Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçim sathı mailine girildi. Cumhurbaşkanlığı için adaylar aşağı yukarı belirlendi. Asıl hareketlilik milletvekilliği seçimi ile ilgili olmaktadır. Milletvekilliği ile ilgili hazırlıklarını bir iki sene öncesinden yapanları, kendilerini tanıtma fırsatı kollayanları, ekranlara görünme veya bazı mercilere kendini gösterme çabası içerisinde olanları müşahede ettik. Beklenen, tahmin edilen aday adaylarının yanında, sürpriz isimler de […]
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçim sathı mailine girildi. Cumhurbaşkanlığı için adaylar aşağı yukarı belirlendi. Asıl hareketlilik milletvekilliği seçimi ile ilgili olmaktadır.
Milletvekilliği ile ilgili hazırlıklarını bir iki sene öncesinden yapanları, kendilerini tanıtma fırsatı kollayanları, ekranlara görünme veya bazı mercilere kendini gösterme çabası içerisinde olanları müşahede ettik.
Beklenen, tahmin edilen aday adaylarının yanında, sürpriz isimler de ortaya çıkmaktadır.
Elbette ki, herkesin aday olma, tanınma, toplum kesimlerine ulaşma, kendini ifade etme, seçilme hakkı vardır; seçilmek için tüm imkanları kullanmak en doğal haklarıdır.
Diğer partilerden ziyade, Ak Parti’den aday adaylığı için başvuru yapanlarla ilgili değerlendirmemiz olacaktır.
Bilindiği gibi bu halk, Ak Parti’ye oy verirken bir dava olarak bakar; başta dini, kültürel, ahlaki, adalet yönünden kazanımları ve bu kazanımların sağlanması, korunması için bir garantör güç olarak görür, destekler, sahip çıkar.
Hiç bir menfaat, çıkar, ikbal beklemeden canı pahasına destek verir, sahip çıkar. Zaman zaman yapılan hataları tolere eder, uyarısını yapar; ama desteğini hiç çekmez.
Hele hele, Parti’nin Lideri’nin vatanı, milleti, dini, halkı; hatta mazlum milletlerin hakları ile ilgili nasıl mücadele ettiğini, bükülmediğini, eğilmediğini gördüğü için, etrafında kenetlenip kayıtsız şartsız destek verir.
Liderin desteği ve samimiyeti bilinmektedir. Pekâlâ, liderin oyu ile Parti’nin oy oranı neden farklı oluyor? Neden sayın Erdoğan’ın oy oranı partiden on puan fazla oluyor?
Demek ki parti, sağlığını tam manasıyla koruyamamıştır. Menfaat, İkbal, çıkar ilişkisini öncülleyen kimi dava yoksunlarının sinsice kapak atmış olmaları; bu durumun temel nedeni olduğunu akla getiriyor.
Buradan hem Cumhurbaşkanı’nı ve hem de Ak Parti’ye dava olarak sarılan yetkilileri uyarmayı bir görev biliyoruz.
Özellikle milletvekilliği aday adaylığı için başvuranların amaçlarını, beklentilerini, bu kutlu davayı kabul edip içselleştirebilmiş olup olmadıklarını çok iyi tahkik etmeleri ; dünya ahiret vebali ağır olacak bir yükümlülüktür.
Halkın, bazı teşkilatlardan ve kimi yöneticilerden kibir ve ilgisizlik yönünden şikayet ettikleri bir gerçektir ve Sayın Erdoğan da bu konuda zaman zaman uyarılar yapmaktadır.
Tekraren söylüyoruz ki, bu millet, hatta bu ümmet Ak Parti’den çok şey bekliyor ve ümitlerini bağlamış durumdadırlar.
Bu kutlu dava hizmetine talip olanların bu amaç uğrunda karar vermeleri, adaylık için başvurmaları gerekir.
Bu davaya, bu millete, bu ümmete hizmet etmek isteyenler, bu uğurda Allah rızasını kazanmayı düşünenler buyursunlar yarışsınlar; başımız gözümüz üzerinde yeriniz var.
Bunun yanında, bir ruhla hizmet etmek için yarışanları da biliyoruz; zaten onlara her zaman teşekkür ve dua ediyoruz.
Hayırlı, hayırlısı olur inşallah!