan İsrailliler; yedek askerler olarak çağrıldıklarında koşa […]
Mevcut dünya şartlarında ekonomisi iyi, gelir düzeyleri yüksek, teknolojileri ileri derecede olan devlet ve topluluklar, cesurca müslümanlara savaş açıyor, canlarını ortaya koyuyorlar.
Yani dünyada iyi yaşantıları olanlar, bu rahatlığı bırakıp başka ülkelere savaş açıyor, oraları gasp ediyor, gerekirse ölüyorlar.
Savaşmaya da seve seve gidiyorlar. Mesela, dünyanın her yerinde yaşayan İsrailliler; yedek askerler olarak çağrıldıklarında koşa koşa savaşmaya geliyorlar.
Bunların büyük çoğunluğu seküler inanca sahip veya bir çoğu da ahirete inanmıyorlar.
Pekâlâ, hakları gasp edilen, öldürülen, vatanları çiğnenen , mamusları kirletilen; Allah’a, ahirete, hesap gününe inanan ; bu dünyanın bir imtihan yeri olduğuna inanan müslümanların canlarının bu kadar tatlı olmalarına, ürkek ve korkak olmalarına ne demeli?
Düşman güçlü, destekli; ama azdan az, çoktan çok can gidiyor; zulme uğrayanın, başka çaresi ve çıkar yolu olmayanların daha cesur olması, ölümden korkmaması gerekir. Böyle devam ederse, zaten, yaşayan ölüden farkları kalmayacaktır, bu zulüm altında ölümü tercih edeceklerdir.
Şimdilik ölümden korkanlar, yavaş yavaş aynı katliamın kendilerine de yaşatılacağını bilmeleri gerekir.
Katil kendilerine yaklaşmadan, ileri atlayarak ön ve önlem almak, kararlı olmak; aynı zamanda düşmana geri adım attıracaktır.
Müslümanların acilen bilinçlenmeleri, imtihan sorularının sorulacağı, ona göre bir hayat sürecekleri Kitaplarını okumaları ve anlamaları gerekir.
Mesela Uhut Harbi’nde yenilgiye uğrayan müslümanlara Kitapta şu konu hatırlatılıyor: “Size bir yara, bir yenilgi dokunduysa, daha önce de başka bir kavme benzer bir yara, bir yenilgi dokunmuştu. Böylece günleri insanlar arasında değiştiririz..”
Bedir Harbi’nde siz galip gelmiştiniz, Uhut’ta da siz yenildiniz hatırlatması yapılıyor.
Savaş ürkütücü, acıtıcıdır. Ayakta kalabilmek için savaşmayı, ölmeyi göze alabilmek gerekiyor.
Ölümü göze almakla yaşama hakkını elde etme imkanınız var; ama korkarsanız sürekli ölüm korkusuyla zaten ölü yaşayacaksınız.