Huy ve karekter olarak zayıf ve olumsuz kişiliğe sahip bir gence, babası çivi dolu bir çanta ve geniş bir tahta vermiş. “ Ne zaman arkadaşlarınla tartışıp kavga edersen gelip bu tahtaya bir çivi çak “ demiş. Delikanlı daha birinci gün babasının belirlediği tahtaya tamı tamına 34 çivi çakmış ! Sonraki günlerde kendini kontrol etme gayreti […]
Huy ve karekter olarak zayıf ve olumsuz kişiliğe sahip bir gence, babası çivi dolu bir çanta ve geniş bir tahta vermiş. “ Ne zaman arkadaşlarınla tartışıp kavga edersen gelip bu tahtaya bir çivi çak “ demiş.
Delikanlı daha birinci gün babasının belirlediği tahtaya tamı tamına 34 çivi çakmış ! Sonraki günlerde kendini kontrol etme gayreti ile hareket ederek günlük çaktığı çivi sayısını düşürmeye başlamış ! Ve her geçen gün daha az çivi çakar olmuş.
Nihayetinde öyle bir gün gelmiş ki , o gün hiç çivi çakmamış . Bu durumu babasına iletmiş. Babası bu durumu öğrenince oğlunu yanına almış ve tahtanın önüne götürmüş. Oğluna yumuşak bir üslupla “ bugünden başlayarak çevrendeki insanlarla kavga etmediğin her gün için bu tahtadan bir çivi çıkar “ demiş !
Aradan aylar geçmiş ve bir gün gelmiş ki tahtada çakılı çivi kalmamış ! Babası oğluna “ Oğlum şimdi bu tahtaya dikkatlice bak , tahtanın üzerinde onlarca delik var . Bu tahta hiç bir zaman geçmişteki kadar güzel olmayacak ! Çevrendeki insanlarla ve arkadaşlarınla kavga ettiğinde , çirkin – kaba – kötü – gereksiz kelimeler ağzından dökülür çıkar. Her kötü kelime bir farklı yara açar ! Kırdığın , kavgalı olduğun insanlara defalarca onları affettiğini söyleyebilirsin ! Ancak bu delikler senin deldiğin biçimde ebediyen kalacak ve kapanmayacak “ demiş.
Dostum , farkında mısın ? Çevrende var olan insanlar , her bir arkadaşın nadide bulunan mücevher gibidir . Seninle ilgilenir , seni korur – kollar , yanında dimdik durur , yerinde seninle kolkola girip eğlenir , seni neşelendirir. Yeri gelir arkanda durup seni cesaretlendirir.
İhtiyaç duyduğun an her konuda yardımcı olur . Seni anlar – dinler , saygı duyar ve en önemlisi sana yüreğinin kapılarını sonuna kadar açar !
Dostum , hayat çok kısa , birbirimizi kırıp – dökmeye , zarar vermeye değmez ! Vakit henüz varken birbirimizin kıymetini bilmek , değer vermek ve saygı duymak zorundayız !
Rahmetli Yazıcıoğlu’nun dediği gibi ; saniyesine bile hakim olamadığımız dünyada , fırıldak olmanın bir anlamı yok !
Önemli olan toprağın altına girdiğimizde ; insana , insanlığa ve doğaya yararlı olarak bu dünyadan göçüp gitmek !
Farkında mısın ? Tek gerçek ölüm ..!