KADININ İNTİKAMI SON NOKTADIR!

  Evliliklerde çok hassas davranmak lazım; zira kadının intikamı en can alıcı noktadan, bitiriş darbesini vurmakla tamamlanır.  Evlilk müessesesini korumak, devam ettirmek, çocukları güzel bir şekilde yetiştirmek; çok dikkat isteyen, hassasiyet gösterilmesi gereken, özveri isteyen bir sürece bağlıdır. Sürekli aşağılanan, terkedilen, evde yalnız bırakılan, dövülen, çene otomotiğine maruz kalan bir kadın için sonun başlangıcına hızlıca […]

Yayınlama: 19.03.2022
A+
A-

  Evliliklerde çok hassas davranmak lazım; zira kadının intikamı en can alıcı noktadan, bitiriş darbesini vurmakla tamamlanır.
 Evlilk müessesesini korumak, devam ettirmek, çocukları güzel bir şekilde yetiştirmek; çok dikkat isteyen, hassasiyet gösterilmesi gereken, özveri isteyen bir sürece bağlıdır.
Sürekli aşağılanan, terkedilen, evde yalnız bırakılan, dövülen, çene otomotiğine maruz kalan bir kadın için sonun başlangıcına hızlıca girmişsiniz demektir.
 Erkeği tarafından sürekli terkedilen, kavga edilen, baskı altında tutulan bir kadının  yavaş yavaş bir bombaya dönüşeceğini  tahmin etmek hiçte zor değildir.
 Çocukların, misafirlerin, komşuların yanında yapılan kavgalar, münakaşalar, yavaş yavaş ileride patlayacak olan bombanın fitilini ateşlemektedir.
 Böyle bir ortamda büyüyen çocukların psikolojileri bozuk olur, sinik, çekingen, ileriki hayatta başarısız; hatta birer suç makinası olmaları kaçınılmaz bir hal alır.
 Bunun sonucundan gerek toplumda gerekse aile içinde kavga, kaos, kötü alışkanlıklar, cinayet, gasp alır başını gider.
 Sosyal medyanın, kitle iletişim araçlarının, sosyal ilişkilerin gelişmediği, kadınlara verilmiş pozitif ayrıcalıklı kanuni haklarının yetersiz olduğu veya farkında olmadıkları geçmiş dönemlerde; kadınlar teslimiyetçi,  mecburen sabırlı, boyun eğen ve yanlış kader anlayışından dolayı sessiz kalan bir konumda idiler.
  Eski geleneği bilinçsiz olarak sürdürmek isteyen, kadını kendisine mecbur ve bağımlı kabul eden, ömür boyu kahrını mecburen çekeceği algısına kapılan eşler; zamanın,  şartların değiştiğini, kadınların farkındalık kazandığının farkında olamadan yaşamlarına devam ederler.
 Ne yazık ki eski çamlar çoktan bardak olmuştu.
 Sürekli üzerine gidilen, horlanan, bıktırılan kadın; tahammül sınırından sonra isyan bayrağını çeker, ilişkiyi bitirir, çoğunlukla geri dönmemek üzere kapıyı çarpar çıkar gider.
‌ Çoğu zaman ilerisini ve çocukları düşünmeyen, gözünü karartan kadın; eşin aksine, kendisine cicili bicili hayat vadeden, ustaca en güzel sözleri sarf eden, avı  için caziplikler sergileyen bir erkeğin kucağında bulur kendisini.
‌ Yaşanılanlara ve tecrübelere dayanılarak; bu eşlerin  yasal, ahlaki, edebî ve dinî olmamasına rağmen tercih edip gittikleri erkeklerin genel anlamda işsiz, dolandırıcı, uyuşturucu bağımlısı, suç makinası oldukları ortaya çıkmıştır.
‌ Böyle kadınların edepsizce, ahlaksızca  davranışları sonucunda çocuklar rezil bir duruma düşüyorlar. Genel olarak bir-iki çocuğunu yanına alıp gidiyorlar; ya da eve babaya bırakıyorlar.
‌Hele hele, böyle tehlikeli bir ortama, suç makinası kişilerin yanına, ergenlik çağına girmek üzere olan kız çocuklarını götürüp birlikte yaşamaya çalışmak akıllara ziyan, tüyleri diken diken eden iğrenç bir alçaklıktır.
‌ Olması gereken: Usulüne uygun , mahkemece boşandıktan sonra, acele etmeden, aile büyükleri ile istişare ederek, karşıyı iyi tanıyarak, çocukların statüsünü belirleyerek açık bir şekilde yeni bir evlilik yapmaktır.
‌ Gerçeklerden uzak, leylim bir hayat süren erkek; beklemediği  anda, en can alıcı noktasından, intikamla hançerlenir; ancak yeni uyanır.
‌ Elden giden kadın büyük oranda kararını vermiş, terketmiş,  büyük bir kısmı yeni erkeğe gideli çok olmuş; sen yeni uyanmışsın.
‌. Uyarı ve ikazlara kulak kapattığın zamanların aksine, pişmanlık, kahrolmak, yalvarmak, çırpınmak moduna çoktan girmişsindir.
‌ Nihayet yalvaran, pişman olan, keşkelerle kıvranan, düne kadar kendi yatağında olan bir kadının; başka bir erkekle sarmaş dolaş selfilerini görüp kahrolan erkektir artık.
‌. Hele ekranlar önünde, zina ettiği yeni sevgilisi ile el ele durmaları karşısında bir eşin durumuna kimseyi düşürmesin yüce Mevla!
‌Bu arada eşini kaçıran erkek, iki farklı davranış sergilemektedir:
‌ Birincisi, her ne olursa olsun, çocuklar için dönsün evine; çünkü çocuklar ömür boyu rezil olacaklar, gelecekleri tehlike altında olacak.
‌( Böyle bir düşünceyi normal görenler olmakla beraber, tolere etmeyenler, anormal görenler de olacaktır).
‌ İkincisi, her ne şartta olursa olsun, sevdiğini, affettigini, tekrar kabul ettiğini söyleyerek; öncelikle kendisi için birleşmeyi isteyenler.
‌ İkinci şıkta kadınlar, erkek kılıklı olanlardan daha erkektir! Yaptığından pişman olmayan, asla dönmek istemeyen, erkeğe en aşağılayıcı sözler söyleyen, hakaret eden, sevgilisi ile ele poz veren bir pozisyondadırlar.
‌Ey ahmak erkek! Ey rezil, ey onur, haysiyet yoksunu! Ey çukur adam! Hala yalvarıyorsun gel diye! Bir de bir bahaneyi ağıza sakız ederek; kandırdılar, affediyorum. Hadi oradan! Bir kere affettiginde, devamının olmayacağını nereden biliyorsun?
Baştan önlem alacaksın, bu aşamaya getirmeyeceksin, kadına sınırı aştırtmayacaksın, damarı çatlatmayacaksın!
 İntikamla, en can alıcı noktadan hançerlenince iş işten geçmiş olacaktır.
 Allah kimseyi, hiç bir aileye böyle bir durumu yaşatmasın! Amin.
( Not: Bu yazımızda erkek cephesinden baktık. Gelecek yazımızda kadın cephesinden bakmaya çalışacağız inşallah)

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.