İĞRENÇSİNİZ

Günlük hayatlarında, insanlarla münasebetlerinde son derece kibar görünen erkekler, alabildiğine zarif ve narin görünen kadınlar; acaba daha özel ilişkilerde, dar çevrelerinde , eğlence yerlerinde de aynı değerleri koruyabiliyorlar mı?

  Tabiki hayır!

 Bahse konu  kişiler toplumun belirli bir kesimini oluşturuyorlar.

    Kadınlı-erkekli, küçük – büyük gittikleri sinema, tiyatro, eğlence yerlerinde belden aşağı konular, espriler, güldürüler  revaçtadır.

 Ya yatak odası sahneleri, ya cıvık, şehevi , cinsel anlatımlar; ya da mahrem konular sanatçı, şovmen musveddeleri tarafından köpurtülerek anlatılır, işlenir.

 Seyirciler veya katılımcıların istedikleri zevk ortamı doğmuş olmalı ki, heyecan, gülümsemek, kahkaha atmak, kişnemek, anırmak doruk noktasına çıkar.

 Şovmenin, gösteri ustasının konuştukları veya sinema artistinin jest ve mimikleri, el – kol hareketleri tamamen belden aşağı, seviyesizce ve ahlaksızcadır.

 Hiç bir sansüre yer vermeden, kendilerine göre özgürlüğün tadını çıkarıyorlar; bunları susturacak hiç bir manevi, etik değer, toplumsal kültür, dinî hassasiyet, ahlaki kural yoktur.

 Küfürlü, el- kol hareketli, bol cinsel içerikli sözler seyirciler tarafından kabul görüyor, salonlar tıklım tıklım doluyor, tv kanalı reyting rekoru kırıyor.

  Bu tür programların alıcısı hayli fazla olduğu için, satıcı da, talebi dikkate alarak,  ne mal satacağını gayet iyi biliyor .

 Anne- kızı, eşi- karısı, yan yana oturmuşlar; şovmenin cıvık, ahlaktan yoksun sözleri karşısında gülmekten adeta göbekleri çatlıyor!

 Her kültürden ve makam sahibinden seyircinin izleyip sahip çıktığı bu rezalet programların sayısı gün geçtikçe artıyor.

 Ar damarı çatlamış, namus dejenerasyonuna uğramış, materyalist, dinsiz bir hayat tarzını benimsemiş bu alçaklığa ve rezalete dur denilmeli, önüne setler çekilmelidir.

 Beden benim, istediğim şekilde, istediğim yerde özgürlük hakkımı kullanırım, namus iki bacak arasında değildir diyerek; hayvani bir ruh haline sahip kişilerden/ kişiliksizlerden bu vatan, bu toplum ne bekler? Tabiki orospuluk, ahlaksızlık, namussuzluk, iğrençlik bekler.

 Bu tür yaşam tarzını savunan, destekleyen politikacı, sanatçı, akademisyen, yazar- çizerlerin sayısı hayli fazladır.

 İğrençlikte sınır tanımayan, namus kavramını basite  indirgeyen bu rezalete engel olunmalı, fırsat verilmemelidir. Aksi taktirde toplumu mahveden bir kangrene dönüşecektir, dönüşmeye de çoktan başladı.

LGBT sapıklılıkları bu toplumun çeşitli  kesimlerince destek buluyor, yardım görüyor.

 Erkek erkeğe iğrenç cinsellikler, livata, lutilik destekleniyor, çoğaltılıyor, özendiriliyor.

Toplum ve hükümet bu hastalığa mâni olmalı, acil  önlemler almalı, insanlık onur ve haysiyeti kurtarılmalıdır.

 Durum çok vahim !